ERMAN GİYDİREN'in röportajı için tıklayınız...
İhmal edilen şikâyetler, utanılarak saklanan problemler… Oysaki sağlık, sessiz çığlıkları en çok dinlememiz gereken alandır. Üroloji Uzmanı Op. Dr. Ruhi Güngör, çeyrek asırlık hekimlik yolculuğunda binlerce hastaya dokundu. Ama en çok da farkındalık yaratmanın önemine dikkat çekiyor: “Bir damla kan, bir gece sık idrara kalkmak ya da cinsel isteksizlik… Bunların hiçbiri masum olmayabilir.”
Mesane tümörlerinden taş hastalıklarına, robotik cerrahiden kadınlardaki idrar kaçırmaya kadar pek çok konuda çarpıcı uyarılar yapan Güngör, özellikle şu konuda ısrarla duruyor: “Türkiye taş hastalığında Avrupa birincisi. Su içmeyi hâlâ unutan bir toplumuz.”
Bu röportajı okumadan böbrek sağlığınızı emin ellerde saymayın. Çünkü bazen vücut çok küçük sinyallerle büyük tehlikeleri haber verir…
Merhaba hocam öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Ruhi Güngör kimdir ve özellikle tıp alanında ürolojiye yönelmenize etkili olan faktörler nelerdi?
Öncelikle gazetenizde bana yer verdiğiniz için, siz olmak üzere tüm gazete çalışanlarına teşekkür ederim. Ruhi Güngör olarak ilk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladıktan sonra Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitimimi tamamladım. Üroloji uzmanlığımı da Taksim Eğitim Araştırma Hastanesi’nde tamamladım. Mesleğimde çeyrek asırı tamamlamış bir doktor olarak çeşitli devlet hastaneleri ve özel hastanelerde görev yaptıktan sonra şu anda Yenibosna’da bulunan özel kliniğimde hastalarıma hizmet vermekteyim.
Üroloji uzmanlığı tam olarak hangi hastalıkları kapsar? Toplumda bu alanla ilgili en çok karşılaşılan yanlış algılar nelerdir?
Üroloji branşı eskiden genel cerrahin alt birimi olmakla birlikte tıptaki ve cerrahi alanındaki yenilikler sayesinde üroloji alt branş olarak gelişim göstermiştir. Üroloji bölümü yukarıdan aşağı sayacak olursak böbrek üstü bezleri, böbrekler, Üreter dediğimiz böbrekle idrar torbası arasındaki kanal, idrar torbası, erkeklerde prostat, işeme kanalı dediğimiz üretra, penil hastalıklar, testis gibi organların hastalıklarına tedavi etmektedir. Üroloji bölümü olarak bu saydığım organların kitleleri tümörleri enfeksiyonlar fonksiyon bozukluklar ile ilgilenmektedir. Ayrıca son zamanlarda artan erkek infertilitesi ve erkek cinsel sağlığıyla ilgilenen bir branştır. Ancak böbrek yetmezliği ve diyaliz hastalarımızla nefroloji bölümü ilgilenmektedir. Ayrıca safra kesesi taş hastalıkları da böbrek taşları ile karıştırılmamalıdır. Safra kesesi ile genel cerrahi bölümü ilgilenmektedir.
Günümüzde en sık görülen ürolojik rahatsızlıklar hangileridir? Bu hastalıkların görülme sıklığı yaşa ve cinsiyete göre nasıl değişir?
Ülkemizde Ürolojik olarak taş hastalığı diğer ülkelerden daha fazla görülmektedir ayrıca halkımızdaki yüksek sigara içme alışkanlığına bağlı olarak mesane tümörlerinde görülme sıklığı da Avrupa’daki en yüksek ülkedir bunun yanında ülkemizde yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak prostat hastalıkları ve prostat kanseri görülme sıklığı da artmaktadır. Son yıllarda ise erkek infertilitesin de çok ciddi artış görülmekte ayrıca yaşam şartlarının zorlaşması ve sosyal baskılar nedeniyle erkek cinsel işlev bozuklukları da sık görülmektedir
Böbrek taşları gibi yaygın hastalıkların oluşum sebepleri nelerdir? Bu hastalıklar nasıl önlenebilir?
Böbrek taşları açısından ülkemiz Akdeniz ve kara iklimi kuşağında yer alması nedeniyle taş açısından riskli bölgededir su içme alışkanlığını edinemeyen hastalarımızda genetikte yatkınlık varsa taş oluşumu sık görülmektedir.
- Yetersiz su tüketimi: Yeterince su içmemek, idrarda minerallerin yoğunlaşmasına ve taş oluşumuna neden olur.
- Beslenme alışkanlıkları: Aşırı tuz, oksalat (çikolata, fındık, ıspanak gibi gıdalar) ve hayvansal protein tüketimi böbrek taşlarının oluşmasını tetikleyebilir.
- Genetik yatkınlık: Ailesinde böbrek taşı geçmişi olan kişilerde risk daha yüksektir.
- Metabolik hastalıklar: Hiperkalsiüri (idrarda yüksek kalsiyum), gut hastalığı ve hiperparatiroidizm gibi hastalıklar taş oluşumuna katkı sağlayabilir.
Erkeklerde prostat büyümesi son yıllarda çok yaygınlaştı. Bu konuda okurlarımızın bilmesi gereken bilgiler nelerdir? Hangi durumlarda hemen bir üroloji uzmanına baş vurmalıdır?
Prostat 50 yaşından sonra hacim olarak büyüyerek işeme kanalını sıkıştırmaktadır. Buna bağlı olarak idrar tazyikinde azalma, özellikle geceleri sık idrara çıkma, idrara başlama da güçlük gibi semptomlar ortaya çıkabilmektedir. Yalnız Unutulmaması gereken bir faktör de bunların hiçbiri olmadan prostat kanseri gelişebilmektedir bu nedenle PSA dediğimiz kan tahlilini yılda bir yaptırmak önemlidir. Prostat kontrolleri 50 yaşından sonra aile öyküsü varsa 45 yaşından sonra yılda bir yaptırmak gerekir. Prostat tedavisi hastamızın yaşı, şikayetlerinin düzeyi, prostatın büyüklüğüne göre değişmektedir. Başlangıç da medikal tedaviler tercih edilirken ilerleyen ve tedaviye yanıt vermeyen vakalarda cerrahi düşünülmelidir. Cerrahi alternatifleri standart TUR, plazmakinetik ile TUR, Holep, Rezum ve açık cerrahi gibi tedavi alternatifleri mevcut olup bu yöntemlerin hepsi ülkemizde rahatlıkla yapılabilmektedir. Bu tedavilerde Rezum narkoz alamayan hastalarda daha çok tercih edilirken ameliyat sonrası bakıp süreçleri ve sonda kalma süresi biraz daha uzundur. Bu cerrahide doku çıkarılmaması ayrı bir dezavantajdır. Holep ise açık cerrahiye alternatif olarak büyük prostatlarda daha etkili bir tedavi yöntemidir. Lazer kullanılması nedeniyle pahalı bir yöntem olması dezavantajıdır. Plazmakinetik Tur ise bipolar elektrik enerjisi kullanılması ile kalbe zarar vermeden özellikle 120 gram altındaki prostatlarda sıklıkla uyguladığımız doku çıkarılmasına izin veren ve 2 gün içinde sondadan kurtaran hasta konforu iyi bir tedavi yöntemidir. Açık cerrahi ise eskiden büyük prostatlarda tercih edilirken holep sonrası neredeyse hiç kullanılmamaktadır. Sadece prostat yanında büyük veya çok sayıda mesane taşı varsa tercih edilebilir.
Kadınlarda en sık görülen ürolojik hastalıklar ve problemler nelerdir? Kadın sağlığı açısından ürolojik rahatsızlıklar nasıl ele alınmalıdır?
Kadınlarda ülkemizde genetik yatkınlık nedeniyle taş sık görülmektedir. Ayrıca sigara kullanımının artışına bağlı olarak mesane tümörlerinde de artış gözlenmektedir. Bayanlarda işeme kanalının kısa olması nedeniyle idrar yolu enfeksiyonların sık görülmektedir. Özellikle idrar yolu enfeksiyonu gelişmesini sağlayan günlük pet, naylon iç çamaşırları, vajinal duş gibi faktörler vajinal akıntıya ve idrar yolu enfeksiyonlarına sebep olmaktadır. Tüm bu rahatsızlıkların yanı sıra doğum sayısına bağlı olarak özellikle menopoz dan sonra idrar kaçırma sık görülmektedir. Kronik idrar yolu enfeksiyonları ve Üriner İnkontinans dediğimiz idrar kaçırma tiplerine göre çeşitli tedavi alternatifleri mevcuttur.
Ürolojide kullanılan modern tanı ve tedavi yönetmelerinden de biraz bahsedebilir misiniz? Örneğin lazer ile taş kırma ve robotik cerrahinin avantajları nelerdir?
Üroloji branşı askeri teknolojiden yardım aldığı için çok hızlı değişmektedir. Özellikle optik sistemler, lazer teknolojileri, robotik cerrahi gibi yeniliklerin en fazla kullanıldığı branştır. Optik sistemlerin gelişmesiyle üroloji de açık cerrahi neredeyse hiç yapılmamaktadır. Böbrek, prostat hastalıkları birer santimlik kesiler yardımı ile laparoskopik veya robotik şekilde halledilebilir. Bu iki yöntemde de hastaya yapılan kesiler hemen hemen aynıdır. Burada önemli olan doktorun tecrübesi ve deneyimidir. Taş hastalıkları da ince optik sistemler vasıtasıyla işeme kanalından girilip böbreğe kadar çıkılarak burada lazer yardımıyla taşlar tamamen parçalana bilmektedir. RIRS ve PCNL denilen teknikler sayesinde neredeyse taş için açık ameliyat yapılması tarihe karışmıştır. Özellikle son yıllarda çok kullandığımız, Flexbl URS yani RIRS tekniği ile hastamıza kesi yapmadan günü birlik olarak üriner sistemdeki 2 santimden küçük taşların tamamını temizleyebilir hale geldik. Taşların sık tekrarlaması nedeniyle üriner sisteme minimal zarar veren bu yöntem sayesinde nüks eden taşlara defalarca uygulanabilmektedir. Robotik cerrahinin avantajları ise gelişmiş optik sistemler sayesinde kameraların büyütme özelliğini kullanılmaktadır. Ayrıca robotun kolları 720 derecelik açıyla hareket edebilmektedir, bu sayede prostat gibi derin organlarda çalışmakta çok büyük avantaj sağlamaktadır.
Da Vinci robotların en fazla kullanıldığı branş ürolojidir.
Hastalarınız size en çok hangi kaygılarla ve sorularla gelmektedir? Bu sorulara ve sorunlarına nasıl bir yaklaşım sergiliyorsunuz?
Ülkemizde üroloji en sık karşılaştığı sorunlardan biri cinsel fonksiyon bozukluklarıdır. Ülkemizdeki yaşanan tabular nedeniyle başvuracak ve bilgi alacak alan olmaması ve internetin derinliklerindeki bilgi kirliliği nedeniyle sorunlar yaşanmaktadır. Bu alanda yine tabular nedeniyle başvurma sayısının az olması ve bu hastalara verdiğimiz tedavilerin kişisel kaygılar ve utanma sebebiyle tedavileri uygulamaktan kaçınmaktadırlar. Yine utanma ve tabular nedeniyle bayanlar arasında da çok sık idrar kaçırma, idrar yolu enfeksiyonları gibi tedavi edilmeyen çok sayıda hasta bulunmaktadır. Halkımızın özellikle yeni tedavi yaklaşımlarına da yakın ilgisi mevcut. Prostat ameliyatların da Holep, Rezum ve robotik cerrahiler ile ilgili sorular almaktayız.
Günlük yaşamda böbrek ve idrar yolları sağlığımızı korumak için bizlere neler önerirsiniz? Günlük su tüketiminden, beslenme ve hijyen konusunda nelere dikkat etmeliyiz?
Böbreğin en iyi korunma yolu su tüketimidir. Günlük 2 litre yaz aylarında 2,5 veya 3 litreye yakın su içilmelidir. Ayrıca böbrekte karın içerisinde derinde olması nedeniyle kitlelerinin erken tanısı da bulunabilmek amacıyla yılda bir gençlerde iki yılda bir ultrason çekilmesi faydalıdır. 50 yaşından sonra muhakkak yıllık prostat kontrolleri yapılmalıdır.