Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince karara bağlanan davanın dosyasındaki 5 sanığın temyiz duruşması İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde görülmeye başladı.


İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar ve avukatları, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık avukatı katıldı.


Mahkeme başkanı, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği karar sonrası Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık avukatları ile 5 sanığın avukatının kararı temyiz etmesi üzerine duruşma açıldığını belirterek sanıklara yasal haklarını hatırlattı.


Tutuklu bulunduğu Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nunda Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) bağlanan eski üsteğmen Haydar Murat Özden, ilk derece mahkemesininin "Anayasal düzeni ihlal" suçundan 3 kez müebbet ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan aldığı 15 yıl hapis cezası kararı kabul etmediğini dile getirerek, hakkında isnat edilen suçlamaları reddetti.


15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından gözaltına alındığından bugüne kadar samimi bir şekilde verdiği ifadelerin tutarlı olduğunu savunan Özden, kanunların verdiği yetki çerçevesinde amirlerinden aldığı emirleri yerine getirdiğini, hukuk dışı bir eylemde bulunmadığını iddia etti.


O gece özellikle kendisinin bir görev talep etmediğini, Marmaris'e gidecek helikopterde yardımcı pilot olarak görevlendirildiğini ileri süren Özden, "Bu benim talebim değildi. Uçuşa dahil olmam, amirimin talimatıyla oldu. Göreve çağrılırken VIP uçuş olacağını söylediler. Helikopterimin pilotu eski albay Zeki Göçmen'le daha önce çalıştığımdan hareketlerinde bir olumsuzluk görmedim." dedi.


Göçmen'in talimatıyla cep telefonunun kapatıldığını beyan eden Özden, saat 23.58'de kısa bir süreliğine cep telefonunu açtığında eşi ve kardeşiyle görüştüğünü ancak ikisinin de darbe girişimine ilişkin herhangi bir bilgi vermediğini ileri sürerek, darbe girişimininden hiçbir şekilde haberinin olmadığını iddia etti.


Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sırasında tanık olarak ifade veren Bodrum Havalimanı'ndaki bazı çalışanlarının verdiği beyanların da darbe girişimininden haberinin olmadığına ilişkin delillerden olduğunu savunan Özden, cumhurbaşkanına suikast girişiminden de bilgisi olmadığını ifade ederek beraatini istedi.


Özden, mahkeme başkanının, "Marmaris'te silahlı timler helikopterden aşağıya indiğinde 'Neler oluyor?' diye sormadınız mı?" sorusuna, "Sormadım başkanım." diye cevap verdi.


Mahkeme başkanının, "Oraya bıraktığınız silahlı timleri geri alacaksınız, diye bir emir aldınız mı?" sorusuna, "Bize 'bekleyeceksiniz' denildi, biz de bekledik. Beklemek dışında bir eylemimiz olmadı." şeklinde cevap veren Özden, "Sivil bölgeye (Marmaris'e) silahlı timlerin indirilmesini o gün sorgulamamıştım ancak bugün sorgulamam gerektiğini düşünüyorum." dedi.


Duruşmaya öğle arası verdi.



Suikast timi davası


FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin dava, 4 Ekim'de karara bağlanmıştı.


Muğla Adliyesindeki fiziki yetersizlik nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odasındaki salonda 20 Şubat'tan bu yana görülen davada, Özel Kuvvetler, Sualtı Taarruz (SAT) ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekiplerinden oluşan suikast timi, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.


Sanıklardan 31'ine 4'er ve 3'üne birer kez ağırlaştırılmış müebbet, birine 4, birine 3, 4'üne ise birer defa müebbet hapis cezası veren Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, bir sanığı 18 yıl, başka bir sanığı da 15 yıl hapis cezasına mahkum etmişti.


Heyet, davanın bir numaralı sanığı FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile firari eski Yüzbaşı Burkay Karatepe, olaydan 13 ay sonra yakalanan eski Yarbay Özcan Karacan ve Çiğli 2. Ana Jet Üssü Komutanı eski Albay Ramazan Elmas'ın dosyasının ayrılmasını kararlaştırmıştı.