Amerika Birleşik Devletleri’nin en sıkıntılı konularından birisi sağlık sistemi. Geçtiğimiz ay Türkiye’den gelen ziyaretçi arkadaşımız kaza geçirdi ve soluğu hastanede aldık.
Amerika'da sadece acil servise adım atmak 818 dolar! George Washington Üniversitesi'nin acilinde 2 saat derdimizi anlatmayı bekledik. Henüz hiçbir işlem yapılmadan kayıt memuru 818 dolarlık fatura getirdi. Film, serum, iğne ve doktor işin içine girince fatura kabarıyor...
Kaiser Health News ve NPR tarafından yapılan bir araştırmaya göre yaklaşık 100 milyon insan sağlık sisteminin getirdiği borç sarmalı içinde. Sağlık borcu olan yetişkinlerin dörtte birinin 5 bin dolardan fazla borcu var.
Yine araştırmaya göre, Amerika'da her 3 kişiden 1’inin borcu bulunuyor (yetişkinlerin %41'i de dahil) Borçlu hastalar borçlarını tahsil edebilmek için ya kredi kartlarına ya da aileden alınan kredilere başvuruyorlar.
KFF anketine göre, son beş yılda ABD'li yetişkinlerin yarısından fazlası tıbbi veya diş hekimi faturaları nedeniyle borca girdi. Borcu olanların 5'te 1'i borcunu herhangi bir zaman diliminde ödeyebileceğini düşünmüyor.
Sağlık yükü, ailelerin gıda ve diğer temel ihtiyaçları için harcamaları kısmaya zorluyor. Ankete göre, milyonlarca kişi evlerinden atılıyor veya iflasa sürükleniyor.
Borç aynı zamanda ırksal eşitsizlikleri de derinleştiriyor
Ve Amerikalıların emeklilik için para biriktirmelerini, çocuklarının eğitimine yatırım yapmalarını veya güvenli bir gelecek için üniversite veya ev satın alma gibi geleneksel yapı taşlarını oluşturmalarını engelliyor. KFF anketine göre, sağlık hizmetlerine olan borç, 30 yaşın altındaki yetişkinlerde 65 yaş ve üzerindekilere göre neredeyse iki kat daha yaygın.
Aslında en kötü yanı ise sağlık kurumlarına olan borçlardan dolayı hastalar kontrollerine gidemiyor ve hastalıkları ilerliyor. Ankete göre, borcu olan yaklaşık 7 kişiden 1'i, ödenmemiş faturalar nedeniyle bir hastaneye, doktora veya başka bir sağlık kuruluşuna gidemiyor. Yaklaşık üçte ikisi- maliyet nedeniyle kendilerinin veya bir aile üyesinin ihtiyaç duyduğu sağlık kontrollerini de erteliyor.
Hastaneler kârlılıklarını arttırıyor
Federal Medicare Ödeme Danışma Komitesi'ne göre, hastaneler 2019'da rekor düzeyde en kârlı yıllarını kaydetti ve %7,6'lık bir toplam kâr marjı kaydetti. Birçok hastane pandemi sırasında bile başarılı oldu.
Hastaneler ve diğer sağlık hizmeti sağlayıcıları milyonları kredi kartlarına ve diğer kredilere zorluyor. Araştırma firması IBISWorld'e göre, bu hastalar yüksek faiz oranlarına sahipken, %29'u aşan borç verenler için kâr sağlıyor.
Hastanelere, Kredi Kartlarına ve Yakınlarına Borçlular
Amerika'nın borç krizi basit bir gerçek tarafından yönlendiriliyor: KFF anketine göre, ABD'li yetişkinlerin yarısının beklenmedik 500 dolarlık ani sağlık hizmeti faturasını karşılayacak parası yok.
Tüketici Mali Koruma Bürosu'na göre, geçen yıl itibariyle tahsilatlarda kaydedilen borçların %58'i tıbbi fatura içindi. Bu, kredi kayıtlarında bir sonraki en yaygın borç türü olan telekom faturalarına atfedilebilecek borçların neredeyse dört katı.
Amerikalıların toplamda ne kadar tıbbi borcu olduğunu bilmek zor çünkü çok fazla şey kaydedilmedi. Ancak federal verilerin daha önceki bir KFF analizi, toplu tıbbi borcun 2019'da Yunanistan ekonomisinden daha büyük, en az 195 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.
JPMorgan Chase Institute tarafından yapılan kredi kartı kayıtlarının analizine göre, tıbbi borç olarak kaydedilmeyen kredi kartı bakiyeleri önemli olabilir. Finansal araştırma grubu, tipik bir kart sahibinin aylık bakiyesinin, büyük bir tıbbi masraftan sonra %34 arttığını tespit etti.
Ancak kriz en çok en yoksul ve sigortasız kesime indi
Urban Institute tarafından yapılan kredi kayıtlarının analizi, borcun en yaygın olarak güney eyaletlerinde olduğunu gösteriyor. Oradaki sigorta korumaları daha zayıf. Ayrıca eyaletlerin çoğu Medicaid'i genişletmediği ve kronik hastalıklar daha yaygın olduğu için borç oranı daha yüksek.
Ankete göre ülke çapında, siyah yetişkinlerin bakım için borçlu olma olasılığı beyazlardan %50 daha fazla. Ayrıca hispanik yetişkinlerin oranı yine beyazlara göre %35 daha fazla.
Urban Institute verileri, ülkenin başkenti gibi bazı yerlerde eşitsizliklerin daha da büyük olduğunu gösteriyor: Washington, D.C.'nin ağırlıklı olarak azınlık mahallelerinde tıbbi borç, beyaz mahallelerdekinden neredeyse dört kat daha yaygın.
Sorun o kadar yaygın ki, birçok doktor ve iş lideri bile borcun Amerikan sağlık hizmetleri üzerinde kara bir leke haline geldiğini kabul ediyor.
