YAĞMUR TANYILDIZ'ın röportajı için tıklayınız...

Yazar Arslan Alp Karaman ile hayatından, yazmaya nasıl başladığından ve eserinden konuştuk. Karaman; serinin ikinci eserinin de yakında okurlarla buluşacağının müjdesini verdi ve gazetemiz okurlarına özel yeni kitabını da anlattı…

3-74

Merhaba öncelikle sizleri kısaca tanısın isteriz okurlar?

Merhaba, yazar adım Arslan Alp KARAMAN. Doğma büyüme İstanbulluyum. Çocukluğumu ve gençliğimi kamu ve kamu dışı teşkilatlanmalarda geçirmekle beraber sağlık problemlerimden dolayı bir müddet Dershane ve Milli Eğitim’de matematik öğretmenliği yaptım ve sonrasında Trabzon’da bir kamu kurumunda mali işlere bakmak üzere iş hayatımı devam ettiriyorum.

Yazarlığa ne zaman adım attınız?

Aslında gençlik yıllarımdan itibaren hem birkaç yerel dergide ve hem de online dergilerde yazıyordum. Bu eserlerimin taslağı daha yirmili yaşlarımda hazırdı. Mehmet Akif Ersoy’un 35 yaşından önce yazdıklarını yırtması sebebiyle ki insanın olgunluk çağıdır yani fikirleri değişebilir veya gelişebilir. Ben de bu anekdotu okuyunca 35 yaşımı bekledim. Tam 35 olmadım fakat 24 Temmuz’da dolacak ve sözümü yerine getirmiş olacağım.

İlk eseriniz bir seriden oluşuyor incelediğim kadarıyla, Yaralel Evren serisi. Bu serinin ilk kitabı “Hazanlık”. Nedir HAZANLIK’ın konusu?

Hazanlık benim zihnen yarattığım bir evren. İnsanların son ölüm şekliyle toprak üstünde yer aldığı bir evren. Yalnız sadece iyi insanların… Konu bu evrene düşen ana karakterin Hazanlık’taki Hazanlarla yani bu dünyada türlü kötülüğe maruz kalmış insanlarla temasını içeriyor. Mistik bir kurgu.

Eseri yazarken hangi alanlardan faydalandınız?

Aslında 3 eserin tamamını ele alıp cevap vermek istiyorum. Siyasi Tarih, Dinler Tarihi, Tasavvuf ve Sokak Tarihi…

Sokak tarihinden kastınız nedir?

Herkes dünya siyasi veya dini veya ekonomi tarihini okur. Kimse sokaklarda, sokak aralarında neler olup bittiğinin kaydını tutmaz. Kaç gönül kırılmış, kaç yuva yıkılmış, nasıl travmalar mevcut bilmez. Bu ilgisizliğin sebebi şudur; bahsettiğimiz genel tarih alanları blok blok ilerler yani bin yıllık bir imparatorluğu en fazla on ciltte anlatır bitirirsin. Fakat Sokak Tarihi dediğim alanda sadece bir gencin yaşadığı travmaları bin ciltte sığdıramazsınız. O yüzden kimse çok girmez bu alana. Bir nevi hangi suda hangi balık cinsi vardır ve bu balık cinsleri nasıl yaşar ne yer ne içer diye merak eden biri, Van Gölü’nde araştırma yapabilir ama Okyanus’u hedef almaktan kaçınır çünkü bitmeyecektir.

4-73

Serinin ikinci eserinin adı belli mi? Belli ise paylaşabilir misiniz?

Evet, YARALEL EVREN- MOSHE olacak adı.

Biraz ön bilgi alabilir miyiz okurlar için gazetemize özel?

Tabi. Moshe kadim bir mısır önderi. Bunun için birçok kaynak taradım hatta mısıra da gideceğim, birkaç soru işaretimi gidermek için. Yayın politikası gereği 1 yıla yakın bekleyeceğiz ilk eserin okuyucuya ulaşması ve sindirilmesi için. Zaten ilk eserde bu evren gayet kısa ve öz anlatıldı aslında çok daha uzundu ama istedik ki okuyucu evreni çözsün, ikinci ve üçüncü ana eserlere yol açılsın. Kısaca ilk eser aslında iki ve üç için önsöz görevi görüyor. Umarım okuyucuyu mahcup etmeyiz.

Moshe hakkında biraz daha bilgi verebilir misiniz?

Moshe derken aslında kimi kastettiğimizi kitabı okuyanların geneli anlayacaktır. Birçok kez yazılmış bu kişiyi ki bu kişiyi ilk eseri okuyanlar bilecektir zaten, biz bu kişiyi farklı yönden ele alacağız. İnsan özellikleriyle ön plana çıkartacağız. Bu arada birinci çoğul ekiyle konuşuyorum çünkü Bediz Yayınevi’nden Berkant Bey ve editörümüz Enes Bey’i de eserde pay sahibi görüyorum. Zira sanatın her alanı bir ekip işi sonuçta

Eserlerde gizlediğiniz gizem veya sır var mı? Malum genelde bu tarz eserlerde olur diye soruyorum.

Yazarların çoğu bunu sever. Kimi ömür boyu bilinsin istemez kimi okuyanın bilmesinde hak görür. Benim ilk eserimde okuyucunun sonradan fark edeceği 13 adet sır var ki bunları zaten okurlarla buluşunca anlatıyorum. 2. Eserimde de var ama 3.eserimde bir tane 26.sayfadaki şiir ebediyete kalacak. Bu da benim ahretlik sırrım olacak.

2-116

O halde son olarak o ahretlik şiiri alalım mı erkenden gazetemize, okurlara sürpriz olsun. Ve en çok beğenilen birkaç cümlenizi rica edeyim sizden?

Bahsedilen eser en az bir yıl sonra çıkacak üçüncü eser ama paylaşayım. İlk dörtlük sadece ama;

Yalnızca vatandı sevda, sen diğerine yer açtın
Verdin gururundan da, bir güzele el açtın,
İttihatta son, ya kurşundur ya idam,
Hatırın var Arslan ama sürgününe yol açtın…
Beğenilen giriş cümlelerimden de ikisini paylaşayım gerisi okurlara kalsın;
Bilmez kalbi düzgün olan zira zihni karışıktır,
Tamahkar âşık olamaz en fazla alışıktır…
Ve ikincisi;
Bizi de bir kurtaran olur mu Yusuf,
Sevdiklerimizin atıp, unuttuğu kuyudan…