Aylar sonra aşı çalışmalarında gözle görülür sonuçlar almaya başladık. Birçok firma Kovid-19 virüsü için aşı çalışmalarını sonlandırdı. Ülkeler aşı siparişlerini vermeye başladı. Türkiye olarak biz de 50 milyon aşı siparişi verdik. Kıyamet, Sağlık Bakanlığının Çin aşısı siparişini verdiğini duyurmasından sonra koptu.

Çin aşısı, Çin merkezli Sinovac adlı şirket tarafından geliştiriliyor. Eski bir yöntem olan inaktif virüs tekniğine göre geliştiriliyor. Enfekte etme özelliğini yitirmiş olan virüs vücuda enjekte edilerek, vücudun bağışıklık kazanılması hedefleniyor. Birkaç aşı üretim tekniği daha var; fakat Türkiye’nin alacağı aşının üretim tekniği tam olarak bu. Bu arada Çin aşısı henüz faz 3 çalışmalarını tam olarak tamamlamadı. Faz 3 demek; aşının yan etkilerinin geniş hasta sayısı üstünde denenmesi anlamına geliyor.

Toplumun azımsanmayacak çoğunluğu bu aşıyı yaptırmak istemiyor. Bunun birçok nedeni var; ama önemli nedenlerinden biri komplo teorileri. Bunun en büyük sebebi , Sağlık Bakanlığının iletişim çalışması yapamaması. Bunun böyle olacağı da belliydi. Ülkemizde zaten aşıya karşı ön yargı vardı. Korona aşısıyla ilgili çıkan komplo teorileri de toplumu daha çok tedirgin etti. Aşı ile ilgili bilgilendirici iletişim çalışmaları yapılmazsa, vatandaşa aşı yapmak zorlaşacak.

Aşı ile ilgili merak ettiğim, kafamı karıştıran iki soru var. Birincisi: Çin aşısının faz 3 çalışması tam olarak bitmeden neden sipariş verdik? İkincisi: Çin aşısının, diğer yöntemle üretilen aşı türlerinden uygulamada farkı ne? Bu soruların cevabı kamuoyunu tatmin edecek şekilde verilmeli. Cevapsız sorular cevaplandıktan sonra, halka gerekli bilgiler verildikten sonra, iletişim çalışmaları yapıldıktan sonra, açık ve şeffaf olduktan sonra insanları aşılama süreci kolaylaşır ve hızlanır. 

Topluma aşı sonrası yapılması gerekenler de anlatılması gerek. İnsanlar aşı olduktan sonra maskesiz gezebileceklerini sanıyorlar; ama tam olarak öyle olmayacak. En azından vakalar tatmin edici rakamlara düşene kadar olmayacak. Henüz maskeyi nasıl kullanacaklarını öğretemediğimiz insanlar varken aşı sonrası yapılması gerekenleri anlatmak daha da zor olacak.

HAFTA SONU BİZİ KURTARIR MI?

Bildiğiniz gibi hafta sonu tamamen dışarı çıkma yasağı geldi. Daha önce bu yasak belli saatler dışında geçerliydi. Şimdi ise tüm hafta sonunu kapsayacak şekilde geldi. Hafta sonu uygulanacak olan tam yasak elbette yararlı olacak; ama yeterli olmayacak. Hafta içi toplu ulaşımlar ve meydanlar yine dolu. Nisan ayında gelen yasaklar sonucu psikolojisi bozulan insanlar tekrar eve kapanma psikolojisine girmek istemeyeceklerdir. Bunun en belirgin örneğini alışveriş merkezlerinde yere oturarak yemek yiyen insanlarda gördük. 

Yoğunbakımlar doldu. Hastaneler kapasitesini aşmaya başladı. Bu süreçte yasaklar gelmesine rağmen dükkanı kapanan esnafa yardım bile yapılmadı. Bu da gösteriyor ki tam kapanma yapamayacağız. Bu yüzden tüm umudu aşıya bağlamış durumdayız. Aşıyı bir an önce olup insanlar da rahatlamak istiyor; fakat insanların zihnindeki belirsizlikler ve cevaplanmamış sorular işi zorlaştıracak. İşte bu dönemi sorunsuz atlatmak için aşı sürecinin her aşamasını eksiksiz planlayıp, plan sürecini de halka anlatıp senkronize şekilde gitmeli Sağlık Bakanlığı.