Şafak Malatya
Klişe bir söz vardır ya hani “adamlar oynuyor ya..”
Evet adamlar oynuyor. Gün içerisinde girdiğin her dükkanda bu sözü duyarsın ülkenin futbolu biraz bilen esnafından.
Ancak iş çözüm noktasına geldiğinde, Ceza gibi göz gözü görmüyor hep pus!
Bir de şöyle düşün!
Beşiktaş son 2 senede 4 farklı teknik adam, dolayısıyla 4 ayrı oyun planı ve beraberinden 4 ayrı antrene methodu ile çalıştı. Geldiğimiz noktada camia 2 ayrı fraksiyona bölünmüş durumda, bir grup Beşiktaşlı, “hani Şenol Güneş geldiğinde bu camia uçacaktı?” derken, diğer taraf ise “bu kadro Şenol Güneş’in kadrosu değil” söylemleri ile kutuplara ayrılmış durumda. Oysa birisi de sormuyor 2 senedir 4 ayrı teknik adam, onlarca futbolcu değiştirenler hiç mi suçlu değil? Hiç mi bu konuda hatalı değiller? Bu aynı sürekli hakem camiasından dem vurup da, hadi gelin toplu bir reaksiyon verelim dendiğinde kafasını kuma gömen güncel yöneticiler değil mi?
Beşiktaş neden yarıştan koptu?
Evet bu oyuncu grubu kaliteli. Ancak bu oyuncu grubu, 2 senenin sonunda getirdiğiniz hocanın oyun planına uygun değil. Geldiğinden Şenol Güneş 5-0’lık ilk galibiyet sonunda şöyle demişti “Önce skoru alacağız, sonra iyi oyunu inşa edeceğiz” işte o maçtan bugüne, Beşiktaş’ı taşıyan, Kadıköy’de destansı bir galibiyete imza atmasını sağlayan, her ne kadar dostluk maçı da olsa Atletico karşısında 2-0’lık skoru alan, Başakşehir, Adana Demir gibi zorlu maçlarda takımı taşıyan yegane enstrüman “bireysel oyuncu performansları” oldu. Bir maç Cenk çıktı sahneye, ertersi hafta Aboubakar, bazen de Redmond. Ama çoğu maçta Beşiktaş’ın kolektif bir oyun sergilediğine, rakibini doğru bir plan dahilinde sahadan sildiğine şahit olmadı. Burada hocanın da suçu yok mu? Olmaz mı! Devre arası kampı gibi bir Dünya Kupası arası geçirdi bu takım. Olmadı… Olamadı..!
İşte dün akşam Trabzon karşısında da olan tam da buydu. Önce Kadıköy’de sonra Giresun maçında ve hatta Madrid’e karşı güzel oyunla kazanan Beşiktaş, Trabzon karşısına mutlak favori çıktı. Ancak topçuları 5 aydır maaş alamayan, 1 ay içince 250 milyon TL ödemesi olan Trabzon bile, Beşiktaş’tan diri bir görüntüyle, Mert’in 5 net kurtarışına sebep olan bir oyun oynadı. İşte bu noktada, Beşiktaş’ın bireysel performansları arkadaşlarına oranla belirgin düzeyde yüksek olan Cenk ve Amir gibi 2 isminin yokluğu sakınan göze çöp gibi battı! Günün sonunda bu takım sezonun geri kalanında böyle performanları sıkça sergileyecek. Biz daha çok şahit olacağız Beşiktaş’ın gel-gitlerinin yüksek olduğu haftalara. Ne zamana kadar? Beşiktaş yönetiminin hocasına uygun oyuncularla, günlük değil, sezonluk değil, birden fazla sezona yayılmış takım planlamasını kendisine şiar edene kadar.
Aslında temelde bu HEDEFSİZLİĞİN ana sebebi, sezon başında yapılan planlama ya da kadro mühendisliğindeki hatadır. Eğer sizin yarısına 6 milyon euro verdiğiniz oyuncunuz 90 dakikanın sonunca 0 katkı ile oynuyorsa, ya da sizin 3.3 milyon Euro’ya almak için rakiplerinizle yarışa girdiğiniz oyuncunuz tek bir başarılı orta dahi yapamamışsa Trabzon deplasmanında, aynanın karşısına geçip futbol bilginizi sorgulama vaktinizin geldiğini kabullenmenizin zamanı gelmiş demektir.
