Kelime anlamı Farsça “Nev= yeni ve  Ruz=gün”  sözcüklerinden oluşan Nevruz, Yeni gün anlamına gelmektedir. Eski İran takvimine göre yılın ilk günüdür ve İlkbaharın başlangıcı sayılır.(1)

Türk dünyasında Bahar Bayramı olarak  kutlanır. Bütün bayramların dini ve milli bir inanıştan, o toplumu ilgilendiren ortak bir hatıradan, geleneklerden, duygulardan  ve tabiatın insanlara tesir eden  bir olayından doğduğuna inanılır. (2) 

Nevruz, insan ruhunun tabiattaki uyanışıyla birlikte  kutladığı bir bayramdır. Bu bayramın yani mevsimlerin değişikliğinden doğan özel günlerin, başka adlar altında bir çok milletin sosyal hayatında yer aldığı bilinmektedir. Türklerde bir tabiat, varoluş, diriliş bayramı niteliğinde olan Nevruz’un ruhi atmosferini ve eskiliğini anlıyabilmek için kültürümüzün eski sayfalarına bakmak gerekir.

Nevruz,  farklı topluluklarda  farklı  anlam kazanmıştır. Fakat kültürlerarası etkileşim sonucu  çeşitli kültürlere girmiş ve benimsenmiştir. Nevruz geleneği ne sünnilikle, ne  Alevilikle , ne Bektaşilikle   doğrudan  bağlantısı olmıyan, islamiyetten çok öncelere giden  bir gelenektir. Yani bir dinin veya mezhebin  bayramı değildir. Bu yüzden de herhangi bir şekilde  bir mezhep adına, bir din adına, bir etnik menşe adına  bağlı gösterilmesi, istismar edilmesi bir ayrılık unsuru olarak takdim edilmeye çalışılması yanlıştır. Tarihin  ve kültürün bütün gerçeklerine aykırıdır.(3)

Nevruz, Türk insanını birbirine kenetleyen, bağlıyan, Ergenekon’da demir dağları eriterek dirilen atalarının ruhlarıyla yanan bir ateştir.(4) Türkler’in kurtuluşunu simgeliyen  “ERGENEKON  EFSANESİ”  ile özdeşleşmiştir. Dolayısıyla Farsçadan alınan Nevruz kelimesini bu bayramın adı olarak benimsemelerinden çok önceleri Türk geleneklerinde  aynı bayram, “ERGENEKON BAYRAMI” olarak bilinmekteydi  ve çok canlı etkinliklerle kutlanmaktaydı. Ergenekon efsanesindeki “400 yıl dört tarafı yüksek dağlarla çevrili bir vadide kalan  Türk’ün  yaşam kavgasında bir bahar günü tekrar ata yurduna dönerek  özgürlüğüne kavuşmasını” simgeler. Daha sonraki yıllarda  ulusal kurtuluş günü olarak  Kabul edilmiş ve 21 Mart günü  eski Türk geleneklerinde Kurtuluş  Bayramı olarak kutlanmıştır. Aynı zamanda eski Türklerin ve İranlıların yılbaşı olarak  kabul ettikleri bir gündür.(5)

Türk kültüründe baharı, yaşama sevincini, suyu ve  ve kutsal arınmayı, yenilenmeyi, uyanan doğa ile birlikte bolluk ve bereketi ve üremeyi simgeliyen anlam ve öğelerle doludur. Yenisey-Orhun  çevresinden, Altaylara oradan da Hun Türklerinin Avrupa’ya yürümesiyle Macaristan’a ve Balkanlar’a kadar ulaşmış, Milattan Sonra  800’den itibaren  Türklerin Hazar’ın güneyinden Anadolu’ya taşınmasıyla birlikte  bu coğrafyada yaşamaya  başlamıştır.

Bütün bunlara rağmen birtakım şer odakları günümüzde, milli ve dini bütünlüğümüzü parçalamak  amacıyla  NEVRUZ’u  bölücülüğün simgesi haline getirmeye çalışmaktadır. Her yıl büyük provokasyon sonucu insanlar sokağa itilmekte, özellikle kadın ve çocuklar ön saflara dizilerek istismar edilmekte ve kolluk kuvvetlerine saldırtılmaktadır.

Teröriste terorist diyemiyen, huzur ve toplumsal barışın tesisine engel  olacak şekilde kışkırtıcı tavırda olan bazı çevreler, bölücü örgüt sözcülüğüne devam ediyorlar. Lütfen kendimizi kandırmıyalım. Verecek bir şey kalmayıncaya kadar ne verirsen ver daima daha fazlasını isteyeklerdir. “PKK’lı teröristlere af çıkarılması, Yerel Yönetimlerin mali olarak güçlendirilmesi, vergi toplaması, Kürtçe’nin  eğitim dili olması, yerel parlamentonun kurulması…” vs. şeklinde  devam edecektir.

Bu vesileyle şiddetten uzak, barışın, kardeşliğin, huzurun egemen olduğu, milli birlik ve beraberliğimizin sonsuza kadar süreceği, baharın müjdecisi nevruz bayramımızı kutluyor, aziz Türk Milletini saygıyla selamlıyoruz.

 Kaynakça……:

(1)    Nasrullah Uzman

(2)    Hatice Emel Aşa (Yeni Avrasya dergisi)

(3)        “         “        “      “          “           “

(4)         “         “       “       “          “           “

(5)    Nasrullah Uzman