Olay, 12 Aralık'ta merkeze bağlı Taşlıca köyünde meydana geldi. Jandarma ekipleri, devriye görevi sırasında Yaycı köyü yakınlarında terk edilmiş araç buldu. Yapılan inceleme sonrası aracın Taşlıca köyünde yaşayan 10 çocuk babası İbrahim Cantemur'a ait olduğunu belirlendi. Ailesinin İbrahim Cantemur'a ulaşamadıklarını belirtmesi üzerine jandarma ve AFAD ekipleri, eğitimli köpeklerle arama çalışması başlattı. Jandarma, Taşlıca köyü yakınlarındaki bir mağarada İbrahim Cantemur'un cansız bedenini buldu. Cantemur'un cesedi Iğdır Devlet Hastanesi'nin morguna kaldırılırken, çocukları Emrah (22), Ferdi (21), Metin (24) ve Özcan Cantemir (25) gözaltına alındı. 

AHIRDA KABLOYLA BOĞMUŞ

Cantemur kardeşler, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Iğdır Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan kardeşler, babalarını öldürdüklerini kabul etti. Özcan Cantemur, mahkemede verdiği ifadesinde, babasının annesine kızdığını aralarında tartışma çıktığını söyledi. Babasının av tüfeğini almak için eve girdiğini ileri süren Özcan Cantemur, şunları söyledi:

"Babam tüfeği bulamayınca kardeşim Emrah ve bana saldırdı, arbede yaşadık. Emrah, babamın telefonunu sakladı. Babam telefonunu aramak için dışarı çıktı. Telefonu bulamayınca 'sizi öldüreceğim, siz kimsiniz kendi babamı, annemi evden kovdum, sizi de buradan çıkarırım' dedi. Anneme karşı ağza alınmayacak küfürler, hakaretler ve tehditler savurdu. Daha sonra babam ahıra gitti. Ben de kardeşlerime ve anneme bir şey yapar diye korktuğumdan tek başına sakinleştirmek amacıyla ahıra gittim. Ahırda babamla aramızda arbede yaşandı. Babam bana karşı anneni ve herkesi öldürürüm diye tehdit etti, ben de babama 'sen bizim paralarımızı başka kadınlar ile yiyorsun' dedim. Babam 'sen bana karışamazsın' dedi. Babam benim ona karşı söylediklerimi önemsemediği için başka çözüm yolu o an için bulamadım ve ahırda elektrik tamiri yaptığı için yerde kablo buldum ve babamın boğazına gelecek şekilde doladım. Kabloyu babamın boğazına dolama eylemim yaklaşık 5 dakika sürdü. Bu esnada babam sırt üstü yere düştü. Bunun üzerine babamın ölüp ölmediğini kontrol ettim. Öldüğünü anlayınca geri çekildim. Babamı öldürdüğüm esnada yanımda kimse yoktu. Daha sonra evin ahırına kardeşlerim Metin ve Emrah geldi. Bunun üzerine ben babamı gömme fikrini ortaya attım ve kardeşlerim Emrah ve Metin'i teşvik ettim. Daha sonra yer araştırmaya başladık, evimizin yakınlarında bir mağara bulduk. Akşam olmak üzereyken etraf sakinleşince babamı Emrah ve Metin ile birlikte gömdük. Bahsettiğim mağara Taşlıca köyündedir. Evimizin bulunduğu yerin 300 metre aşağısındadır. Gömme eylemimizi bizden başka gören olmadı. Kardeşim Ferdi babamı gömdükten sonra olayı öğrendi. Pişmanım."

'MAĞARAYA, TORBANIN İÇİNDE SÜRÜKLEYEREK GÖTÜRDÜK'

Emrah Cantemur ise, "Babam, hayvanların sulanması yüzünden anneme kızmaya başladı. Akabinde annemin üzerine yürüyerek onu itekledi. Bu esnada ben ve ağabeylerim Metin ve Özcan kavgayı duyarak dışarı çıktık. Annemi korumak için araya girdik. Babam 'size ne siz ne karışıyorsunuz?' diyerek bize çıkıştı ve küfretmeye başladı. Bizim de üzerimize yürümesi sebebiyle karşılık verdik. Bunun üzerine kavga çıktı. Kavga sebebiyle annem fenalaşınca biz annemle ilgilenmeye başladık. O esnada babam ahıra gitti. Ağabeyim Özcan'ın olay yerinde olmadığını fark ettik. Bunun üzerine ağabeyimi aramaya başladık. Metin ile birlikte babam ve Özcan'ı ahırda gördük. Ahıra gittiğimizde babamın ölmüş olduğunu fark ettik. Ağabeyim Özcan 'babamı gömelim' dedi. Korktuğumuz için Metin ile birlikte bu fikre iştirak ettik. Akşam olunca ağabeyim Özcan'ın bizi götürdüğü yere babamı gömdük. Babamı evden mağaraya kadar torbanın içinde sürükleyerek götürdük. Babamın arabasını şehir merkezine bırakma fikri aklımıza geldi. Özcan ağabeyimi bunun için gönderdik. O da ehliyeti olduğu için kardeşim Ferdi'yi de yanına alarak arabayı Yaycı köyüne bıraktı. Ferdi'nin olaydan bu aşamaya kadar haberi yoktu. Pişmanım" dedi. 

Metin Cantemur da kardeşleri Özcan ve Emrah Cantemur’un verdiği ifade doğrultusunda ifade verdi.

BABAM EMRAH'A KIZDI

Olay günü babasının su hortumunun depoya konulmaması sebebiyle Emrah'a kızdığını anlatan Ferdi Cantemur ise ifadesinde şunları söyledi:

Babamla Emrah kavga ediyorlardı. Ağabeylerim Metin ve Özcan da niye Emrah'a vuruyorsun diye kavgaya karıştı. Ben ve annem de araya girerek kardeşlerim ve babamı ayırmaya çalıştık. Babam evden tüfeği aldı, biz araya girerek elinden tüfeği bıraktırdık. Biz kavgayı ayırıp odaya geçtik. Babam 'hepinizi öldüreceğim' diye tehditlerine devam ediyordu. Sonra dışarı çıkıp ahıra gitti. Ahırın bulunduğu yer, evimizin bulunduğu yere yaklaşık 15-20 metre uzaklıktadır. Bu nedenle oradaki sesler evin içerisine gelmez. Babam ahıra gittikten sonra ağabeylerimden önce Özcan ahıra gitti. Özcan gittikten 5-10 dakika sonra da Metin ve Emrah da yanına gitti. Ben de arkalarından çıktım. Beni geri gönderdiler. Bu esnada taşların üzerinde bir şeyler konuşuyorlardı. 2-3 saat sonra Özcan ağabeyim geldi. 'Ferdi senin ehliyetin var, arabayı beraber götüreceğiz' dedi. Ben istemedim, beni zorladı. Benden eldiven takmamı istedi. Ben niye taktığımı sorduğumda bana kızarak 'giy diyorum sana' dedi. Ben de arabayı kullanıp Yaycı'ya götürdüm. Ağabeyim Özcan olayı bana arabayı bıraktıktan sonra anlattı. Birlikte yürüyerek eve döndük. Çok geç olduğu için yatıp uyuduk. Sabah kahvaltıda ağabeyim Metin olanları anlattı. Biz ağlamaya başladık. Sonrasında olay jandarmaya intikal etti. Ben gözaltına alındıktan sonra tüm bildiklerimi anlattım."

3 KARDEŞ TUTUKLANDI

Sulh Ceza Hakimliğinde ifadeleri tamamlanan Emrah, Metin ve Özcan Cantemur kardeşler, babalarını öldürdükleri gerekçesiyle tutuklanırken, Ferdi Cantemur ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.