Geçen hafta içinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde Türkiye Gençlik STK'ları Platformunun düzenlediği 4. Türkiye Gençlik Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, asra istikamet çizecek Türkiye Yüzyılı hedeflerine gençlerle birlikte ilerleyeceklerini, Türkiye'yi her alanda çok daha ileri noktalara, parmakla gösterilen seviyelere beraber getireceklerini söylemiştir.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, "Terörsüz Türkiye"yi gençlerle birlikte gerçekleştireceklerini belirterek, "İşte o zaman ülkemizin önünde yepyeni bir sayfa açılacak." demiştir.

Barışın, huzurun, refahın hüküm sürdüğü, bölgesine ve dünyaya yön veren bir Türkiye'yi gençlerle inşa edeceklerinin altını çizen Sayın Erdoğan:

"86 milyonun bir arada barış, huzur ve kardeşlik içinde yaşadığı müessir, müreffeh bir ülkeyi sizlerle birlikte yükselteceğiz.

Bizi köken, kimlik, meşrep ve mezhep üzerinden ayrıştırmaya çalışanlara inat, bir olmuş, birlik olmuş, kenetlenip tek millet olmuş 'Terörsüz Türkiye'yi, yani en büyük eserimizi inşallah sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. İşte o zaman ülkemizin önünde yepyeni bir sayfa açılacak. O sayfaları hep birlikte yazacağız, destanlarla dolduracağız. O sayfaların her bir kenarını dostluk türküleriyle, kardeşlik şiirleriyle, istiklal ve istikbal ruhuyla süsleyeceğiz." diye konuşmuştur.

"Atalar yurdu, şehitler emaneti, gaziler diyarı bu aziz vatanı omuz omuza, gönül gönüle sizlerle birlikte ihya edeceğiz." ifadesini kullanan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, gençlerle ilgili de bir şiir okumuştur.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, bu mısralarda olduğu gibi "Sen ki tek başına bir Türkiye'sin" derken, bunu sırf hamaset olsun diye söylemediklerini vurgulamıştır.

Sayın Erdoğan, "Çünkü medeniyetimizin ihtişamını ülkemizin gençleri temsil ediyor, siz temsil ediyorsunuz.

Milletimizin asaletini, göğüslerinde bir şeref madalyası olarak bu ülkenin özgüven sahibi gençleri taşıyor. Gelecek tasavvurumuz bu salonda vücut bulan ruhta yeniden diriliyor.

Osman Gazi'nin rüyasını Fatih'le, Yavuz'la, Kanuni'yle buluşturan, kalbinde ay yıldızlı al bayrağımızı dalgalandıran sizlersiniz." demiştir.

Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ülke ve millet sevdalısı tüm gençlerle gurur duyduğunu dile getiren Sayın Erdoğan, "Burada bir kez daha görüyorum ki TEKNOFEST kuşağı maşallah gümbür gümbür geliyor. Gencecik mühendislerimiz, savunma sanayisinde adeta destan yazıyor. Gencecik zihinlerimiz bilimde, teknolojide, kültür ve sanatta başarıdan başarıya koşuyor, bu ülkenin güçlü yarınlarını hazırlıyor. Milli sporcularımız çok farklı branşlarda, dünyanın dört bir yanında İstiklal Marşı'mızı iftiharla okutuyor. Aklıselim, kalbiselim ve zevkiselim sahibi bu gençliğin Türkiye Yüzyılı'nın da mimarı, mihmandarı ve yol başçısı olacağına yürekten inanıyorum.

Rabb'im başarılarınızı daim, bahtınızı açık eylesin diyorum. Ülkemize ve milletimize yaptığınız ve yapacağınız katkılardan ötürü her birinize teşekkür ediyorum." şeklinde konuşmuştur.

Gençlerle hasbihal etmeyi, yüz yüze konuşmayı arzu ettiğini söyleyen Sayın Erdoğan, şunları kaydetmiştir:

"Biliyorsunuz, önceki gün İstanbul'un fethinin 572'nci yıl dönümünü idrak ettik. Henüz 21 yaşındayken çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet Han'ı ve kahraman ordusunun şanlı mücadelesini şükranla yad ettik.

Tüm ihtişamıyla o muzaffer iklimi, milletimizle birlikte yeniden teneffüs ettik. Türkiye'yi enerjide, farklı seviyeye taşıyacak Osman Gazi Yüzer Üretim Tesisi'ni aynı şekilde buradan Filyos'a, Zonguldak'a yolcu ettik, Karadeniz'e uğurladık. 300 metre uzunluğunda ve 56 metre genişliğinde olan bu dev platform, güçlenen Türkiye'nin yeni bir nişanesi olarak Filyos'ta yerini aldı. Bu ne demektir biliyor musunuz? Gemileri karadan yürüten bir ecdadın torunları olarak bugün enerji ve savunma sanayi başta olmak üzere her alanda başarılarımıza yenilerini ekliyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, projelerle, hizmetlerle kahraman ecdada layık olmaya çalıştıklarını belirterek, "Bakınız, Fatih Sultan Mehmet Han bize sahip çıkmamız için sadece İstanbul'u bırakmadı, aynı zamanda fetih ruhunu da emanet etti. Ayrım yapmadan mazluma kucak açmayı, zalime karşı dimdik durmayı biz ecdadımızdan öğrendik." demiştir.

Cumhurbaşkanımızın vurguladığı şekliyle Türk Milleti olarak; Beden, ruh, fikir bakımından sağlam nesiller, inançlı gençler yetiştirmek zorundayız.

Anne-Babalar, öğretmenler, yöneticiler, gençlere sahip çıkmazlarsa; inançsız, sevgisiz, gelenek ve göreneksiz, kendisine-ailesine-çevresine güvensiz, polise ve jandarmaya kurşun sıkabilen bir gençlik ortaya çıkacaktır.

Cadde ve sokaklar okullara; Silahlar kitaplara tercih edilecek insan sevgisi, Vatan-Millet-Bayrak sevgisi, tarih sevgisi ortadan kalkacaktır.

Şurası iyi bilinmelidir ki; Doğuştan kötü genç yoktur. Dünya’ya günahsız ve tertemiz olarak gelen gençler; kötü alışkanlıkları sonradan kazanmakta, gençleri kötü alışkanlıklara çevresi yöneltmektedir.

Gençlerimiz; Milletimizin geleceği, enerjisi, ümidi, şansı, varlığı olarak kabul edilmelidir.

İçki, kumar, sigara, uyuşturucu maddelerle, anarşik olaylarla genç neslini kaybeden milletler yok olmaya mahkumdur.

Milletimizin geleceği gençlerimizin maddi ve manevi yönden sağlıklı yetiştirilmesine bağlıdır.

Güçlü nesil, gürbüz nesil değil, düşünce yapısı sağlam nesildir.

Düşünce ve kültür yapısı zayıf olan gençler gelecekte güçlü insan olamaz.

İç ve dış düşmanlarımız ülkemizi bölmek, parçalamak için çeşitli entrikalar çevirmeye devam ederken Türk gençliği bu tuzaklara düşmemelidir.

Milletimizin hassas ve dinamik varlıkları olan gençlerimize geleceğimizi emanet etmeden önce onlara tarihini iyi tanımaları, iç ve dış düşmanlarımızı iyi bilmeleri, milli birlik ve beraberlik içinde yaşamalarının şart olduğu öğretilmelidir.

Geleceğimizin teminatı, güvencesi, milletimizin ekonomik, sosyal, kültürel gelişmesinin kaynağı olan gençlerimiz; güzel hayallerin, büyük ümitlerin, değişik arzu ve düşüncelerin temsilcisidir.

Onları her yönüyle iyi tanıyıp değerlendirmek, gelecek için hazırlamak, onlara sahip çıkmak başta gelen görevimiz olmalıdır.

En büyük yatırım, gençlere yapılan yatırımdır. Bu yatırım boşa gitmeyecektir.

Bugünün genci yarının doktoru, avukatı, hâkimi, kaymakamı, milletvekili, öğretmeni, din görevlisi, daire amiri olacaktır.

Kitle haberleşme araçlarından; gazete- dergi, televizyon, radyo, kaset, video, bülten, sahne ve afişlerle aile ve okulda verilen Millî-Ahlakî eğitimleri tamamlanmalı onları kötü yola sevk edecek yayımlardan kesinlikle kaçınmalıdır.

Radyo ve Televizyonlarda gençlerin ilgi ve kabiliyetleri doğrultusunda ilmi ve pedagojik esaslara uygun yayımlar yapılmalıdır.

Gençlerin iyi yetiştirilmesi için evde okunan gazetelere, dergilere, evde seyredilen video filmlerine de dikkat edilmelidir.

Aile terbiyesi bir ömür boyu devam edecektir.

Eğer gençler aileleri tarafından terbiye edilmez, onlara sahip çıkılmaz, onların elinden tutulmaz, onlar cemiyet tarafından terbiye edilirse; Aile tarafından ihmal edilen genç; müstehcen film, video, gazete ve dergilerden Türk milletinin ruh köküne bağlı değerlerinin dışında bazı yanlış bilgiler edinecektir.

Gençlerimiz; Dilimizi, gelenek ve göreneklerimizi, folklorumuzu en iyi şekilde bilen, memleketimizi çok iyi tanıyan, insanlarımızı aşırı akımların zararlarından koruyacak güçte yetiştirmelidir.

Türk ve Müslüman olmanın gururunu duyan, tarihiyle öğünen, geleceğe umutla bakan şerefli, çalışkan, hoşgörülü, dürüst, inançlı bir gençlik olarak yetiştirilmeli, onlara sahip çıkılmalıdır.

Cumhurbaşkanımızın dediği gibi Türkiye yüzyılı gençlerin yüzyılı olacak inşallah.

Hoşça kalınız