Bir kasım seçimlerine az bir zaman kala siyasi partilerin vaatleri göz doldurmaktadır Seçimleri kim kazanırsa kazansın, sözlerinde dururlarsa asgari g

Bir kasım seçimlerine az bir zaman kala siyasi partilerin vaatleri göz doldurmaktadır
Seçimleri kim kazanırsa kazansın, sözlerinde dururlarsa asgari geçim zorluğunda yaşayan vatandaşlar, bir nebzede olsa rahatlayacak, yetmez ama evet denecek kadar yeterli düzeye yaklaşmış durumdadır. Muhalefet partilerinin vaatlerini anlamak mümkün, lakin 13 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın vaatleri ne anlama gelmektedir.
13 yıldır icra edilen programımın başarısız olduğunun beyanıdır bir bakıma. Bu seferde bize oy verin artık işi öğrendim demek midir? Türkçesi zaten her fırsatta aldandıklarını söylemiyorlar mı? Sürekli aldanan bir hükümet tarafından yönetilmeyi kanıksamış bir toplum oluşmuş vaziyette. Her kesim tarafında aldanan hükümet sıra vatandaşa gelince aldatma konusunda gayet başarılı işlere imza atmışlardır.
Bana soracak olursanız hükümetimizin en başarılı oldukları nokta başarısızlıklarını başarı gibi sunmalarıdır. Buda bir zafer sayılır.
13 yıl boyunca aynı oda arkadaşlarının ne istedilerse verdikleri, muhteremleri sonunda paralel olduklarını fark etmiş olmalarını saflık olarak sundular.
5 yıl boyunca kardeşlik projesi olarak analar ağlamasın, çözüm süreci vs. gibi adlarla yürüttükleri sürecin, karanlık yüzünü bir anda fark ettiler, ne kadar ileri bir görüşe sahip olduklarını siz düşünün artık. Fark etmiş olmaları dahi takdire şayandır.
Komşu ülkelerin üzerinde hâkimiyet kurma, eski Osmanlıyı canlandırılalım, biz Osmanlı torunuyuz, demokrasi parlamenter sistem de neymiş, biz Dünya devletiyiz, dünya lideri olmalıyız, bizden habersiz Ortadoğu’da yaprak kıpırdayamaz beyanlarının geldiği nokta Ortadoğu bataklığına sürüklendiğimizin resmidir.
Yollara döşenen mayınlar, patlayan bombalar, akan kanlar kargaşa, gözyaşı ve kurtarılmış bölgeler, kutuplara ayrılan kitleler. Kamu düzeninin sağlamaması sonucu tekrar terörle mücadele ve milliyetçilik söylemlerine geri dönülmüştür. Demek ki neymiş, deneme yanılma yöntemiyle doğruyu bulmak en iyi yöntemmiş. Bilgi birikimi, deneyim ve yeterlilik mi dediniz, o da ne ki, öyle şey olmaz.
Efendim hükümetin ne suçu var, terör estiren örgüt, etrafı kana bulayan canlı bombalar, bizim ne suçumuz var. Sonra bir insanın seyahat özgürlüğü kadar üzerinde canlı bomba taşıma özgürlüğü de mi olmasın, sonra nereden bilebilirdik bombayı patlatacağını sonuç da. Eylem yapmamış birini tutuklamak demokrasiye ters. Makul şüpheyi sorduğunuzu duyar gibiyim. Canım o eylem ve protesto hakkını kullananlara karşı çıkarılan yasa. Ne alakası var terörist veya canlı bombayla? Nasıl bağlantı kurarsınız?
Türkiye adeta mayın tarlasına dönmüş vaziyette. Mayınları temizlemenin maliyeti olabilir, ama ülkemizde üstlenen terör örgütlerinden temizlemek çokta kolay olmasa gerek. Bugün dünyada ne kadar terör örgütü varsa hepsi istisnasız ülkemizde örgütlenmiş vaziyetteler.
El- Kaide, El –Nusra, Hamas, müslüman kardeşler, İran’ın ayrılıkçı güçleri, özgür Suriye ordusu, PYD, Irak muhalifleri, Libya’dan gelen ayrılıkçı güçler. Ne ararsanız Türkiye’de. PKK mı dediniz, o zaten hep içimizde. Geriye ne kaldı? İRA. Onu da davet etmekte yarar var aslında. Bir kenarda antrenman yapsınlar zavallılar. Lojistik destek bizden. Türk milleti yardımseverdir, aynı zamanda misafir perverliğimizin en ince ayrıntılarını öğrenmiş olurlar, reklam reklamdır.
Konuyu dağıtmadan geri dönecek olursak tezatlar ülkesidir güzel vatanımız. Siz hiç dünyada icranın başındaki hükümetin kendi icraatının sonucunu beğenmeyip, protesto yapan bir hükümet duydunuz mu? Yoktur sanırım terörle mücadele yerine müzakereyi seçen sonrada başarısız olunca telin mitingi düzenleyerek oy isteyen iktidar partisi duydunuz mu? . Valla bu gidişle hayat pahalılıgını’da protesto ederlerse şaşmamak lazım hatta biraz daha ileri gitmekte fayda var kendi kendilerinin istifasını bile isteseler yeridir.
1 Kasım seçim sonuçlarının vatanımıza ve milletimize hayırlar getirmesi dileklerimle.