Gönderlerden, Türk Bayrağı'nın indirilişini görmeyenler! Gönderlere asılan, isyan bayraklarını içlerine sindirenler! Türk Vatanı'nda, hâkimiyet

Gönderlerden, Türk Bayrağı'nın indirilişini görmeyenler!
Gönderlere asılan, isyan bayraklarını içlerine sindirenler!
Türk Vatanı'nda, hâkimiyet naraları atanları duymayanlar!
Olanları, “Güneydoğu'ya Bahar geldi!” teranesiyle karşılayanlar!
Cür'etkâr bir “Kalkışma, Başkaldırı ve İsyan!” olduğunu görmeyenler!
Devletin “Kalkışma!” karşısında, kayıtsız kalamayacağını düşünmeyenler!
Vatan savunmasında, istenmeyen üzücü olayların, olacağını hesaba katmayanlar!
“Es-sebebü ke'l-fâil. / Sebep olan yapan gibidir.” hükmünden gâfil olanlar!
Sanki Türklerle Kürtler arasında, bir iç savaş varmış gibi, ortama bakanlar!
“Kürdü sevmeyen Türk; Türk değildir. Türk'ü sevmeyen Kürt; Kürt değildir.”i bilmeyenler!
Türk ile Kürdün et ile kemik gibi, ayrılmaz bir bütün olduğunu farketmeyenler!
“Ya tutarsa...” deyip, göle “Terör ve parçala böl!” mayası çalanlara aldırış etmeyenler!
Diyarbakır, Yüksekova, Şırnak, Cizre ve Silopi'de kazılan hendeklere kör olanlar!
Bilinen kentlerde, yol kesip kimlik kontrolü yapanları görmeyenler!
Yapay Polis güçlerine (!) diploma dağıtıldığını bilmezden gelenler!
Cizre, Sur gibi ilçelerde “Öz Yönetim”i güya hayata geçirenleri es geçenler!
Cephaneliğe dönüştürülen kimi şehirler için, “Ne var bunda?” diyenler!
Şehirlerde bebeklerimizi, bombalarla paramparça edenleri görmeyenler!
Genç kızlarımızın, otobüslerde cayır cayır yakılmalarına göz yumanlar!
Terör örgütünün, bölgeyi kan gölüne çevirdiğine inanmayanlar!
Güneydoğu'dan, hergün şehit cenazelerinin gelişine lâkayt kalanlar!
Ülkeyi bölme isteklerine, Doğu'yu Türkiye'den ayırma taleplerine dudak bükenler!
Büyük Türk Milleti'ne rağmen, O'nun gözlerinin içine baka baka!
Yazık! Yazıklar olsun ki, mâlûm / mâhut / bilinen “Bildiri!”yi -maalesef- 1128 Sözde Akademisyen imzalamış bulunuyor (11 Ocak 2016)!
Halbuki, bu savaş görüntülü isyan, kalkışma ve ihanetin -inanın ki- Türkler de, Kürt asıllı Türk vatandaşlarımız olan Kürtler de -emin olun ki- dışındadır. Ama bu gerçeği sözde aydınlarımız kavramaktan çok uzaktırlar!
Kürt kardeşlerimiz bu vatana bağlılıklarını ve vatanın asîl mensupları olduklarını; şehitlerini Türk bayraklarına sararak, evlerine Türk Bayrağı asarak göstermişlerdir. Ve bunu her zaman göstereceklerinden de, kimsenin şek ve şüphesi olmasın.
Evet Türk'ün Kürtsüz, Kürdün de Türksüz yapamayacağını; Sözde Akademisyenler zinhar anlayamazlar. Ve zaten anlayamadılar da.
Ortada başta Amerika, İsrail, Rusya ve Batılı Güçler'in; geleceğin Büyük Türkiye'sini engelleme çabalarına âlet olan, bir avuç hayalperestin terör estirdiklerini görmek istemeyenler; “Bildiri”yi imzalamakla, alınlarına nasıl kara bir leke sürdüklerinin acaba farkında ve ayırdındalar mı?
Ne hazin bir tecellîdir ki:
“Türkiye her dara düştüğünde düşmana ve haine askerlik yapan bir kesim olmuştur. Bu kesim her zaman barış – demokrasi – insan hakkı gibi herkesin ortak değeri olan kavramları kullanmışlardır.” (Özcan Yeniçeri, Yeniçağ, 18.1. 2016)
Bakın cür'ete ki: “ 'Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasî iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz!' şeklinde bir öneri sunuyor!” Sunabiliyorlar! (Kadir Yıldız, Orta Doğu, 16 .1. 2016)