ANKARA - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Ülkemizde herkes hakim, herkes savcı, herkes avukat. Sosyal medyada biri bir yalan yazıyor, herkes ona inanıp gidiyor. Sosyal medya yargıçlarına itibar edersek elbette bu ülkede adalete de hukuka da hakimlerimize de savcılarımıza da avukatlarımıza da kendimizi de en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Türkiye’de adaletin terazisi, bize örnek gösterilen Batı’dan da Amerika’dan da daha doğru bir terazidir" dedi. 

Adalet Bakanı Bozdağ, Ankara Batı Adliyesi’nde Adalet Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi Rektörlüğü iş birliği ile yürütülen, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri tarafından gerçekleştirilen ‘Hukuk Klinikleri Uygulamalarının 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Bakan Bozdağ, pandemi nedeniyle belli bir süre ara verilen 'Hukuk Klinikleri Projesi’nin yeni dönemde yeni heyecanla yeni azimle yeniden başladığını kaydetti. Bozdağ, "Daha önce hakim ve savcı adaylığı müessesemiz vardı, bunu kaldırdık. Bunun yerine hakim ve savcı yardımcılığı müessesesini getirdik. Amacımız hakim ve savcı yardımcılığı müessesesi ile hakim ve savcı olarak görev yapacak kişilerin kürsüye çıkmadan önce usta-çırak ilişkisi içerisinde yeterince zaman ayırmak kaydıyla uygulamada sahip olması gereken bilgilerle tecrübeli bir şekilde donatımını sağlamak. Yeni sistem ile her hakimin yanına bir hakim yardımcısı, her savcının yanına bir savcı yardımcısı atanacaktır. Yeni dönemde tek hakim, savcı yardımcımız olacak, onu yetiştiren usta bir hakimimiz olacak. Hakim ve savcı yardımcılarının statüsünü de uygulamaya bırakmadık. Ne yanında yardımcısı olduğu hakim, savcı ne de görev yaptığı adliyede başsavcı ya da komisyon başkanı bunların statüsü hakkında karar verme hakkına sahip. Statülerini açıkça kanunda yazdık. Hangi görevleri yapabileceklerini, hangi görevleri yapamayacaklarını da açık açık yazdık. Böylece hakim ve savcı yetiştirme müessesemiz yeni bir anlayışla daha iyi bir şekilde mesleğe başlayacak arkadaşlarımızı büyük bir donanımla yetiştirecektir, bu önemli bir reformdur. Liyakat tartışmaları üzerinden hakim ve savcılarımızın yıpratılmasına da engel olacak tarihi bir adımdır" diye konuştu. 

'TEMEL AMAÇ YOL GÖSTERMEK'

Bakan Bozdağ, son yargı paketinde adliyelerdeki her hakim ve savcının en az 2 yılda bir denetimini zorunlu hale getirdiklerini hatırlatarak, "Uzun zamandır bu denetimlerde aksamalar vardı. Müfettişlerimizin özlük haklarını düzelten önemli bir karar aldık, kanuni değişiklik yaptık. Hakim ve Savcılar Kurulu her yıl ocak ayının ilk 2 haftası içerisinde o yıl denetlenecek savcılıkları ve mahkemeleri ilan edecek ve o süre içerisinde tamamı denetlenecek. Buradaki temel amaç yol göstermek, rehberlik etmek" dedi. 

Bozdağ, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nı yasalaştırdıklarını hatırlatarak, "Bu sınavın ilk uygulamasını 2024'te yapacağız. Hem avukatlığa hem hakimlik savcılık mesleğine girebilmek için noter olabilmek için her hukuk fakültesi mezunu Hukuk Meslekleri Sınavı’na girecek. Bu sınav bir vize niteliği taşıyacaktır. Hukuk fakültelerindeki öğrenci kontenjanlarının da kademeli olarak düşürülmesi konusunda YÖK ile aramızda bir mutabakat var. Sınavda başarı çıtasına dair değerlendirmelerimizi de sürdüreceğiz" diye konuştu.

'DOSYALARI BİLMEDEN KONUŞMAYIN'

Milyonlarca davanın görüldüğü bir ülkede tartışılan kararlara, davalara bakıldığında iki elin parmağını geçmediğine işaret eden Bakan Bozdağ, şunları söyledi: 

"Kendi siyasi görüşlerine uygun karar verilirse 'Ankara’da hakimler var', kendi siyasi görüşlerine aykırı karar verilirse 'Sarayın hakimleri var'. Nerede anayasa, nerede kanun, nerede hukuk, nerede vicdan? Hepsini bir kenara koyuyorlar. Böyle değerlendirmelerle subjektif yaklaşımlarla adalete hizmet edemeyiz, adaleti ayakta tutamayız. Sadece yargı sistemimizi ve özveriyle milyonlarca davayı karara bağlamak için gece- gündüz fedakarca çalışan hakim ve savcılarımızı, kalemde görev yapan yardımcı personelimizi, avukatlarımızı töhmet altında bırakmaktan başka hiçbir sonuç doğurmaz. Lütfen dosyaları bilmeden konuşmayın. Hiçbir şey bilmiyorsanız orada size düşen şey bilmiş bilmiş konuşmak değil, sukut etmek, bilen birisi varsa onun bilgisine müracaat etmektir. Ülkemizde herkes hakim, herkes savcı, herkes avukat. Dosyaya bakan hakimden, savcıdan sanki daha iyi biliyormuş gibi bir edayla Türk yargısını yargılamaya ve onun hakkında haksız karar vermeye devam ediyorlar. Sosyal medyada biri bir yalan yazıyor, herkes ona inanıp gidiyor. Bu kadar kolay mı? Sosyal medya yargıçlarına itibar edersek elbette bu ülkede adalete de hukuka da hakimlerimize de savcılarımıza da avukatlarımıza da kendimizi de en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Türkiye’de adaletin terazisi, bize örnek gösterilen Batı’dan da Amerika’dan da daha doğru bir terazidir." 

Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi konusunun dün kabinede görüşülüp, karara bağlandığını da hatırlatan Bakan Bozdağ, "3+1'i dolduranlar kadroya geçecekler ve böylelikle de kadrolu personelin her türlü özlük haklarına sahip olacaklar. Adalet Bakanlığı’nda da çok sayıda sözleşmeli çalışanımız var. Bu düzenlemeyle Adalet Bakanlığı bünyesinde ne kadar şartı tutan çalışanımız varsa kadroya geçmiş olacak. Şartı tutmayanlar da 3 yılı doldurduktan sonra onlar da otomatik olarak kadroya geçmiş olacak" dedi.