İstanbul

Çekimleri İstanbul'da gerçekleştirilen sinema filminin Taksim'deki setinde, oyuncular ve teknik ekibin katılımıyla pasta kesilerek kutlama yapıldı.

Filmin senaryosuna imza atan, müzisyen ve oyuncu Eşref Ziya, yaptığı açıklamada, 2005 yapımı The İmam filminin ardından ikinci kez bir sinema filmi çekmeye başladıklarını belirterek, "Bu aslında hikayesi itibarıyla bağımsız bir sinema filmi ama The İmam'a da atıflar var. Oradaki başrol oyuncusu Emre'nin yani Emrullah'ın başından geçen ikinci bir hikaye gibi düşünebiliriz." dedi.

Filmin ilkinden bağımsız bir hikayesi olduğunu dile getiren Ziya, "Yani birinci filmimizi izlemeyenler bu filmi anlamakta hiçbir problem çekmeyecek. Birinci filmimizi takip edenler de 'Tarık o muydu? İşte Emre, Emrullah.' diyerek oradan çıkarımlar sağlayacak." ifadesini kullandı.

"Her insanın bir döneminde hayata tekrar tutunduğu anlar vardır"

Ziya, hayatına yeniden başlayan insanların hikayesini anlattığı için "Yeniden Başlamak" ismini seçtiklerini aktararak, şunları kaydetti:

"Her insanın hayatının bir döneminde hayata tekrar başladığı, tekrar tutunduğu anlar vardır. Bu sinema filminde biraz da ona dokunmaya çalıştık. Çok uzun yıllar bağımsız bir senaryo üzerine çalıştım ama dinleyenlerimiz konserlerde 'The İmam'ın devamı yok mu?' diye o kadar çok sordular ki ben de o bağımsız sinema filmimi biraz The İmam'a uyarladım. Sanki onun bir devamıymış izlenimini vererek, Yeniden Başlamak adıyla sinema filmine imza atmaya çalıştım. Senaryosunu yaklaşık 6-7 aydır yazıyorum. Önce hikayesini oluşturdum daha sonra çok uzun bir senaryo aşaması oldu. Bugün çok şükür, böyle ete kemiğe bürünmesi, yazdığım şeylerin diyalog olarak karşıma çıkması beni son derece mutlu etti."

Sanatçı, The İmam filminin yayınlandığı yıllarda çok ses getirdiğine işaret ederek, "Gerçekten insanlar Türk sinemasının o gelişen çizgisinin biraz dışında, biraz aykırı bir film olarak görmüştü The İmam'ı. Ben inanıyorum ki izleyenlerimiz bu sinema filmimizi de aynı kategori içerisine koyacak. Çünkü çok fazla sürprizi, sürpriz sonları olan, kendi içerisinde biraz şaşırtıcı öyküsü olan bir sinema filmi." değerlendirmesini yaptı.

"Hikayenin derinliklerinde çok güzel mesajları olan bir film"

Yönetmen Kemal Yıldız, Eşref Ziya ile aylardır film üzerine çalıştıklarının altını çizerek, sete başlamaktan dolayı çok mutlu olduklarını söyledi.

İstanbul'un Balat, Beyoğlu ve Hadımköy gibi çeşitli semtlerinde gerçekleştirilecek 4 haftalık bir set süreci planladıklarını vurgulayan Yıldız, "Profesyonel bir ekibimiz var. Görüntü yönetmeni, ışık şefi, ses, kamera arkasında çalışan bütün set arkadaşlarım, hepsi alanında profesyonel." şeklinde konuştu.

Yıldız, güvendiği bir ekiple sahada olduklarını, sinematografik anlamda da çok iyi başarılı bir iş çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.

Eşref Ziya ile proje üzerine uzun süre konuştuklarını dile getiren genç yönetmen, şu bilgileri verdi:

"The İmam'dan buraya birçok atıf var. Senaryo aşamasında beraber çalıştığımız için birçok yerde aynı göze, aynı kafaya erişip hikayenin derinliklerine beraber indik. Birçok düzenlemede Eşref Ziya ile hemfikir olduk. Onun gözünü olabildiğince yansıtmaya çalışıyorum. Kendi gözümle bu filme nasıl baktığımı anlatıyorum ve o da benim baktığım gözle projeyi beğeniyor. Biz üç aydır bu şekilde revizyon yapıyoruz. Finalde de artık sete çıkmaya karar verdik. Son dört haftalık hazırlık sürecinde mekanları gezdik cast yaptık. Hazırlığımızı, kostümümüzü, provalarımızı bitirdik ve setteyiz artık. İşe başlıyoruz."

Kemal Yıldız, izleyicinin alışılagelmişten çok daha detaylı düşünülmüş bir film bulacağının altını çizerek, "Hikayenin derinliklerinde çok güzel mesajları olan, seyirciye gerçekten bir şey veren bir film. Bu filmi izledikten sonra 'Evet, boşa vakit geçirmedik. Çok güzel bir film izledik. Tamamıyla anlatılmış. Hikayeyi çok güzel yansıtmışlar.' dedirtmeye çalışacağız. Umarım herkes çok beğenir ve başarılı bir film olur hepimiz için." ifadelerini kullandı.

"Her sahneyi sete girmeden önce çekmiştik aslında"

Oyuncu Öykü Çelik ise filmde Çiğdem adlı bir gazeteciyi oynadığını kaydederek, "Kadir'le yani Eşref Bey'le sokakta karşılaşıyoruz. Çöp toplayıcısı ama ben sadece çöp toplayıcısı olduğuna inanmıyorum. Çünkü kitap okuyor değişik yazarlardan, İngilizce konuşuyor, eğitimi çok iyi. Ben de biraz takip ediyorum, 'Kim bu?' diyerek. Derken hikayenin içine dahil oluyorum. Hafızasını kaybetmiş ve bizim sürecimiz başlıyor. Onun kim olduğunu gerçekten buluyoruz. Klasik bir hikaye değil, sonrasında gerçekten çok şaşırıyor seyirci. Şaşırdığını düşünürken tekrar şaşırıyor." dedi.

Senaryoyu okuduğunda çok beğendiğini ve oynaması gerektiğini düşündüğünü aktaran Çelik, "Çünkü değişik sürekli birbirini tekrar eden projeler arasında gerçekten bir klasikmiş gibi başladı ama sonra çok şaşırdım. Geldim ekibimizle tanıştım. Davet ettiler beni sağ olsunlar. Sonra başladık." diye konuştu.

Başarılı oyuncu, set ekibinin birbiriyle çok uyumlu olduğunu daha çekimler başlamadan anladığını söyleyerek, şöyle devam etti:

"Herkes gerçekten çok iyi. Yani kariyerimde 17. senemdeyim. O yüzden artık sette insanı gördüğün zaman anlıyorsun, profesyonel mi gerçek mi duygusal mı diye. Burada herkes, yapımcımız ve yönetmenimiz sayesinde mutlu. Çok titiz çalışıyorlar, her sahneyi tek tek sete girmeden önce çekmiştik aslında. Herkes ne yapacağına çok hakim. O yüzden ben de çok mutluyum burada olmaktan."

Çiğdem'in meraklı, tutkulu, tuttuğunu koparan ve hayat enerjisine uyan bir karakter olduğunu vurgulayan Çelik, "Enerjime de çok uyduğu için çok içselleştirdim hemen. Sağ olsun yönetmenimiz de çok yardımcı oldu. Eşref Bey de kendisi senaryoyu yazdığı için ne istediğini çok iyi biliyordu. İlk başta hiç devam filmi olduğunu düşünmüyorsun, tamamen başka bir film, yeni bir filmmiş gibi, en sonunda diyoruz. Sonunu anlatmak istemiyorum ama yeni bir film, yeni bir hikaye, yeni bir karakter izler gibi izleyecek seyirci. Ama bir bağlantısı olduğunu anlayacak, çok da güzel bir sürprizle. Zaten ben eminim bu filmi izledikten sonra dönüp birinciye de bakacaklar." ifadelerini kullandı.

"Yeniden Başlamak" 2005'teki filmin devamı niteliğinde

Çekimleri devam eden filmde, 2005'te izleyiciyle buluşan The İmam'daki Emrullah karakterinin hafızasını kaybetmesi sonrası yaşananlar farklı bir üslupla ele alınıyor.

Marmara Film Yapım imzalı filmin yönetmenliğini Kemal Yıldız, yapımcılığını Eşref Ziya, uygulayıcı yapımcılığını ise Yusuf Ziya Denli üstlendi.

Yeşim Kekeç'ten "Ya Şundadır Ya Bunda Deniz Rüyalar Diyarında" adlı çocuk kitabı çıktı Yeşim Kekeç'ten "Ya Şundadır Ya Bunda Deniz Rüyalar Diyarında" adlı çocuk kitabı çıktı

Eşref Ziya, Öykü Çelik, Batuhan Ekşi, Ali Buhara Mete, Nazan Diper, Osman Alkaş ve Mehmet Ali Tuncer'in rol aldığı filmin hikayesi kısaca şöyle:

"Sedat, Balat'ta bir gecekonduda yaşayan 32-33 yaşlarında bir gençtir. Zengin bir ailenin çocuğudur aslında ama ailevi sorunlar onu bu yaşantıya itmiştir. Bu yaşam biçimi zamanla onu illegal işlere sürüklemiştir. Günün birinde bir parkta sokak serserilerinin elinden kurtardığı, hafızası yerinde olmayan Kadir ağabeyi, onun tüm yaşantısını değiştirmiştir. Kadir ağabeyi sayesinde hayatına giren gazeteci Çiğdem ile tekrar hayata tutunmuş, yaşadığı hayatı ve geçmişi sorgulama fırsatı yakalamıştır. Kadir Demir'in gerçekte kim olduğunu araştıran Sedat ve Çiğdem ikilisi, kendilerini çok karmaşık olaylar içinde bulur."

Kaynak: AA