Yazıtlarda Turan Ana ve Turan Hanım olarak geçen M.Ö. 500 yılına ait Etrüsk Tanrıçası Turan'a ait bronz bir heykelcik Almanya Berlin, Altes Müzesinde yer alıyor. Heykel; İskitlerin kullandığı keçe külah başlık giymiş, saçları uzun ve belikli. Sol eli ile elbisesinin eteğini tutmuş, sağ kolunu kaldırarak avuç içini gösterir. Ayakkabıları ise yine orta asya tarzında ucu çarık gibi kalkık.

Tanrıça Turan'ın adının etimolojisini araştırdığımda çok ilginç bilgilere rastladım. Bizim dilimizde Turan, hepimizin bildiği anlamı ile ulaşmayı istediğimiz ‘Türk Birliği’ni ifade eden "Toprak" anlamına gelir. Turan kelimesinin Farsların mitolojisinde geçtiğini ve İran hükümdarı Cemşit'in soyundan gelen iki kardeşin birinin adına İran diğerinin adına Turan dendiğini okuyoruz. ‘Turan Toprakları’ elbette Türklerin yaşadığı coğrafya olarak gösteriliyor. Yani Farslar, mitolojilerinde Turanlıların yani Türklerin kendi soylarından geldiğini iddia ediyorlar. İran kelimesi "Aryan" kelimesinden geldiği için İranlılar Hint Avrupa kolu, Türkler ise Turan topraklarındaki Türk ya da "Altay" kolunu oluşturuyor. 

Fakat, Etrüsk Tanrıçası Turan özellikle "Doğurganlık" tanrıçası olarak sunuluyor. Eski Kuman-Kıpçak sözlüğünde ilginç biçimde Tuuran ve Tuurgan kelimeleri Venüs yani Ana Tanrıça olarak gösterilmiş. Adından da anlaşılacağı üzere eski Türkçe de doğuran ya da doğurgan kelimeleri, Tuuran ve Tuurgan şeklinde söyleniyormuş. Zaten eski Çağatay Türkçesinde de söyleniş biçimi bu şekilde. 

Codex Cumanicusta Tanrıça yani Venüs olarak gösterilen Tuuran ya da Tuurgan, Etrüsk Tanrıçası Turan ile hem sıfatları itibarıyla, hem de ses ve kelime olarak örtüşüyor. Üstelik Tanrıça Turan'ın göksel arketipi, Türk Mitolojisindeki Tanrıçalar Aysıt ve Umay gibi Venüs gezegeni. Tanrıça Umay ve Ayısıtın doğurganlık aşk, sevgi ile alakası ve kılığına girdikleri kuğu, kaz, turna gibi su kuşları da, Tanrıça Turan ile benzeşiyor. Özelikle Turna kuşu. Biliyoruz ki Turna Türk kültüründe daima Ana Tanrıça arketipi ile bağlantılıdır ve dişildir. Türkülerimizde de güzel bir kız olarak düşünülür. Ve Yakut Türklerinin Tanrıçası olan Ayısıt'n da avatar hayvanıdır. 

Tanrıça Turan'ın kuşları da Su Kuşlarıdır, Kaz, Kuğu ve Tusna adı verilen bir kuş. Kaynaklarda Tusna "Turan'ın Kuğusu" şeklinde geçer. Tusna adı verilen bu kuşun aslında Turna olması çok muhtemeldir. İtalyanca ya da Latince "Tusna" kelimesinin karşılığını bulamadım. Yalnız Endonezya’da konuşulan bir dilde Tusna, Ton Balığı anlamına geliyor. (Latince Ton Balığına Tuna adı veriliyor, Türkçede de Turna Balığı var.) Etrüsk aynalarında Tanrıça Turan bu kuş ile birlikte tasvir edilir.  Turna kelimesi eski Türkçe Turña veya Turunya sözcüğünden evrilmiş. Turan ve Turna kelimeleri de bu anlamda yani Tanrıçanın Kuşu olması bakımından birbiriyle bağlantılı görülüyor.

Gerek giyim biçimi, saç örgüleri ve gerekse adının anlamı ile TURAN ANA, Doğuran Ana yani Venüs olarak orta asya etkisi taşır. Bu Tanrıçanın İskit akınlarıyla batıya taşındığı düşünülebilir.

Kaynak/Nuray Bilgili