Kıymetli okuyucularım bu haftaki yazımda, önemli toplumsal sorunlarımızdan birisi olan evlenmelerin azalıp boşanmaların artması üzerinde duracağım.

Kıymetli okuyucularım bu haftaki yazımda, önemli toplumsal sorunlarımızdan birisi olan evlenmelerin azalıp boşanmaların artması üzerinde duracağım. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından geçtiğimiz haftalarda yayınlanan raporda dikkat çeken rakamlara göre ülkemizde evlenen çiftlerin sayısı 2019 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2,3 azalırken, boşanan çiftlerin sayısı yüzde 8 artış gösterdi.

Evlenmelerin azalmasının yanısıra boşanmaların artması esasında aile müessesesine ve evlilik birliğine olan güvenin azaldığının bir göstergesi. Buradan da anlaşıldığı üzere günümüzde artık gençler evlenmek istemiyor. Evlilikten kaçıyor. Evlenenlerin de büyük kısmı en ufak bir tökezlemede evliliğe devam etmek yerine kolaya kaçıp boşanmaya yöneliyor.

Boşanma; bir ömür boyu sürmesi planlanarak başlanan aile birliği müessesinin hukuken sona ermesidir. Boşanma hukuki, psikolojik ve sosyal bir süreçtir. Eşleri, müşterek çocukları ve eşlerin akrabaları ile sosyal çevrelerini etkilyen ve çoğu zaman travmatik olabilen bir vakıadır. Büyük umutlarla başlayan bir birlikteliğin hüsranla sona ermesidir. Halbuki çok iyi biliyoruz ki; hiç kimse boşanmak için evlenmez. Mutlaka ki ciddi ve geçerli gerekçelerle boşanan çiftlere bir sözümüz yok ve asla da olamaz. Fakat eften püften sebeplerle boşanmak aslında işin kolaycılığına kaçmaktır. Mücadele edip kazanmak yerine pes edip kaybetmektir. Gene mesleki tecrübelerimizden bildiğimiz üzere çoğu zaman evliliklerdeki problemler, tarafların karşılıklı özverileri ve gayretleri ile düzeltilebilmektedir. Bütün çabalara rağmen evlilik birliğini kurtarmak mümkün olmazsa o durumda boşanma kaçınılmaz olmaktadır. Peki insanları boşanma düşüncesine sevk eden sebepler nelerdir?

Boşanmaların Başlıca Sebepleri
Ülkemizde yapılan araştırmalarda evlilik birliğinin sona ermesine sebep olan başlıca faktörlerin eşler arasındaki geçimsizlik, aldatma ve terk sebeplerine dayalı olduğu gözlemlenmiştir. Elbette ki, yaşadığımız çağın telakkileri gençlerin yetişme şekilleri ile aldıkları eğitim ve yaşadıkları toplumun sosyal yapısı bu süreci çok yakından etkilemektedir. Geçmişteki insanların anlayışları ve yaşam tarzları ile şimdiki gençlerin düşünce tarzları farklı olduğundan zamanın değişimesiyle birlikte boşanma sebepleri de başkalaşabilmektedir. Bunlara ilave olarak mevcut hukuk düzeni ve kanuni düzenlemeler ile eşlerin cinsiyetleriyle ilgili ayrımcı politikalar da süreçte önemli bir role sahiptir. Makro düzeyde ülke ekonomisi ile mikro bazda ailenin mali durumu da evlilik birliğini etkilemekte ve finansal olarak yaşanan sıkıntılar boşanmaya sebep olabilmektedir.

Boşanmaların Artmasının Topluma Etkisi
Hepimizin bildiği üzere, aile toplumun temel taşıdır, özüdür. Toplumda aile yapısı ne kadar sağlam ve güçlü olursa, toplum da o derece güçlü olur. Uyumlu bir aile ortamında büyüyen çocuklar, vatana millete faydalı insanlar olarak yetişir. Uyuşturucu ve fuhuş gibi toplum açısından son derece zararlı illetlerin genelde boşanmış ailelerin çocuklarını daha fazla tehdit ettiği bilinen bir gerçektir. Aile birliğinin çökmesi manevi değerlerin kaybına, manevi değerlerin kaybı da toplumun iflasına sebep olacaktır. Nitekim ülkemizde de son yıllarda boşanma oranlarının artması, aile düzeninin ve birliğinin giderek bozulması toplumsal bozulmayı da beraberinde getirmektedir. Bu yüzden mutlu evlilikler toplum için çok önemlidir.
31 MART 2020

Av. Alper Osman Genç – [email protected]