Hep bir umut il bir sonraki maça bakılırken hep de aynı görüntü ile karşılaşmak Beşiktaşlı'nın kaderi olmuş durumda!

Muçi ve Musrati gibi iki önemli transferi yapan Beşiktaş rüzgarı ve taraftarı da arkasına alarak ligin sondan ikinci sırasındaki Konyaspor karşısında maçın özellikle ilk yarısında sanki kendi sahasında değil deplasmanda gibi ve 10 değil 9 kişilik bir takımın oynayamadığı gibi oynadı.

Santos'un turnuva mantığı ile Beşiktaş'ı yönetmeye çalışmasının büyük bir hata olacağını belirttik ancak, gol yememe adına bir oyun düzeni Beşiktaşlı'nın umutlarını da bitiriyor.

Musrati'nin kalitesini belli ettiği maçta Gedson yine bildiğiniz sadece koşarak forma almış ve takıma ekstra katkı sağlamayan görüntüsüne devam etti.

Muçi ise yıllardır topu aldığında kaleyi düşünen oyuncu ihtiyacını karşılayacağını ayan beyan belli ederken kendisi ile al verleri yapacak oyuncu olduğunda etkisini göstereceğini de belli etti.

Bunun yanında hocanın ısrarla Cenk Tosun'u oynatmasını da anlayabilmiş değilim.

Muçi'nin önde oynadığı takımın orta sahasında Musrati'nin yanına Demir Ege veya Salih tercihi daha mantıklı olacağı gibi Gedson'un sol önde denemesi hem Brezilyalı oyuncu hem de Beşiktaş için daha verimli olacağı aşikar!

Santos'un bu anlayışı devam edecekse birliktelik devam etmez ve etmemeli. Tecrübesini konuşturup Beşiktaş'ı Beşiktaş gibi oynatacaksa o zaman eyvallah deriz ancak, bu gidişle söyleyeceğimiz tek söz yallah olur!

Samet Aybaba'nın Fernando Santos'a mutlaka Beşiktaş'ın ne olduğunu ve nasıl oynaması gerektiğini anlatması gerekir. Aksi halde Beşiktaş kontra atak oynamaz sözünün altında ezileceğini unutmamalı!

Oyuncu kalitesi var ama oyun kalitesi yok!...

Rakibiniz sizin sahanızda durdurmak için faul yapmayı bile düşünmeyip maçı sarı kartsız bitirmesi ise herşeyin özeti gibi, anlayana...

Bu şekilde nereye kadar?