ANKARA - MEMUR-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Eğitim Bir Sen tarafından hazırlanan, 'Eğitime Bakış 2019: İzleme ve Değerlendirme Raporu'nu açıklamak için basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yükseköğretim ve Yurtdışı Genel Müdürü Yusuf Büyük ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Eğitim ve Sosyal Politikalar Araştırmaları Direktörü Prof. Dr. Atilla Arkan katıldı.

'PROJELER GELİŞTİRİLMELİ'

Yalçın, Türkiye'nin son yıllarda okul öncesi eğitimde okullaşma oranının artırmasına rağmen halen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında en düşük okullaşma oranına sahip ülkelerden birisi olduğunu söyledi. Türkiye'nin okul öncesi eğitimde okullaşma oranını yükseltmesi için okul öncesine ayırdığı bütçeyi artırması gerektiğini belirten Yalçın, "Sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı çocukların okul öncesi eğitime erişmesi ücretsiz olmalıdır. Lise eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alınmasına rağmen teorik çağ nüfusunun yüzde 12'si okullaşmamıştır. Buna ilaveten, iller arasında ve cinsiyete göre okullaşma oranları önemli ölçüde farklılaşmaktadır. Bundan dolayı, ortaöğretimde okullaşma oranlarının artırılmasına öncelik verilmeli ve okullaşma oranlarının düşük olduğu illerde, özellikle kız çocuklarının okullaşma oranlarını artırmaya yönelik projeler geliştirilmelidir" dedi.

'MESLEKİ EĞİTİM 'ARA' DEĞİL, 'ARANAN' ELEMAN YETİŞTİRMELİDİR'

Yalçın, mesleki eğitimin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, "Mesleki ve teknik ortaöğretim mezunlarının istihdam oranları genel ortaöğretim mezunlarına göre çok daha yüksek, işsizlik oranları ise, düşüktür. Ancak her iki lise türünden mezun olanların istihdam oranlarına göre işsizlik oranları birbirine daha yakındır. Mesleki ve teknik eğitim mezunlarının istihdamını artırmak ve işsizlik oranlarını azaltmak için mesleki ve teknik eğitimin niteliğini ve mezunlarının istihdam edilebilirliğini artırmaya dönük çözümler üretilmelidir. Genel orta öğretime kayıt olan ve mezun olan öğrencilerle, mesleki eğitimden mezun olan öğrencilerin istihdamı arasında fark var. Ama mesleki eğitimden mezun olanların istihdam oranının daha da yükseltilmesi açısından biz mesleki eğitime piyasaya 'ara eleman yetiştirme' boyutuyla bakma politikası geride bırakılmalı ve mesleki eğitim 'ara' değil, 'aranan' elemanı yetiştirmelidir" diye konuştu.

'ÖĞRETMEN MAAŞLARININ ARTIRILMASI İÇİN MODEL GELİŞTİRİLMELİDİR'

Türkiye'deki öğretmen maaşlarının OECD ülkeleri ile kıyaslandığında oldukça düşük olduğunu savunan Yalçın, şöyle konuştu:

"Öğretmen maaşlarının artırılması ve özellikle tecrübeye ve kıdeme bağlı olarak maaşların da arttığı bir model geliştirilmelidir. Göreve yeni başlayan öğretmenlerin mesleğin ilk yıllarında mesleki rehberlik ve destek alabileceği, bilgi, beceri ve tecrübesini daha etkin ve hızlı geliştirebileceği tecrübeli öğretmenlerin daha yoğunlukta olduğu bölgelere atanması ve mesleki tecrübelerinin gelişiminden sonra dezavantajlı bölgelerde çalışması sağlanmalıdır."

'BU TÜR ÇALIŞMALARI ÖNEMSİYORUZ'

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün de, bu tür veriye dayalı çalışmalar ve analizler ile somut verilerin ortaya konulmasının son derece önemli olduğunu söyleyerek, şunları söyledi:

"Sivil toplum kuruluşlarının, sendikalarımızın bu tür çalışmalar yapmalarını önemsiyoruz. ÖSYM olarak eğitim camiasının sınavları gerçekleştiren tarafında bulunuyoruz. Yaptığımız sınavlara ve neticelerinin paylaşılmasına ilişkin sınavların değerlendirme raporlarını kamuoyuyla paylaşıyoruz. 2018 yılından itibaren sınavları uygulayan kurum olmanın yanında yaptığımız sınavların analiz ve değerlendirme raporlarını hazırlayarak, kamuoyuyla paylaşıyoruz. Eğitim sistemimizin tüm paydaşlarını dikkatine sunuyoruz. Çünkü eğitim sistemimizde somut ve ölçülebilir verilerle ilerlemek ve bu çıktıların paylaşılması çok önemlidir."