Amerika Birleşik Devletleri’nde federal yargıç Amit Mehta, ABD Adalet Bakanlığı ile Google'ı karşı karşıya getiren tekel davasında kararını açıkladı.

Google, Abd'deki Tekel Davasını Kaybetti 2

Yargıç Mehta, "Mahkeme, tanık ifadeleri ve kanıtlar üzerindeki detaylı incelemesinin sonucunda Google’ın bir tekel olduğunu ve bu tekelini korumak için hareket ettiğini belirledi. Bu durum Sherman Yasası’nın 2. maddesini ihlal etmektedir" dedi.

Bu kararla birlikte, ABD Adalet Bakanlığı bugüne kadar açtığı antitröst davalarında ilk kez bu ölçekte bir zafer kazanmış oldu.

Google, Abd'deki Tekel Davasını Kaybetti 3

Google İlk Kez Büyük Bir Davayı Kaybetti

ABD Bölge Yargıcı Amit Mehta, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Tanık ifadelerini ve delilleri dikkatlice değerlendirip tarttıktan sonra mahkeme şu sonuca varıyor: Google bir tekelcidir ve tekelini sürdürmek için tekelci davranışlarda bulunmuştur," ifadelerini kullandı. "Bu, Sherman Yasası’nın 2. Bölümünü ihlal etmektedir."

ABD Columbia Bölgesi Bölge Mahkemesi'nin bu kararı, Google’ın en eski ve en önemli işine yönelik ciddi bir eleştiriyi temsil ediyor. Şirket, akıllı telefonlar ve web tarayıcılarında varsayılan arama sağlayıcısı olarak baskın bir konum elde etmek için özel sözleşmelere milyarlarca dolar harcadı.

ABD hükümeti, Trump yönetimi döneminde açılan bu tarihi antitröst davasında, bu sözleşmelerin Microsoft'un Bing ve DuckDuckGo gibi potansiyel rakipleri engellediğini iddia etti.

Mehta, bu güçlü konumun artık durdurulması gereken rekabete aykırı davranışlara yol açtığını belirtti. Özellikle Google’ın Apple ve diğer mobil ekosistem oyuncularıyla yaptığı özel anlaşmaların rekabete aykırı olduğunu ve aramadaki tekel gücünü yansıtan yüksek arama reklam fiyatları talep ettiğini vurguladı.

Bu sözleşmeler, uzun zamandır kullanıcıların bilgi edinmek istediklerinde en kolay ve hızlı platform olarak Google’a yönelmesine yol açtı ve bu da Google’ın devasa çevrimiçi reklamcılık işini büyüttü.

Google, Abd'deki Tekel Davasını Kaybetti 4

Mahkeme Google'ın arama reklamlarında tekel olduğunu tespit etmese de, kararın genel çerçevesi, ABD hükümetinin büyük teknoloji şirketlerine yönelik rekabet davalarındaki ilk büyük zaferini temsil ediyor. Özellikle bu dava, ABD hükümetinin milenyumun başında Microsoft ile yaşadığı antitröst hesaplaşmasından bu yana en büyük teknoloji antitröst davası olarak kabul ediliyor.