"Aslında bütün insanları sevebilirdim, sevmeye senden başlamasaydım..." der Can Yücel. Bugün kitaplarımın arasında "Kürk Mantolu Madonna

"Aslında bütün insanları sevebilirdim, sevmeye senden başlamasaydım..." der Can Yücel.

Bugün kitaplarımın arasında "Kürk Mantolu Madonna"yı buldum. Arka kapağına her kitabıma yazdığım gibi "okundu" diye not düşmüşüm.

Ben bir hazine bulmuşçasına sevinirim altını çizdiğim çümleleri yeniden okuyunca...

Kitap öyle kudsi, öyle dokunulmaz, öyle uzak olmamalı insana. Okuduktan sonra atılmamalı bir kenara mesela.

Kokusu okurken ellerinize sinmeli, eğer bir kitaba dokunmuşsanız şayet, sizin bir iziniz de mutlaka onda kalmalı. Çizmeden okuduğum hiçbir kitaptan bir şeyler kalmadı bana.

Üç beş dosttan fazla dost biriktirmem, ama kitaplara gelince sırf bir sözünü beğeneceğim ve altını çizemeyeceğim korkusuyla "kütüphanelerden kitap alamama" fobim vardır. Yahut çantamda bir kalem ve not defteri olmadan dışarı dahi çıkamam.

Bu da benim dünyanın diğer işlerinden el çekmemi ve kafamı acılarla, olumsuzluklarla meşgul etmememi sağlar. Daha ne olsun ki a dostlar , bu zamanda kitaptan iyi dost mu var?

Gelin başta dediğim "Kürk Mantolu Madonna"m da çizdiğim bir satırı okuyayım size;

"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin."

Kitabı karıştırırken bir de kağıt buldum içinde...

Sevdiğim bir türkünün sözlerini de yazmışım oraya...

"Ben o yare dağlar kadar güvendim güvendim
Güvendiğim dağlar elime geldi elime geldi
Ölem ben ölem ben
Kurban olam ağzındaki
Dile ben gelin dile ben"

Kitaplarınızın arasına bir kağıt bırakın, kitabın son sayfasına ise bir not... Yıllar sonra tesadüf karşılaşıp okuduğunuzda, eski sevdiğinize kavuşmuş kadar mutlu oluyorsunuz...

İnsana böyle güzel tesadüfler umut verir.

Umudunuzu kaybetmeyin.