ÇOCUKLUK ÇAĞI EKZEMASINA DİKKAT!

Atopik ekzema (çocukluk çağı ekzaması),  genellikle çocukluk çağında başlayan, alevlenme ve iyileşme dönemleriyle giden, kronik kaşıntılı bir hastalıktır. Atopik dermatit kalıtsal, çevresel ve bağışıklık sisteminin birbirleriyle kompleks etkileşimi sonucu gelişir.  

Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi dermatoloji bölümünden,  Prof. Dr. Emel Güngör hastaların yaklaşık yüzde 70’inde ailede astım, saman nezlesi veya ekzema gibi atopik hastalıklardan bir veya birkaçı beraber bulunuyor. Anne veya babanın hasta olması çocuğun hastalık olasılığını artırıyor. Öyle ki anne babadan birinde yukarıda sayılan atopik durumlardan biri varsa çocukta atopik hastalık görülme oranı yüzde 50-60 düzeyinde iken, her ikisinin hasta olması durumunda bu oran yüzde 80 gibi çok yüksek bir rakama ulaşıyor. Hastalık yaşla beraber iyileşme göstermesine karşın, hastalar hayat boyu iritan maddelere hassas olup, meslek hastalıklarına yatkın oluyorlar.

En tipik bulgusu kaşıntıdır!

Hastaların ciltleri kuru ve kaşıntı eşiği son derece düşüktür, tahriş edici maddelere çok daha hassastırlar. Hastanın uyanık olduğu zamanlarda kaşıma hareketi engellenmeye çalışılsa da, uyku sırasında bu kontrol ortadan kalkar ve özellikle sıcak ortamda bilinçsizce yapılan kaşıma ile deri belirtileri oluşur.

Deri belirtileri yaşa bağlı değişkenlik göstermektedir. 

Ekzemanın ilk belirtileri tipik olarak 3. ayda başlar. Bu dönemde en sık görülen belirti ise; yanaklarda oluşan kuru, kırmızı ve kepekli döküntülerdir. Saçlı deride, alında ve çene bölgesinde de benzer sorunlar gelişebilir. Salya akması ve tekrarlayan yıkamalar mevcut durumu daha da kötüleştirebilir.  Döküntüler kol ve bacakların dış kısımlarına, hatta tüm vücuda yayılabilir. 

Olay kronikleştikçe bebek huzursuzlaşır

Hastalık iyileşme ve alevlenme dönemleriyle seyreder. Diş çıkarma, üst solunum yolu enfeksiyonları ve stresler alevlenmelere sebep olur. Hastaların yaklaşık yarısında 18. ayda tablo tamamen gerilerken, kalan bölümünde döküntülerin şekli ve yeri değişerek devam eder. 2-12 yaş arasında döküntüler diz ve dirsek iç yüzleri, el ve ayak bilekleri gibi kıvrım bölgelerinde görülür. Sürekli kaşıma nedeniyle deri renginde açılma veya koyulaşma görülebilir.  Sıcak, soğuk, kuru hava veya psikolojik stresler kaşıntı ve döküntünün artmasına sebep olur. Yaygın cilt değişikliklerinin olduğu durumlarda uyku düzeni bozulur, okul performansları düşer, arkadaş ve aile iletişimleri bozulabilir. Erişkin döneminde de kıvrım bölgelerinde benzer değişiklikler görülse de, en sık el ekzeması şeklinde belirti verir.

Kuru deri hastalığın önemli bir özelliğidir. Kuruluk nemin azaldığı kış aylarında daha belirgindir

Sürekli yıkamak cilt kuruluğunu artırarak deri bütünlüğünün bozulmasına yol açar. Ayrıca kuru deri çevresel her türlü tahrişe daha hassastır ve kaşıntıya yol açar. Bu nedenle cilt kuruluğunu veya kaşıma isteğini artıran her faktör atopik dermatiti kötüleştirmektedir.

‘BÖBREK DEDE’DEN ÇOCUKLARA ARA TATİL SÜRPRİZİ…

Türk Böbrek Vakfı’nın Çocuklara Armağanı ‘Böbrek Dede’, Yeni Animasyon Videoları İle Ara Tatilde Çocuklarla Buluşuyor…

Türk Böbrek Vakfı tarafından ilköğretim öğrencilerine özel olarak hayata geçirilen ‘Böbrek Dede’ projesi, şimdiye kadar kitapçık ve sesli kitap olarak öğrenciler ile buluşmuştu. ‘Böbrek Dede’ yarıyıl tatilinde ise yeni hazırlanan animasyon videolarla çocukları eğlendirerek bilgilendirmeye devam edecek. 

37 yıldır ‘Böbrek Sağlığının Korunması’ adına çalışmalarını aralıksız sürdüren Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk’in karikatürize edilerek hazırlanan karakter çizimi ‘Böbrek Dede’ ile çocuklara ulaşmaya devam ediyor. Esprili dili ve sevimli üslubu ile bugüne kadar binlerce ilköğretim öğrencisine ulaşan ‘Böbrek Dede’, kitapçıklar ve sesli kitapları sonrası animasyon videolarıyla da öğrenciler ile buluşacak.  

Böbrek sağlığı, sağlıklı beslenme detayları ve sağlık için hareketin önemini vurgulayan animasyon videolar, Türk Böbrek Vakfı’nın YouTube kanalı ve sosyal medya hesaplarından izlenebilecek. 

Lipozomal teknoloji ile 4 kat daha hızlı sonuç: Benn’jo Cosmetics! 

Benn’jo Cosmetics her cilt tipine uygun ürünleri ile büyümeye devam ediyor. Saf güzellik dediğimiz zaman akla gelen Benn’jo Cosmetics ile zamana meydan okumak kolaylaşıyor.

Benn’jo Cosmetics ürünleri lipozomal teknoloji ile üretiliyor. Bu sayede 4 kat daha hızlı sonuçlar veriyor. Yedi farklı ürünü bulunan Benn’jo  Tonic, Pro Skin Foam, Eye Contour Serum, Hyaluronic Acid Serum, Pore Minimizing Serum, Collagen Peptide Serum ve Red Peeling Serum yer alan ürün gamı ile dikkat çekiyor.

Güzel ve bakımlı bir cilde sahip olmak isteyen herkesin kullanımına uygun olan bu ürünlerde lipozomal teknoloji uygulanıyor. Yararlı bileşenlerin cildin üst katmanlarındaki hücrelerden lipozomlar olarak bilinen yağ kabarcıklarıyla (fosfolipidler) korunarak daha alt katmanlara ulaşmasını amaçlayan aynı zamanda da bir ilaç teknolojisi olarak biliniyor. C Vitamini, Caffeine, Niacinamide, E Vitamini gibi emilim problemi olan moleküller ile yapılmış çalışmalarda lipozomal teknoloji ile üretilmiş ürünlerin yüksek emilim gösterdiği kanıtlanmıştır.

The Body Shop’tan Sevgililer Günü’ne özel hediye setleri
Gerçek güzelliğin kalpten geldiğine inanan The Body Shop, sevdiklerini mutlu etmek isteyenlere, Sevgililer Günü’nde de birbirinden özel ürünler sunuyor.  

Her yaşa ve cilt tipine uygun geliştirdiği ürünleriyle, tüm ihtiyaçlara yanıt veren The Body Shop’ın ürünleri ile siz de hem kendinizi hem sevdiklerinizi şımartmaya hazır olun!

Sağlıklı Atıştırmalık Sektörünün Yeni Oyuncusu: ZBARZ

Pandemi ile birlikte yükselen bir trend haline gelen sağlıklı atıştırmalık pazarı, her geçen gün büyümeye devam ediyor. 2020 yılında sağlıklı atıştırmalık pazarına dahil olan Zbarz, 2021 yılında yakaladığı hızlı büyüme ile yüzde 20 büyüme kaydetti. Tatlı ve tuzlu olmak üzere 7 çeşidiyle hizmet veren Zbarz, Türkiye’nin dört bir noktasında bulunan 1000 satış noktasına ürünlerini ulaştırıyor. 2022 yılında hedefinde Almanya, Dubai, Hollanda, Belçika ve İsrail’e ihracat için çalışmaları başlatan Zbarz, cirosunun yüzde 30’unu e-ticaret üzerinden sağlıyor. 

KAŞINTI, ÖNEMLİ HASTALIKLARIN HABERCİSİ OLABİLİR

Doğal bir dürtü olan kaşıntı, bazı durumlarda en az ağrı kadar rahatsız edici boyuta ulaşabiliyor. Kaşıntının cilt hastalıklarının yanı sıra iç hastalıklarını, nörolojik hastalıkları, psikolojik sorunları ya da alerjik durumları işaret edebileceğini söyleyen Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Tuba Oskay, kaşıntı sebebinin detaylıca araştırılması gerektiğinin altını çizdi. 

Dermatologlara başvuru nedenleri arasında oldukça sık yer alan kaşıntı, oldukça rahatsız edici bir his olarak tanımlanıyor. Bazı durumlarda en az ağrı kadar rahatsız edici boyuta ulaşabilen kaşıntının pek çok sağlık probleminden kaynaklanabileceğini söyleyen Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Tuba Oskay, Genel olarak kaşıntı sebeplerini altta yatan nedene göre incelediğimizde cilt hastalıkları, iç hastalıkları, nörolojik hastalıklar, psikolojik nedenler ve ilaçlara bağlı alerjik durumlarla meydana geldiğini görüyoruz. Bu nedenle kaşıntının neden geliştiğinin detaylıca araştırılması çok önemli. Dermatolojik olarak kaşıntının en sık rastlandığı cilt hastalıkları ise cilt kuruluğu, uyuz, bitlenme gibi parazit hastalıkları, mantar enfeksiyonları, alerjik egzama ve alerjik ürtiker gibi hastalıklar oluyor. Kaşıntının kontrol altına alınmaması, altta yatan hastalığın ilerlemesine, cilt problemlerine, uykusuzluğa ve hatta depresyona bile yol açabiliyor” dedi.