İSTANBUL Üniversitesi ev sahipliğinde, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında dördüncüsü düzenlenen "Demokratik Hukuk Devletini Yeniden Düşünmek Sempozyumu" bugün gerçekleşti. Sempozyuma İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da katıldı. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında, İçişleri Bakanlığı desteği ile Türkiye Hukuk Platformu'nun düzenlediği, "Demokratik Hukuk Devletini Yeniden Düşünmek Sempozyumu" bugün, İstanbul Üniversitesi Cemal Birsel Konferans salonunda gerçekleşti. Sempozyuma İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanı sıra Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve STK temsilcileri de katıldı. 


 

"DÜNYA 21. YÜZYILDA ETİK VE SAMİMİYET TESTİNDEN GEÇTİ"

Programın başında konuşma yapan İçişleri Bakanı Soylu, "Dünya, 21. yüzyılda bir etik ve samimiyet testinden geçmektedir. Hem terörle, hem göçle, hem de demokrasiyle, hem de medeniyet değerleriyle bu testten geçmektedir. Türkiye'nin soruları herkesten zordu ama bu testte bana göre Türkiye başarılıdır. Ve Türk demokrasisi, 21. Yüzyılın etik anlamda ayakta kalan, kendini inkar etmeyen, yalanlamayan tek demokrasisidir. Ve Türk demokrasisi ham değildir, olgunlaşmış bir demokrasidir. Darbelerle, yaşadığı acılara, halen yönettiği güvenlik tehditleriyle olgunlaşmış bir demokrasidir. 15 Temmuz sonrası bu ülkenin attığı stratejik adımları, günlük siyasi  tartışmalar asla örtmemelidir. Türkiye büyük bir değişim yaşamıştır ve 15 Temmuz'dan sonra geleceğini yeniden şekillendirmiştir. Bunu yapmak kolay değildir. Bu vizyonda, Sayın Cumhurbaşkanımızın payı gerçekten büyüktür. Rutinin devamı tercihi yerine, değişim gibi zor bir yolu tercih etmiştir. Geçmişten, vesayetle mücadele eden eski siyasetçilerimizden doğru dersler çıkarmış ve gereken adımı atmıştır. Her şerde bir hayır vardır, belki 15 Temmuz'unki de budur. Bunu ancak çocuklarımız, bizden sonraki nesiller yaşayıp görecekler ve analiz edeceklerdir. Ama şunu ifade edebilirim ki bu ülke, doğru bir ülkedir, başarılı bir ülkedir ve bu millet, demokrasiyi sadece kazanmış değil, hakketmiştir. Cenab-ı hak gelmiş geçmiş her ferdinden razı olsun. Ben bu vesileyle, yıldönümünü idrak ettiğimiz 15 Temmuz hadisesinde ve tüm demokrasi mücadelesinde, terörle mücadelesinde, bu ülkenin güvenliği, milletin huzuru için feda-i can eden tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum" dedi. 

"SÜREKLİ DEMOKRASİYE, MİLLETİN KARARINA BAŞVURAN BİR ÜLKE TÜRKİYE"

Programın başında konuşma yapan Soylu, "Konuşmamın başında demokrasinin, hukukun, özgürlüklerin beşiği, havarisi, normlarını belirleyen, sözcülüğünü yapan batılı ülkelerin içinde bulunduğu durumu ifade ettim. Sürekli darbelerle terbiye edilmeye çalışılan, dışarıdan kurgulanmış bir vesayet sistemiyle yıllardır mücadele eden, demokrasi normları, insan hakları normları açısından zaman zaman uluslararası bazı kuruluşlarca eleştirilen Türkiye'nin bugün, 15 Temmuz'un yıldönümünde geldiği nokta da böyle. Tüm terör örgütleriyle eş zamanlı mücadele eden; 15 Temmuz'un sabahında işyerlerinin açıldığı, hayatın normal seyrinde devam ettiği, devlet prensiplerinin ve kamu düzeninin yalpalamadığı, devletin kendi içine sızmış ihanet çetesini temizlerken mahkemeden, hukuktan, savunma hakkından ayrılmadığı, gündelik hayatı aksatmayan, darbe girişiminin hemen bir yıl sonrasında seçimlerini, referandumlarını gerçekleştiren, sürekli demokrasiye, sürekli milletin kararına, onayına başvuran, bu kadar güvenlik problemiyle karşı karşıyayken hükümet sistemini milletin kararıyla beraber rahatlıkla değiştirebilen bir ülke Türkiye" ifadelerini kullandı. 


 

"TEK PARTİ DÖNEMİNDEN BERİ VERDİĞİMİZ DEMOKRASİ MÜCADELESİ, ONUNLA TANIŞMAK İÇİN DEĞİLDİR"

Türkiye'nin dünyanın en çok göçmen barındıran ülkesi olduğunu dile getiren Soylu, "Bin 855 kilometre kara sınırında ve üç büyük denizde düzensiz göçle mücadele ederken, geri göndermeme ilkesini doğru dürüst uygulayan, dünyanın neredeyse tek ülkesi. Dünyanın en büyük uyuşturucu rotalarında, en büyük uyuşturucu mücadelesini veren ülkesi. Bu kadar badireyi atlatırken adaleti, eğitimi, üretimi, iç güvenliği, kamu düzeni sarsılmayan; virüs günlerinde maske korsanlığı yapan batılı ülkelere uçaklarla maske gönderen, 5 kıtada 51 ülkeye uluslararası yardım gönderen, dünyada milli gelirine oranla en fazla uluslararası yardım yapan, Afrika'da su kuyuları açan bir ülke Türkiye. Bu bilançoyu ortaya koymaktaki maksadım, ülkelerdeki demokrasi kalitesinin, sadece eğitimle oluşmadığını, kültür, devlet geleneği ve medeniyet değerleri ile de ilgili olduğunu göstermektir. Bizim kültürümüz, bizim medeniyetimiz, inancımız, özellikle bizim köklü devlet geleneğimiz, demokrasinin temel öğelerini ve ahlakini doğru anlamıştır. Tek parti döneminden beri verdiğimiz demokrasi mücadelesi, onunla tanışmak için değildir. Ve özellikle Türkiye gibi tehdit sayısı ve çeşidi yüksek bir ülkedeki özgürlük ve güvenlik meselesi rahatlıkla ifade edebilirim ki, batılı ülkelere göre çok daha optimum bir noktada bulunmaktadır. Bizi çok eleştirenler var. Özellikle Avrupa. Ne oldu da Ağrı'da dünyanın en gelişmiş ülkelerindeki moda markaları üretim için bir bir düğmeye bastılar? Terör olsa bu olabilir miydi?" şeklinde konuştu. 


 

"TÜM ŞEHİTLERİMİZE ALLAH'TAN RAHMET DİLİYORUM"

Soylu, şöyle devam etti: "Dünya, 21. yüzyılda bir etik ve samimiyet testinden geçmektedir. Hem terörle, hem göçle, hem de demokrasiyle, hem de medeniyet değerleriyle bu testten geçmektedir. Türkiye'nin soruları herkesten zordu ama bu testte bana göre Türkiye başarılıdır. Ve Türk demokrasisi, 21. Yüzyılın etik anlamda ayakta kalan, kendini inkar etmeyen, yalanlamayan tek demokrasisidir. Ve Türk demokrasisi ham değildir, olgunlaşmış bir demokrasidir. Darbelerle, yaşadığı acılara, halen yönettiği güvenlik tehditleriyle olgunlaşmış bir demokrasidir. 15 Temmuz sonrası bu ülkenin attığı stratejik adımları, günlük siyasi  tartışmalar asla örtmemelidir. Türkiye büyük bir değişim yaşamıştır ve 15 Temmuz'dan sonra geleceğini yeniden şekillendirmiştir. Bunu yapmak kolay değildir. Bu vizyonda, Sayın Cumhurbaşkanımızın payı gerçekten büyüktür. Rutinin devamı tercihi yerine, değişim gibi zor bir yolu tercih etmiştir. Geçmişten, vesayetle mücadele eden eski siyasetçilerimizden doğru dersler çıkarmış ve gereken adımı atmıştır. Her şerde bir hayır vardır, belki 15 Temmuz'unki de budur. Bunu ancak çocuklarımız, bizden sonraki nesiller yaşayıp görecekler ve analiz edeceklerdir. Ama şunu ifade edebilirim ki bu ülke, doğru bir ülkedir, başarılı bir ülkedir ve bu millet, demokrasiyi sadece kazanmış değil, hakketmiştir. Cenab-ı hak gelmiş geçmiş her ferdinden razı olsun. Ben bu vesileyle, yıldönümünü idrak ettiğimiz 15 Temmuz hadisesinde ve tüm demokrasi mücadelesinde, terörle mücadelesinde, bu ülkenin güvenliği, milletin huzuru için feda-i can eden tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum." (İSTANBUL)