Bildiğiniz üzere 2023 yılı şubat ayı başlarında çok geniş bir alan, coğrafyamızı etkileyen, on binlerce canımızın hayatını kaybettiği, yüzbinlerce insanımızın da yaralandığı bir deprem yaşadık. Deprem sadece can kayıpları ve yaralanmalardan ibaret değil elbette, milyonlarca insanımızın da yüreklerine hüzün, acı, özlem ve çaresiz hal hep birlikte bağdaş kurup oturdu. Böylesi zor ve acı günlerin ister bölgesinde olalım isterse uzak coğrafyalarda olup yazılı ve görsel medyadan bilgiler edinelim üzüldük, çok üzüldük. Deprem afeti sonrası enkaz atında ki insanımızı, canlarımızı kurtarmak için ülkemizde de dünyamızın çokça ülkesinden de arama kurtarma çalışmasına katılmak, dâhil olmak için ekipler geldi, çokça faydalı işler, çalışmalar yaptılar, göçük altından bazısı bir-iki, bazısı 8-10 canımızı kurtardı ve ülkelerine döndüler.
Japonya, Japon halkı uzun yıllar boyunda hayranlıkla takibimdedir. Japon halkının ahlak anlayışı ve iş, çalışma ahlakları örnek alınıp benimsenecek nitelikte, ben öyle görüp inanıyorum. Deprem sonrası Japonya’dan da arama kurtarma ekibi geldi ve ülkelerine dönüş öncesi Türk halkı için yaptığı kısa röportaj da söyledikleri, değerlendirmeleri:
"Cesaretinize hayranız fakat cehaletinize şaşkınız."
Bir cümle, sadece beş kelimeden oluşan bir cümle ve bizlere anlattığı çokça tespitin özeti, çok önemli ve değerli bir saptamanın dile getirilmiş hali. Bu tespiti bu saptamayı yatırıp masaya değişik uzmanlık ve deneyim sahiplerince günlerce irdeleyip tartışmamız gerek. Tartışıp, irdeleme sonucunda ivedi bir sentez çıkarıp yaymak her yurttaşımıza, gencimize çocuğumuza anlatıp öğretmemiz gerek. Cesaretimiz hayranlık uyandırabilir, bu manada kendimizle övünebilir kendimize iltifatlar da edebiliriz. Milenyumun ilk çeyreğini yaşarken cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.yılını idrak ederken, çokça dünya ülkesinin bilim ve teknolojide önemli mesafeler kaydettiğini görüp izlerken, cehaletimizle belirgin olmak, acı, çok acı. Ülkemizin, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün çokça savı sözü olsa da şu sözü ön tarafa alınıp anlanmalı. “Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin” Böyle bir yol gösterici böyle bir cehalet karşıtı lidere sahip millet olarak cumhuriyetimizin 100. Yılında cehaletimizle göze batmaktayız. Cahil olarak tespit edilmek, önderimizin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedefi ve gösterdiği yolda yürümekte geç kaldığımızın, ağır ve aksak kaldığımızın ispat ve tespitidir.
Yürekçe ve vicdanen huzurlu ve mutlu olmak istiyorsak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk için “Ruhu Şad olsun” söylemimizi ve nidasını hayata geçirerek gerçekleştirmek istiyorsak her birimiz bilim, sanat, kültür yolunda ki yürüme hızımızı koşmaya, koşma hızımızı depar atmaya yükseltmemiz gerekir. Her birimiz ne iş yapıyor olursak olalım hangi dal ya da branşta uzmanlaşmış, tecrübe edinmiş olursak olalım en iyisini yapmak, en doğrusu, en adili, en insani, en etik şeklini yapmak adına mücadelemizi aralıksız devam ettirme gerekliliğimiz vardır.
