Haber: Damla Oya Erman
"Elbe'nin Floransası" olarak bilinen bu şehir, enkaz ve alevler içinde yerle bir oldu, yaklaşık 25.000 kişi hayatını kaybetti. Ancak, Almanların zaten teslim olma noktasında olduğu düşünülürse, bu saldırının stratejik olarak pek bir anlamı olmadığı iddia ediliyor.
Yalta Konferansı'nda alınan kararlar arasında, Almanya'daki savaş üretimi ve imalatı ile bilinen şehirlere karşı yoğun hava saldırılarının yapılması kararı vardı. Ancak, Dresden'in bombalanmasının trajik bir yanı, bu tarihi şehrin savaş sırasında bir sanayi merkezi olmamasıydı.
Müttefikler ve Almanlar, saldırının gerçek amacı konusunda fikir ayrılığına düştüler. Resmi gerekçe, Dresden'in bir iletişim merkezi olduğu ve bu nedenle bombalanmasının Alman ordusunun iletişimini engelleyeceğiydi. Ancak, saldırının yıkıcı etkisinin, bu gerekçeye oranla fazla olduğunu düşünen birçok kişi var.
Saldırıda, 800 Amerikan ve İngiliz uçağı tarafından 3.400 tondan fazla patlayıcı kullanıldı. İki gün boyunca süren bombardıman sonucu çıkan yangınlar günlerce devam etti ve şehir tamamen enkaz altında kaldı. Şehir sakinlerinin yaklaşık 25.000'i bu saldırıda hayatını kaybetti.
Savaş esirlerinden biri olan ve saldırı sırasında Dresden'de bulunan romancı Kurt Vonnegut, deneyimlerini klasik anti-savaş romanı Slaughterhouse Five'da aktardı.
