İçi krema, dışı çikolata kaplı; zamanında çıktığında bir nevi ambalajlı pasta diye çocukken ilk duyduğumda bakkala koşarak gidip almıştım. Sonra alışkanlık oldu. Her gün, asitli bir içecek eşliğinde birkaç kez bu ikiliyle mahalledeki bakkalımızın önünde sohbet eşliğinde keyifle zaman geçirirdik. Cebimizde neredeyse kuruş yok. Arada bir aldığımız harçlıklarla bunu yapabilirdik. Nasıl güzel bir zenginliktir bu diye düşünmeden kendimi alıkoyamıyorum. Bugünün maddi olanakları kısıtlı ailelerinin çocuklarının bunu yapabilme imkânı yok denecek kadar az! Evet, sağlığa zararlı bir ikili, beslenme uzmanlarımız kızacak. Ben de bugün tasvip etmiyorum. Ancak, çocukluk dönemimize baktığımızda konvansiyonel üretimin sebep olduğu düşünülen başta şeker hastalıkları hiç ama hiç yaygın değildi. Tüm gün dışarıda koşturur dururduk. Keyfini de bu ambalajlı pasta ve eşlik ettiği asitli içecekle derin bir sohbet eşliğinde çıkarırdık. Mutlu olmak bu kadar kolay çocuklar için…

Bu basit mutluluğu büyüklerimizin verdiği günün 3 TL, 5 TL’lik harçlıklarla yaşayabildik. Günümüzde bu muhteşem ikilinin toplam fiyatı yaklaşık 22,50 TL… Günde sadece bir kez bu ikilinin keyfini yaşamaya kalksak ayda 675 TL yapıyor! Çocukluk döneminde paramızın değerinin bize kattığı değeri anlayamamışken bugün çok iyi anlıyorum. En büyük değerimiz; para birimimiz; Türk Liramız… Türk Liramız, Dünya Para birimleri üzerinde değerliyse bizden zengini yok. Bu zenginliği sadece maddi bir zenginlikle tanımlayamayız. Dahası manevi bir zenginlik…

Ülkemize gelen yabancı bir turist cebinden kendi 100 birim değerindeki parayla satın alabildikleri ile benim satın alabildiklerim arasında ortalama 20 kat fark olduğunu görünce büyük bir üzüntü duyuyorum. Çocuklarım, para hesabını bilmezken neden daha fazla para verdiğimi sorup durdular… Yıllarca çalışıp didinen biri olarak çocuklarımı o muhteşem ikilinin keyfinden mahrum bırakmadım. Ancak, bu muhteşem ikiliden mahrum kalan çocuklarımız için neler yapabiliriz? Hepimizin yapabilecekleri var elbette…

Coğrafi olarak en stratejik yerde bulunan ülkemizin çevresinde çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Modern İpek Yolu’nun ülkemizin bir ucundan başlayıp diğer ucuna kadar sürecek bir güzergah içinde olması… Ticaretin kalbinin ülkemizde atacağı anlamına da geliyor. Bu çok önemli bir fırsat! Çin’in yeni Dünya düzeninde izlediği modern diplomasi sayesinde özellikle ekonomik zenginlik anlamında dirsek temasında olduğu paydaşlarıyla eşit bir paylaşımda bulunma isteği, vizyoner, modern ve gelişime, geliştirmeye açık bir tavrı ile Dünya’yı belirli bir zümrenin hegemonyasında olmaktan kurtarıyor.

Örneğin, Dünya Nüfusunun %40’ını kapsayan BRICS Ülkeleri (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) kurucularının ekonomik iş birliği kapsamında suya attıkları ilk taşın halkaları bugün 19 ülkenin de katılma isteğiyle daha da genişlemeye namzet! BRICS Ülkeleri arasında önümüzdeki Haziran ve Ağustos aylarında yapılması planlanan iki ayrı zirvede gündeminde, BRICS’e dahil olan ülkelerin kendi aralarında milli para birimleri üzerinde ticaretin yapılması ve bu ekonomik, ticari iş birliğinin yani bu ittifakın daha genişlemesi var. Böylelikle, ticarette Doları devre dışı bırakarak kendi para birimleri üzerinden ticaret yaparak dışa bağımlı kalmamak, milli değerlerine sahip çıkmak ve milletçe zenginliğe ulaşmak en büyük amaçları… Bir sonraki adımları ise “ortak para birimi” ve “dijital para birimi”nin tedavüle sokulmasıyla ilgili. Rusya Devlet Duması Başkan Yardımcısı Alexander Babakov “, BRICS’te sadece altınla değil, nadir toprak elementleri gibi diğer ürün gruplarıyla da güvence altına alınabilecek tek bir para birimini gündeme getiren bir proje” olduğunun da altını çizdi.

İran Ekonomi ve Maliye Bakanı İhsan Handuzi ile Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde bir araya geldi. Daha önce birkaç kez belirttiğim; iki ülkenin kendi para birimleri üzerinden ticaret konusu da görüşüldü. Dolar’a karşı önlemler ve bu konudaki işbirlikleri gündeme getirildi.

ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo “ABD ekonomisi için en çok korktuğu senaryonun, ülkenin temerrüde düşmesi durumunda, Dünyanın dört bir yanındaki insanların ABD dolarından uzaklaşması olduğunu söyledi. “ABD’nin temerrüde düşmesinin ABD’nin borcunu ve ekonomisini daha da kötüleştireceğini” belirten Adeyemo, “İnsanların Dolar varlıklarına yatırım yapma isteğini azaltacağını” sözlerine ekledi. Buna karşın, hala ülkemizde Döviz Büroları önünde, Kapalı Çarşı’da Dolar/Euro alım kuyrukları var.
Dünya genelinde her ülke, kendi para birimine sahip çıkarak Dünya’nın ortak para birimi algısından Doların hızla uzaklaşmasını sağlayarak kendi para birimlerini koruma, kendi para birimleri üzerinden ticaret yapma kararı alıyor. En önemli milli değerlerimizden biri olan para birimimiz için bu güçlü ittifakların içinde yer alarak hak ettiği yere gelmesini desteklemeliyiz. Milletçe bizi zengin edecek en önemli unsur para birimimize sahip çıkmaktır. Vatandaş olarak da üzerimize düşeni yapmak zorundayız.

Çocukluğumun muhteşem ikilisinin keyfine varmış biri olarak, her ne kadar günümüzde çocuklarımızın zamanının önemli bir bölümünü bilgisayar başında hareketsiz geçirip konvansiyonel ürünlerle beslenmenin yol açtığı söylenen obezite ile mücadele etmekle, çok küçük yaşlarda beslenme uzmanlarının denetiminde sağlıklı yaşayabilmek adına çocuklarının keyfine yeterince varamadan yaşamlarını sürdürseler de onlara tavsiyem; bilgisayarların başından kalkın, çocukluğunuzu yaşayın… Cebinizde üç kuruşunuz da olsa bakkala gittiğinizde canınızın her istediğini alın… Gelecekte hatırlayacağınız en büyük zenginliğimiz bu olacaktır.