İSTANBUL (DHA) – Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan, “Brexit sonrası Birleşik Krallık ile yeni bir yol haritası çıkarılmalı. İnşaat malzemesi sektörünün en fazla ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin başında gelen Birleşik Krallık pazarını rakip ülkelere kaptırma riski var” dedi.

Birleşik Krallık-AB ve Türkiye ilişkilerinde dört ayrı seçeneğin söz konusu olduğunu belirten Erdoğan, seçenekleri ve görüşlerini şöyle sıraladı:

“Ülkemiz için en uygun seçeneğin Norveç Modeli olduğunu söyleyebiliriz. Bu modelin uygulanması halinde Avrupa Tek Pazarı üyesi olarak AB ile ilişkiler ve ticaret sürdürülür, sıfır gümrük + sıfır kota uygulanır ve AB bütçesine katkıya devam edilir.

“Seçeneklerden biri olan ‘İsviçre Modeli’ne göre AB ile ikili anlaşmanın yanı sıra üye ülkelerle ikili anlaşmalar yapılır, Avrupa Tek Pazarı üyesi olmadan sadece mallar ve kişiler için anlaşmalara gidilir ve Birleşik Krallık içeriği genişletebilir. Bu durumda Türkiye ile yeni bir anlaşma gerekir.

“Bir diğer seçenek olan ‘Avrupa Serbest Ticaret Birliği Modeli’nde ise İngiltere EFTA üyesi olarak AB ile mal ticaretini yürütür. Sıfır gümrük + sıfır kota uygulanır, AB bütçesine sınırlı katkı sağlanır. Bu modelin de Türkiye için uygun olduğunu söyleyebiliriz.

“Son seçenek ‘Dünya Ticaret Örgütü Modeli’ne göre ise; AB ile bir üçüncü ülke gibi ilişki kurulur. Birleşik Krallık ile AB serbest ticaret anlaşması yapar. Anlaşmanın temel amacı sıfır gümrük + sıfır kota olur. Birleşik Krallık üçüncü ülkeler ile de serbest ticaret anlaşmaları yapar. Burada Türkiye ile yeni bir anlaşma yapılması gerekir. Eğer bu son seçenek uygulanırsa, bize ikili görüşme için 3-4 yıldan önce sıra gelmez, bu süreçte Birleşik Krallık’a gerçekleştirdiğimiz ihracatın başına ne geleceğini kestirmek zorlaşır.

“Çok taraflı dünya ticaret anlaşmaları döneminin artık kapandığını görüyoruz. Öyle ki Dünya Ticaret Örgütü’nün ticarette hakemlik işlevi felç oldu. Avrupa Birliği ikili serbest ticaret anlaşmaları yapıyor ve ticarette sürdürülebilirliği ana unsur olarak kullanmaya başlıyor. Artık dünyanın geri kalanı ile vergisiz ve kotasız ticaret söz konusu. Ancak bu durum ülkemizin Gümrük Birliği avantajını ortadan kaldırıyor.

“Avrupa Birliği, iklim krizi ile mücadelede dünyada öncü bir rol üstlenmek amacıyla ‘Yeşil Anlaşma’ (Green Deal) olarak adlandırılan eylem planını açıkladı. Açıklama, Madrid'de Birleşmiş Milletler (BM) İklim Konferansında (COP25) duyuruldu. Bu eylem planının hedefi bütün üye ülkeleri 2050 yılına kadar karbon-nötr hale getirmek. Avrupa, iklim değişikliğine karşı mücadelede küresel lider olmayı ve 2050’ye kadar ilk ‘sıfır-karbon’ kıta olmayı hedefliyor. Avrupa Yeşil Anlaşması kapsamında AB iş çevrelerinin çevre dostu hale getirilmesi öngörülüyor.

“Avrupa Yeşil Anlaşma 2020 Ekim ayında yasalaşacak. İthalatta Karbon Vergisi Uygulaması (Carbon Border Adjustment Mechanism) kapsamında ithalatta ürünün tüm prosesleri boyunca çevreye olan etkisine göre karbon vergisi alınacak. Karbon vergisi sıfırdan başlayacak, kademeli artacak. İlk aşamada enerji yoğun sektörler demir-çelik, petrokimya, çimento, cam, seramik ve ana metal sanayisi yeni düzenleme kapsamına alınacak. Düzenleme ile ilgili detayların Mart ayında açıklanması bekleniyor.”
Editör: TE Bilisim