Ankara

Girişimci Ünal, emekliliğinin ardından şehrin gürültüsünden uzaklaşmak için memleketi olan Şereflikoçhisar ilçesine bağlı Akin Köyü'ne yerleşti.

Boş durmak istemediği için kendine uğraşlar bulmaya çabalayan Ünal, arıcılık yapmaya karar verdi. Köyünün arıcılık için oldukça uygun olduğunu tepsit eden Ünal, araştırmaları sırasında köyünden Osmanlı saray mutfağına yaklaşık 200 yıl boyunca bal gönderildiğini öğrendi.

Ünal, yoğun çalışmaları sonucunda saraya gönderilen has balı üretmeyi başardı.

Hobisini ticarete dönüştürdü

Ünal, Akin Köyü'nün Nogay Türklerinin yaşadığı bir köy olduğunu, yörenin florasının endemik ve kendine has özellikler taşıdığını belirtti.

Köyün başlıca geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğunu söyleyen Ünal, yerleşmesinin ardından hobi olarak uğraşmaya başladığı arıcılığı daha sonra ticarete dönüştürdüğünü anlattı.

Sinop kıyıları yaklaşık 1500 yunusa ev sahipliği yapıyor Sinop kıyıları yaklaşık 1500 yunusa ev sahipliği yapıyor

Ünal, "Bu bölge Tuz Gölü nedeniyle step iklimine sahip. Dolayısıyla toprağı verimli değil. Fakat bölgede endemik, kendine has bitkiler yetişiyor. Araştırmalarım sonucu Osmanlı'nın birçok yöreden bal temin ettiğini, seyahatnamelerden bu yöreden de oldukça uzun bir süre bal aldığını öğrendim. Bu yöredeki çiçeklerden toplanan balın yaklaşık 200 yıl boyunca Osmanlı sarayına gittiğinin bilgisine ulaştım." diye konuştu.

"Padişahlar ağzının tadını biliyormuş"

Bu bilgiler doğrultusunda uzun yıllar akademisyenler ve bitki bilimcilerle çalışmalar yürüttüğünü aktaran Ünal, çalışmaları sonucunda bölgenin florasının değişmediğini ve arıların aynı bitkilerden bal üretmeye devam ettiğini öğrendiğini belirtti.

Yaklaşık 10 yıldır Osmanlı saray mutfağına giden has balın aynısından üretmeye çalışan Ünal, "Bal miktarı az olmasına karşın kalite olarak oldukça yüksek. Her yıl ürettiğim balın kalitesini polen ve değerleri açısından kontrol ettiriyorum ve olabildiğince doğal balı üretmeye çalışıyorum." dedi.

Ürettiği balın alışkanlık yaptığını dile getiren Ünal, tüketicilerden sık sık "Padişahlar ağzının tadını biliyormuş" sözlerini duyduğunu söyledi.

Balda hijyene dikkat ettiğini vurgulayan Ünal, "Balın, sağlıklı ve temiz ortamlarda üretilip tüketilmesi gerekiyor. Arılar temiz olmayan, kötü ortamlardan aldıkları çiçek özüyle hiçbir zaman bal yapmaz. Biz de arıların temizliğe dikkat ederek getirdiği balı, tüketiciye temiz ulaşana kadar devam ettiriyoruz. Burada yaklaşık 2 ton civarında bal topluyoruz." diye konuştu.

AA

Editör: Ayşegül Bedir AKOSMAN