Cilt Güzelliğinde yüz mezoterapisi ile vitamin dopingi
Günümüzde gerek çalışma hayatı gerekse gündelik koşuşturmalar içerisinde kişisel bakım alanında hızlı ve pratik çözümler aramaktayız. Cilt güzelliği konusunda hemen hemen tüm uzmanlar vitaminlerin olumlu etkilerinde hemfikirler. Cildi güzelleştiren ve faydası olan vitaminler, artık doğrudan cilde uygulanarak hızlıca cilde etki edebiliyor. Cilt güzelliğine etki eden yüz mezoterapisi hakkında bilinmeyenleri Kaliteli Yaşam Kliniği Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş’a sorduk ;
Yüz mezoterapisi (mezolifting) cildi yenileyen, cilt kırışıklığı ve cilt sarkmalarına etkili olan doğal ve faydalı bir yöntemdir. Mezolifting oldukça etkili bir anti-aging tedavidir. Ciltte kollajen sentezini uyarır; gençleşme, sıkılaşma ve parlaklık sağlar. Yüz mezoterapisi sonrası cilt daha taze ve dinlenmiş görünür. Cildin elastikiyeti artar ve cilt sarkması azalır. Kırışıklıklar hafifler. Cilt aydınlık bir görünüme kavuşur.
Yüz mezoterapisi 1-4 hafta aralıklarla uygulanır. Ortalama 4-6 seans sonrası 3-6 ayda bir tekrarı yapılabilir. Yüz mezoterapisi sonuçları ikinci seanstan sonra ortaya çıkmaya başlar. Tedavi bittikten sonra cilt yenileme etkisi devam eder.
Yüz mezoterapisi yönteminde cildi yenileyen hyaluronik asit, antioksidanlar, vitaminler, mineraller ve amino asitler cilt altına minik iğnelerle uygulanır. Bu faydalı maddelerin direkt cilde verilmesi ve cildin uyarılması cildin kolajen ve elastin üretimini artırır, ciltte nemlenme artar ve cilt yenilenir.
İğne fobisi olanlara; iğnesiz mezoterapi Mezopeeling
Anında etki ve lifting özelliğine sahip yeni Mezopeeling yani iğnesiz mezoterapi, hastalara iğnesiz, acısız, ağrısız, kolay uygulanan, morluk oluşturmayan, etkin bir tedavi ve çözüm sunuyor. Hassas ve keyifli bir masaj ile uygulanan iğnesiz mezopeeling, hızlı bir şekilde kırışıklıkların açılmasını , cilt kalitesinin artmasını ve cilde muhteşem bir parlaklık verilmesini sağlar.
Mezopeeling'in en önemli özelliklerinden biri içeriğinde bulunan etkin karışım. İçeriğinde güçlü antioksidanlar ve canlandırıcı asitler vardır. Ayarlanmış oranlarda TCA (Tricoloracetic Asit) ve H2O2 kombinasyonu içeren yöntem, cilde hasar vermeden fibroblast büyüme faktörlerini uyararak ciltte etki sağlar. Ayrıca içeriğinde anti-aging ve anti-leke etkisi için temel moleküller vardır.
Böylece ciltte iğne kullanmadan, iğnesiz olarak bio güçlendirme ve canlandırma sağlanmış olur. Uygulama sonrasında cilt altında kollajen üretimi ve güçlü lifting etkisi devam ederek cildi tedavi eder ve yeni kollajen oluşumunu tetikleyerek biyolojik uyarım gerçekleştirir. İlk tedaviden itibaren başlayarak; gözle görülür şekilde daha genç, daha parlak ve daha pürüzsüz bir cilde sahip olunmaya başlanır ve uzun süre kalıcılığa sahip bir sonuç elde edilir.
Mezoterapi Hangi Sorunları Gidermek İçin Uygulanır
Mezoterapi yöntemi, vücudun pek çok noktasına uygulanabildiği gibi birçok farklı durumda da tercih edilir. Genellikle tercih edildiği durumlardan bazıları şu şekildedir:
- Saç dökülme tedavilerinde
- Kaş dökülme tedavilerinde
- Bölgesel incelme ve yağ yakmada
- Selülit tedavisinde
- Vücutta elastikiyet kayıplarında
- Mat ciltlerde canlandırma, ışıltı etkisi yaratma amacıyla
- Leke tedavilerinde
- Akne izleri tedavisinde
- Ciltte elastikiyet kayıplarında
- Cildin kalitesini artırmak amacıyla
- Göz altı morluklarında ve göz altı kırışıklık tedavilerinde
- Dudak nemlendirme amacıyla
- İnce kırışıklıkların tedavisinde
- Gülme, boyun ve dekolte çizgilerinde
- El nemlendirmelerinde
Genetik tanı ile her eve bir melek
‘Genetik tanılı tüp bebek yöntemi’ ile birlikle gebelikteki düşük riskleri en aza inmekle beraber, bebeğin genetik hastalıkla doğma riski ortadan kalkabilir. Anne adayının yaşı 38'den yüksekse, tüp bebek denemelerinde iki kez en iyi kalite beşinci gün embriyosu verilmesine rağmen gebelik elde edilememişse, daha önce düşük öyküsü olan kadınlarda düşüklerden gönderilen genetik örnekte genetik bozukluk varsa, anne veya baba adayında genetik bozukluk öyküsü varsa; ‘genetik tanılı tüp bebek yöntemi’ne başvurmak mümkün
“Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin hayali, sağlıklı bebeklerini kucaklarına alabilmektir. Biz kadın doğum uzmanlarının da, çiftlerimizden istedikleri ilk şey elbette ki doğal gebelik olarak adlandırdığımız kendiliğinden gebeliklerdir. Fakat bu çiftlerin yüzde 15'i çocuk sahibi olabilmek için yardımcı üreme tekniklerine başvurur. Bu tekniklerin başında ise tüp bebek gelmektedir” diyen Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner, tüp bebek tedavisinde genetiğin rolünü anlattı…
GELİŞEN TEKNOLOJİ İLE KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ
Tüp bebek, her gün kendini yenileyen ve yeniliklerle gebelik başarısı artıran teknolojileri içeren bir yöntemdir. Bu yöntemle çiftlerde yüzde 40-70 oranında gebelik elde edilmektedir. Tüp bebekle gebelik elde etmekte iki ana kural vardır. Birincisi iyi bir embriyo, ikinci ise rahmin bu embriyoyu kabul edecek şekilde hazırlanmasıdır. Tüp bebekte her yıl gelişen teknoloji ile bu oranlar artmaktadır.
Kişiye özel tüp bebek uygulamalarında çiftlerin yaşı, kilosu, çocuk olmama nedenleri göz önüne alınarak ilaç dozları ayarlanır ve iyi bir embriyo elde edildikten sonra yine kadının hormon değerlerine göre kişiye özel rahim hazırlanıp transfer yapılır. Tüp bebek tedavilerinin kişileştirilmesi çok önemlidir. Gelişen ve değişen teknoloji ile tüp bebek yöntemi de kendi içinde gelişim kaydetmiş, birçok başarıyı artıran tedavi yöntemi de çiftlere uygulanmaya başlanmıştır.
BEBEĞİN GENETİK HASTALIKLA DOĞMA RİSKİ ORTADAN KALKABİLİR
Bu yöntemlerden biri de 'genetik tanılı tüp bebek yöntemi'dir. Gebelikteki düşük riskleri bu yöntemle en aza inmekle beraber, bebeğin genetik hastalıkla doğma riski ortadan kalkabilmektedir. Bu yöntemde; embriyoların dış hücrelerinden beşinci günde lazerle biyopsi yapılır ve yeni nesil dizileme yöntemi ile genetiği normal olan embriyo seçilip anne rahmine yerleştirilir.
DÜŞÜK ÖRNEKLERİNDE GENETİK BOZUKLUK VARSA…
Peki, kimlere genetik tanılı tüp bebek yapılır? Öncelikle kadının yaşı 38'den ileri ise, tüp bebek denemelerinde iki kez en iyi kalite beşinci gün embriyosu verilmesine rağmen gebelik elde edilememişse, daha önce düşük öyküsü olan kadınlarda düşüklerden gönderilen genetik örnekte genetik bozukluk varsa, anne veya baba adayında genetik bozukluk öyküsü varsa; bu yönteme başvurabilmek mümkün.
EMRBİYO SEÇİMİNDE YAPAY ZEKA KULLANILIYOR
“Bir diğer teknolojik ve başarı oranı yüksek yöntem ise embriyonun seçiminde yapay zeka kullanılmasıdır” diyen Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner, “Bu yöntem, hem gebelik oranlarını arttırmakta, hem de gebeliğin sağlıklı devam etmesini sağlamaktadır. Ayrıca yapay zeka ile genetiği en normal embriyo seçimi yapılabilmektedir. Yani bir anlamda bu yöntem embriyo genetik tarama testi gibi kullanılmaktadır. Bu şekilde çiftlerin ilk tüp bebek denemesinde gebeliği yakalama şansı da artmaktadır. Bu süreçte ilk kural çiftlerin detaylıca hikayesini dinlemek, bu doğrultuda bir yol haritası hazırlamak ve tedavinin planlanmasıdır. Yani kişiye özel tüp bebek tedavisi bu sürecin en önemli ve kilit noktasıdır” dedi.
Hydro Pure tüketici ile buluştu.
Bitkisel özlerden üretilen ve paraben, silikon, parafin, glüten ve fitalat içermeyen Duru Hydro Pure Şeffaf Bakım Sabunu, vegan özelliği ile hassas tüketicilerinin ihtiyaçlarına da cevap veriyor. İçerdiği 10 kat nemlendirici ve tamamen şeffaf görüntüsüyle cildi arındıran ve doğal ışıltısını ortaya çıkaran Hydro Pure Şeffaf Bakım Sabun gerçek bir banyo keyfi vaad ediyor.
Sakura Çiçeği, Aloe Vera ve Micellar çeşitleri satışa çıkan yeni Duru Hydro Pure Şeffaf Bakım Sabunu cildi nazikçe temizliyor ve klasik banyo sabunlarına göre 10 kat fazla nemlendirici içeriyor.
Danla Bilic, Garnier ile serum aşkını kutladı!
Sevilen sosyal medya fenomeni Danla Bilic, yeni aşkını keyifli ve eğlenceli bir partide arkadaşlarıyla tanıştırdı..
Danla Bilic, “parlak cildimin sırrı” dediği Garnier C Vitamini* Parlak Süper Aydınlatıcı Serum için gerçekleştirilen lansman partisinde arkadaşlarıyla bir araya geldi. Garnier ev sahipliğinde, Momo Bebeköy’de gerçekleşen partiye Şevval Şahin, Gizem Güven, Gizem Hatipoğlu, Nilay Yalçınkaya, Sercan Yaşar, Tunahan Ak ve Rıfat Yüzüak gibi birçok ünlü isim katıldı. Keyifli anlara sahne olan etkinlikte Danla Bilic ve Garnier C Vitamini* Parlak Süper Aydınlatıcı Serum işbirliği kutlandı.
COVİD 19 ve BESLENME
COVID-19, birçok konakta taşınabilen ve aynı anda birden fazla sistemi etkileyen pozitif yönlü RNA virüsleridir. Enfeksiyonu önlemek için sağlıklı, işlevsel bir bağışıklık sistemi çok önemlidir ve optimal bağışıklık için önemli olan, yeterli ve dengeli bir beslenmedir. Mikro ve makro besinlerin, potansiyel anti-koronavirüs faydaları, anjiyotensin dönüştürücü enzim-2 (ACE-2) inhibisyonu yoluyla COVID-19 enfeksiyonuyla mücadele etmek için bağışıklık ve inflamatuar yanıtları, oksidatif stresi, yaşlılar, obezite, diyabet, kardiyovasküler hastalık, hipertansiyon, astımı olan hastalar arasında, sağlık risklerini azaltmak için kullanılmaktadır. Sağlıklı bir bağışıklık yanıtı, yeterli ve dengeli beslenmeye bağlıdır. Örneğin, yeterli protein alımı, optimum antikor üretimini destekler. D vitamini, antikor salgılayan hücreleri aktive eder ve A vitamini, T hücre çoğalmasını uyarır. Anti-inflamatuar ve antioksidan özellikler sergilediği bilinen diyet ve besin bileşenleri, bitkisel besinlerde yaygın olarak bulunan polifenoller ve karotenoidler gibi çeşitli fitokimyasalların yanı sıra omega-3 yağ asitleri, A vitamini, C vitamini içermektedirler. Vitaminlerin (A, B6, B12, C, D, E ve folat), eser elementlerin (yani çinko, demir, selenyum, magnezyum ve bakır) ve omega-3 yağ asitlerinin (eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA)), bağışıklık fonksiyonunu geliştirmek için tamamlayıcı bir rol oynadığını söylemektedir. Mikro besinler immünomodülasyon için hayati öneme sahiptir ve eksiklikleri viral enfeksiyonlara duyarlılığı artırabilir.
