"İnsanlar kötüydü, kitaplara sığındım" der Cemil Meriç... Ben de "Küçük Kara Balık" ile başladığım okuma serüvenime yıllarca devam ettim a

"İnsanlar kötüydü, kitaplara sığındım" der Cemil Meriç...

Ben de "Küçük Kara Balık" ile başladığım okuma serüvenime yıllarca devam ettim aralıksız. Hala da devam etmekteyim.

Küçük Kara Balık'ın yakıldığı, yasaklandığı günleri zannetmeyin ki bilmiyorum. Her şeyden haberim var. Okuyan insan habersiz olur mu? Haberim var geçmişte tüm olanlardan, yaşananlardan.
Ama yaşım kaç olursa olsun kitabın yakılacak ya da toprağın altına gömülecek kadar zararlı bir şey olmadığını biliyordum. Eğer zararlı bir şey olsaydı, babam bana alır mıydı o kitapları hiç?
Zararsız olduklarını bildiğim için hep kitaplara sarıldım.

Ben hep okudum.

Kur'an'ı da da okudum, Nutuk'u da.

Bana ışık verebilecek birçok kitabı okudum. Bu yolla edindiğim aydınlıkla, mutlu, güçlü, zeki ve özgür oldum.

Siz de öyle yapın. Yalnızlığınızın içini kitaplarla doldurun.

Dışarısı karışık, insanlar kötü. Kalabalık delirtir. Çığlığınızı dışarıda bırakın. İçeriye kapanın ve kitaplara yönelin.

Sevecekseniz kitap sevin, kedi sevin, köpek sevin, at sevin. Mamafih insan sevmeyin azizim. Yıpratırlar, yorarlar, yıldırırlar.

Bol bol okuyun, tiyatroya gidin. Kültürel aktivitelere katılın. Ciddi filmler izleyin, ve mutlaka kendinizi serbest bırakıp düşünün. Bu ülke karanlık bir çukur ve biz de içindeyiz. Biliyorsunuz, başka türlü nefes almak zor.

"Kalem kılıçtan keskindir."

Bunu sakın unutmayın.

İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar.

Korkmayın!

Aydınlığı bir ucundan da olsa görenlerin işi değildir korkmak.

Gerçekleri görmek için beyninizi. Güzelliği görmek içinse arada bir kalbinizi yoklayın.

"O gün gelecek, âlimin mürekkebi şehidin kanından üstün gelecek” diyen Peygamberinize yakışın.

Atatürk ve islam arasında bir seçim yapmak zorunda değilsiniz. Atatürk'e teşekkür, Allah'a şükredin.

Kadın ya da erkek değil, güzel insan olun.