Mesleğine ilişkin en büyük hayali köy okullarında çalışmak olan Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği 4. sınıf öğrencisi Sude Şekerci okula erişme imkanı bulamayan hatta okulu olmayan çocuklara çeşitli kuruluşlarla destek sağlamak, onlar için okul yapmak, çeşitli araç-gereçleri temin etmek gibi farklı misyonları bulunan geniş çaplı bir proje gerçekleştirmeyi hayal eden bir öğretmen adayı. Mesleği ile ilgili beklentisi eğitim fakültesinden kendini yetiştirerek mezun olduğunda, mesleki karşılığı manevi anlamda alabilmek olan Şekerci, “Mesleğimizin değerinin bilinmesi, öğretmenlere gereken hakların sağlanması ve bu hakların layığıyla uygulanması benim beklentilerimden birkaçı. Öte yandan günümüzde maddi olarak koşulların iyileştirilmesi, öğretmenlik mesleğini gerçekten yapmak istediği için yapan birçok meslektaşıma umut olacaktır” dedi. Sude Şekerci öğretmenlik mesleğinin geliştirilmesinin toplum tarafından değerinin anlaşılabilmesiyle mümkün olduğunu belirtti.  

OKULLARDA PDR ADAYLARININ YETKİNLİĞİ ARTIRILMALI  

Fakültenin Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünde 3. Sınıf öğrencisi olan Beyza Pan ve Şule Karakaya da mesleğe ilişkin açıklamalarda bulundu. Beyza Pan’ın hayali gelecekteki öğrencilerinin hayatlarına dokunabilmek ve onları korumak. Okul psikolojik danışmanlığı ve rehber öğretmenlik hakkındaki gerçekçi olmayan tutum ve düşünceleri değiştirecek adımlar atılması ise mesleği adına ilk beklentisi.  

Şule Karakaya ise başta öğrenciler olmak üzere okul yöneticileri, öğretmenler ve velilerle iş birliği içinde okul psikolojik danışmanlığı ve rehber öğretmenlik kavramına bakışı daha olumlu hale getirecek çalışmalarda bulunmak istediğini belirtti. PDR alanında eğitim alan iki eğitimci adayının görüşleri mesleğin eğitimine ilişkin politikaların artırılması noktasında birleşiyor.  Okul psikolojik danışmanı ve rehber öğretmen adaylarının yetkinliği için teorik eğitimlerin yanı sıra yaşam boyu kariyer gelişimlerini destekleyecek uygulama ve projelerin artırılmasını istiyorlar.  

EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDATLARI GELİŞTİRİLMELİ  

İngilizce Öğretmenliği Bölümü, 3. sınıf öğrencisi Sarin Taşhan öğretmenlik mesleğinde edindiği bilgileri öğrencilerine en iyi şekilde aktarabileceği bir çalışma yaşamı hayal ediyor. Taşhan, “Müfredat ve ders kitaplarıyla sınırlandırılmak yerine özgürce öğrencilerimle bağ kurabildiğim bir ortamda, iyi ilişkiler kurarak mesleğimi yapmak istiyorum. Eğitimi bir hayat tarzı haline getirip, yalnızca belli saatler arasında zorunluluktan çalışan biri olmak yerine mutlulukla işini yapan, işine aşkla bağlı olan, ideallerinden asla vazgeçmeyen bir birey olmak da benim için çok önemli” diye konuştu.  

Öğretmenlik mesleğinin gelişebilmesi için öğrencilerin eğitim fakültesi eğitimi için yüreklendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Taşhan, öğrencilerin akademik başarısına verilen önem kadar duygusal durumları, iletişimsel becerileri, sosyal hayat becerileri gibi konulara da önem verilmesi gerektiğine dikkati çekiyor. Sınıf içerisinde odak noktanın öğrenmek olduğuna dikkati çeken Taşhan, eğitim fakültesi müfredatlarının da geliştirilmesi gerektiğine dikkati çekiyor. 

GELECEĞİN ÖĞRETMENLERİ İÇİN KAPSAMLI POLİTİKALAR ŞART  

Yetenekli ve istekli gençlerin öğretmenlik mesleğini tercih etmeleri için geliştirilecek politikaların önemine dikkati çeken İstanbul Kültür Üniversitesi eğitim fakültesi dekanı Prof. Dr. Alim Kaya, özendirici yolların yanı sıra sadece hizmet öncesinde değil hizmet içinde de öğretmenlik mesleğinin saygınlığını ve niteliğini artırıcı karar ve uygulamaların önemine dikkati çekti. Günümüzde öğretmenin hızla değişen rollerine paralel olarak öğretmen yetiştirme modellerinin ve programlarının içeriğinde düzenlemelere gidilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Kaya, gelecekte öğretmenlerin sahip olmaları gereken temel beceriler arasında insan ilişkileri, empati, bilişsel ve duygusal esneklik, karar verme ve problem çözme becerilerinin ön plana çıkacağını belirtti. Öğretmen eğitiminde bu becerilere ağırlık verilmesini kaydeden Dekan Prof. Dr. Alim Kaya, “Unutulmamalıdır ki bir toplumdaki aile, hukuk, ekonomi, politika gibi toplumsal kurumların niteliği eğitim kurumunun niteliğinden, eğitim kurumunun niteliği de öğretmenin niteliğinden fazla olamaz. Ülkelerin öğretmenlerinin niteliği ile demokrasi, toplumsal kalkınma ve toplumsal refahı arasında yüksek bir ilişki vardır” dedi.