“Her Şeye Rağmen” vizyona giriyor

HİYAKENİN KAHRAMANLARI YAN YANA GELDİ

Önümüzdeki hafta sonu 29 Eylül’de vizyona girecek olan ve başrolünü Erkan Petekkaya’nın oynadığı “Her Şeye Rağmen” filminin gerçek hayattaki kahramanı İlhan Doğan filmde kendisini canlandıran Erkan Petekkaya ile bir araya geldi. Swiss Otel’de düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlayan ikili filmin vizyona girmesinden sonra çok konuşulacağını söylediler.

Kalabalık bir medya mensubunun karşısına geçen Erkan Petekkaya ve İlhan Doğan önümüzdeki hafta vizyona girmeyi bekleyen Verwey’in yapımcılığını Murat Aktaş’ın da yönetmenliğini üstlendiği “Her Şeye Rağmen” filmi hakkında merak edilenleri anlattılar. Almanya’da yıllarca iş dünyasının zorlukları içinde yaşayarak başından geçen zorluklarla dolu hayat hikayesi film olan İlhan Doğan bu filmin sadece kendisinin hayat hikayesini dile getirmediğini filmden alınacak çok önemli dersler ve herkes için ilhan kaynağı olduğunun altını çizdi. Almanya’da yaşadıkları zorluklar ve iş hayatının acımasızlıkları hakkındaki bir soruya İlhan Doğan Gurbette mücadele verenler şunu hiç unutmasın; 'Türklüğümü unutursam, Türklüğümü saklarsam belki Almanlar beni daha çok sever ya da belki daha çok aralarına alır.' diye bir şey yok. Ben bunu yaşadım, maddi olarak bir şey almadım, milyonlar verdim ama yine de yetmedi. Önce Türk'sünüz, biraz başarılı olursanız, iyi Türk olursunuz. Daha da başarılı olursanız, başarılı Türk olursunuz ama oradan biraz daha yükselirseniz sizi hemen indirirler. Maalesef bunu üzülerek söylüyorum. Keşke böyle şeyleri konuşmak durumunda kalmasak. Bu sadece iş dünyasında değil her alanda böyle. Sporcu da siyasetçi de olsanız eğer adınız Ahmet, Mehmet ise gelebileceğiniz yerlerin sınırı vardır. Bunu gerçekten yaşayarak öğrendim. Maalesef hapse girdim, çıktım. Milyonlarca mark veya Euro vergi ödedim. Binlerce Alman'a iş verdim, yine de kötülük gördüm. Benim pasaportum hala Türk pasaportu. Ben Türk kimliğimle her zaman övünüyorum" dedi. Aynı soru için konuşan ünlü oyuncu ve filmin başrol oyuncusu Erkan Petekkaya’da "Filmde oynadığım insan yanımda oturuyor. Çok dramatik bir yaşam, ben de benzer zorluklar yaşadım ama beni Doğan'ın hayatında en çok çeken şey, büyük bir başarı hikayesi olmasıydı" dedi.

Bu film seyredildikçe daha çok konuşulur…

Filmde gerçek hikayesi anlatılan İlhan Doğan’ın hayatta olması Erkan Petekkaya’ya çok ilginç gelmiş. Genellikle hikayesi anlatılanların hayatta olmayan insanlar olduğunu belirten sanatçı, filmde hikayesini anlattıkları kişi ile yan yana olmak oturup konuşabilmenin çok ilginç olduğunu belirtti. Petekkaya "Tabii hayatını okudum, dinledim fakat çekimlerden önce kendisiyle özellikle tanışmadık. Yaşayan bir insanı oynamak zor, ondan bir şeyler öğrenip etkilenmek istemedim. Ben kendi ruhumdan, deneyimimden neler katabilirim diye düşündüm. Bir insanın böyle acılar yaşayıp, hem de bir başka ülkede sokaklarda yetişip, çok üst düzey bir iş adamı olması gerçekten zor bir şey. Fakat hikayenin sonunda umut olması beni çok etkiledi. Tüm dünyanın umuda ihtiyacı olduğu bir zamandayız. Ayrıca Cannes'da ve Dubai'de gala yaptık. Onlar da çok güzel geçti. Oralarda izleyiciyle etkileşimine de şahit olduk. Gerçekten çok iyi geri dönüşler aldık" dedi. Çekimlerden önce ve çekimler sırasında hiç karşılaşmadıklarını ve tanışmadıklarını belirten Erkan Petekkay, filmin kahramanı ile Cannes Film Fesitvali’nde filmin tanıtım galası yapıldığı sırada tanıştıklarını söyledi. Filmin oyuncu kadrosu ve diğer hiçbir çalışmasına etkisi olmadığını belirten İlhan Doğan’da “Filmde beni kimin oynayacağını hiç düşünmedim, Filmin oyuncu kadrosu açıklandığında öğrendim Erkan Petekkaya’yı, kendisini çok beğenerek izlediğimi ve takip ettiğimi belirtmek isterim. Oyunculuğu ile rolün, hikayenin hakkını vermiş, Tebrik etmek lazım, kolay iş değil. Bu arda birbirimize benzediğimizi söyleyenler de oldu” dedi. İş insanı İlhan Doğan, önceki yıllarda yaşanan Neo Nazi cinayetlerinin aydınlatılamamasını protesto etmek amacıyla, uzun yıllar yaşadığı Almanya'yı terk etmişti.

Doğan'ın, Adana'dan Almanya'ya, Palme de Mallorca'dan Holywood'a uzanan öyküsünü işleyen film, 29 Eylül'de vizyona girecek.

ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ’NDE EMEK ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında 30. kez sinemaseverlerle buluşan Adana Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nin açılış gecesinde Orhan Kemal Emek Ödülleri sahiplerine takdim edildi. Emek Ödülleri, Türk Sineması’na sesiyle büyük emeği veren, Yeşilçam’ın şarkılarının unutulmaz sesi Belkıs Özener’ ve “Genç Sinema” hareketinin kurucularından senarist, yazar ve yönetmen Ahmet Soner’e verildi.

Hemşehrilerine, “Çok sevdiklerim, iki gözüm” diye hitap eden Başkan Zeydan Karalar, Adana’ya gelen sinema sanatçılarına da minnettarlığını iletti. 

Belkıs Özener: “Beni yeniden parlatan sizlersiniz. Ölsem de gam yemem.”

 Belkıs Özener’e ödülünü oyuncu Binnur Kaya takdim etti. Özener ödülünü alırken, “Çok bekledim. 40 sene sustum. Bu ses benim, demedim. Adım yazılmadı. Benim sesimi biliyordunuz ama beni tanımıyordunuz. Şimdi karşınızdayım. Sizleri çok seviyorum. Size karşı kendimi borçlu hissediyorum. Çünkü beni merak ediyordunuz. Beni yeniden parlatan sizlersiniz. 

Orhan Kemal Emek Ödülü’nün bir diğer sahibi; Türk Sineması’na büyük emek vermiş, yönetmen, senarist, yazar Ahmet Soner’e ödülünü, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile birlikte Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü takdim etti.  Soner ödülünü alırken; “Orhan Kemal çok üretken ve çok çilekeş bir yazardı. Onun adına bu ödülü alıyor olmaktan çok mutluyum. Işıklar içinde yat Orhan Kemal” dedi.

DEVRİM ERBİL’İN “SEÇMELER” SERGİSİ

Türk resim tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Prof. Devrim Erbil’in yeni sergisi “Seçmeler” DG Art Project’te sanatseverler ile buluştu. 14 Eylül Perşembe günü açılışı gerçekleşen ve küratörlüğünü Zeynep Öztürk’ün üstlendiği sergi yoğun ilgi gördü. Yurt içinde ve yurt dışında birçok kişisel sergiye imza atan Devrim Erbil, 14 Eylül -  30 Ekim 2023 tarihleri arasında DG Art Project’in ev sahipliğinde, küratörlüğünü Zeynep Öztürk’ün üstlendiği “Seçmeler” adlı kişisel sergisinde yağlı boya, gicle ve halılardan oluşan 38 parça eser yer alıyor.

Resimlerinde konu olarak İstanbul’u, şehrin mimari yapılarını değişik açılarıyla ele alan Erbil'in doğa soyutlamalarını ve Anadolu çeşitlemelerini aktardığı büyük tuval çalışmalarına da yer verdiği sergide sanatçı, ülkemizde dokumacılık kültürünün mirası olarak tanımlanan halıları da kendine özel yarattığı etkiyle koleksiyonerlerinin  beğenisine sunuyor.

YILDIZ TİLBE BESTESİ ALİ KEMAL ARAPOĞLU'NA EMANET



Ünlülerin Müzik yönetmeni ve Aranjörü Ali Kemal Arapoğlu ,ikinci kez kamera karşısına kendi için geçti. Yıldız Tilbe'nin hit eserlerinden olan,sende sev ama sevilme (Emi) adlı eserini yeni teklisi olarak dinleyicilerle buluşturdu.

Uzun yıllardır bir çok ünlü sanatçının müzik yönetmenliğini ve aranjörlüğünü üstlenen Arapoğlu, yorumcu kimliğiyle müzik severlere ilk Sezen Aksu'dan Gidiyorum, ikinci Eseride Yıldız Tilbe’den En çok sevilen Sende Sev ama sevilme (Emi) bestesini sundu. Şarkının müzik yönetmenliğini ve aranjörlüğünü  kendi yapan Arapoğlu’nun  klip yönetmenliğini İbrahim Bülbül üstlendi. 20 Eylül tüm dijital platformlarda yerini alan eser, kısa sürede büyük beğeni topladı.

“Kağıttan Kaptanlar” şimdi plak formatında 

Birsen Tezer’in 9 şarkıdan oluşan ve yayınlandığı günden beri büyük ilgi gören “Kağıttan Kaptanlar” albümü şimdi plak formatında müzikseverlerle buluşuyor.

Çok değerli müzisyenlerin emeğinin geçtiği ve Hayyam Stüdyoları’nda kaydedilen albümde, Adem Gülşen, Emre Tankal, Derin Bayhan, Orhan Deniz ile Tunç Öndemir imzaları dikkat çekiyor. Derin Bayhan’ın mix’lerini yaptığı albümde, mastering ise Özgür Yurtoğlu tarafından yapıldı. Uzun zamandır heyecanla beklenen, Sony Music Türkiye etiketiyle Nisan ayı sonunda yayınlanan ve yayınlandığı günden bugüne büyük ilgi gören albümde Saklasam Kendimi şarkısının girişi (intro) ise Cihan Can Erkal tarafından düzenlendi. Albümde Sakin Dur şarkısına perdesiz gitarıyla emsalsiz müzikal anlayışını nakış edip, şarkının ruhuna ve formuna kavuşmasına vesile olan Erkan Oğur imzası da bulunmaktadır.