İlköğretim ve  ortaöğretim  okullarında   yaz tatili başladı. Tatil  üç ay  civarında  sürecek. Uzun yaz tatilleri tarım toplumlarından gelme bir alışkanlık. Çocukları tarlada bağda bahçede çalıştırmak için başvurulan bir yoldu. Bizde de önceden köy okulları bir ay erken tatile başlardı.

Bizde eğitim 180 gün sürüyor.  50’lerden itibaren sürekli bir gelişme ve kalkınma içinde olan  Güney Kore’de eğitim süresi 220 gün. Japonya’da çocuklar 210 gün okula gidiyor.  Bu süre Singapur’da 193 gün, Almanya ve  Finlandiya’da 193 gün . Amerika’da  eğitim Eylül’de başlayıp, Haziran’da son buluyor.  Eyeletler  arasında fark olmakla birlikte eğitim  süresi üçe bölünüp aralarda birer hafta tatil veriliyor. İngiltere’de ilkokullarda eğitim ortalama 38 hafta sürmekte ve  yaz tatili  6 hafta olmaktadır.

Uzun tatillerin   “ çocuğun öğrendiklerini unutması”  ve “ çocuğun okuldan soğuması “ gibi önemli sakıncalar ortaya çıkarır.  Bunlar   özellikle ilköğretim döneminde  önemlidir.

Eğitim süreklilik içinde olması gereken bir alandır. Çocukların  sürekli öğrenme içinde olmaları önemlidir.  Bu herzaman dersanelerde olmaz. Tatillerde de çeşitli şekillerde öğrenme devam eder.  Bu şekilde  öğrenci  okulda  öğrendiklerini, sahadaki uygulamalarda  görme  imkanı bulur.

Düzenli bir çalışma içinde olan insanlar bile uzun tatil yapmayı istemezler. Belirli aralıklarla kısa tatilleri tercih ederler. Tatilde bedenen dinlenmeden ziyade zihnen dinlenme daha önemlidir. Bu da ortam değiştirmekle, değişik meşgalelerle uğraşma,  gezi vb.  gibi herkese göre değişen şekillerde olur. Çocuklarda uzun süre dinlenmeye ihtiyaç olacak  zihnen ve bedenen yorgunluk olmaz. Onlar enerji doludur, eğlenirken de, gezerken de yeni şeyler öğrenmeye devam ederler. Onların ihtiyaç oldukları da bunlardır.

60-70 yıldır kırsaldan  şehirlere  olan göçler sebebiyle  köylerin boşaldığı  günümüzde ve  tarımın da makineleşmesi sebebiyle  biz artık bir tarım toplumu değiliz.

Şehirlerin sürekli nüfusları artarken, çocuklar başta olmak üzere  bütün halka yönelik  parklar, bahçeler,spor tesisleri,  çocukların eğlenirken öğreneceği alanlar, tesisler  yeterince yapılamadığına göre, uzun tatil döneminde çocuklar nerde, nasıl vakit geçirecekler? Birçok yerde yaz kampları açılsa da, bunların yeterli olmadığını tahmin etmek güç değildir. Her çocuk  da olanlardan  yararlanma fırsatı bulamaz

Çocuklarda bugün en büyük sıkıntı  tablet-akıllı telefon  bağımlılığıdır.  Türkiye  dünyada akıllı telefon bağımlığında  8.sırada yer alıyor. Artık  akıllı telefon  varlıklı ailelerin çocuklarında  olur kavramı  büyük ölçüde değişti.  Büyüğünde küçüğünde  herkesin elinde var. Nüfusumuzun %90’nı  akıllı telefona sahip.  Şehirlerde  sokak ve caddelerde trafik ve son zamanlarda artan  uyuşturucu gibi  bazı tehlikeler çocukların dışarı çıkmalarını, rahat dolaşmalarını  engellemektedir. Bunlar ister istemez çocukları tablete- akıllı telefona  yöneltmektedir. Salgın hastalık ( pandemi ) dönemi  büyük küçük demeden  tablet,akıllı telefon  bağımlılığını artırmıştır. Uzun tatil döneminde aileler ne kadar gayret etseler de, çocuklar başka şeylere yönlendiremezse  tablet-akıllı telefon  kullanımı/bağımlılığı  devam edecektir.  Uzun süreli kullanımlarda   bilgisayarın, tabletin, cep telefonunun her yaşta  vücutta birtakım  zararları  olduğu  çeşitli araştırmalarla  ortaya konmuştur.

 Ülkemizde  öğrencilerde uzun  yaz  tatilinin  ortaya çıkardığı sakıncalara ;  yaz tatilini  bölerek kullanma ve  eğitimi   sürekli hale getirme ile çözüm getirilebilir.  Bu uygulamanın öğrencilerde uzun tatilden daha  yüksek motivasyon yaratacağı,  onlara daha faydalı olacağı  ve velilerde de memnuyet yaratacağı  kanaatindeyiz.

Böyle bir planlamaya  çocukların yaz tatillerinde de öğrenmelerini devam ettirecek,  onları çeşitli tehlikelerden koruyacak yeterli  alt yapımızın  olmaması ve  artık nüfusumuzun % 80’nin  şehirlerde  yaşaması sebebi  ile  ihtiyaç vardır.  

Bu tatil döneminde hiç ihmal etmeden  aile bütünlüğü içinde,  çocukların bu yaz tatilini yararlı geçirmelerini sağlamak için onlarla daha çok vakit ayırarak; onların   kitap okumaya teşvik edilmesi, çeşitli yerlere geziler düzenleme,  tarihi mekanları, müzeleri vb. çok yararlı olacaktır.  Bunların hepsinin şehir dışında yapılması da gerekmez.  Çocuklar  bu  sürede bir çok şey öğrenip mutlu olmanın yanında, tabletten de uzak durmuş olurlar. Ülkemizin gezip görülecek çok büyük zenginleri var. Her şey kum,güneş, denizden ibaret değildir.

Her ailenin, evde  küçük de olsa  bir kitaplığa sahip  olma kültürününün  olması,  özellikle  çocuklar için her yaşta  önemli bir husustur.