Gürcistan’ı 3-1 mağlup ederek turnuvaya güzel bir başlangıç yapan ve neredeyse tüm halkı birbirine kenetleyen A Milli Futbol Takımımız, 2. maçında Portekiz ile karşı karşıya geldi.
Kadro kalitesi anlamında baktığımız zaman zaten Gürcistan maçı değil, asıl sınav Portekiz maçıydı. Montella’dan ilk maça göre kritik değişiklikler geldi; kimisi mecburi, kimisi tercihi. Ama aslında tercihi gözüken değişikliklerde de bir mecburiyet olabilirdi, kimse bu işe odaklanmadı. İlk maçta kötü oynayan Orkun Kökçü’nün bu karşılaşmada da 11 başlaması bana göre yanlış tercihti. Arda Güler’in yedek kalması için Montella gereken açıklamayı yaptı, ama kimseyi inandıramadı tabii.
Maçtan sonra Arda paylaşım yaptı o da yetmedi tabii ki, futbol duayenleri inanmamış kardeşim sizin paylaşımınızın, açıklamanızın ne önemi var! Mert Günok sakattı, kalede Uğurcan’ı beklerdim ama Altay tercih edildi, bu kısımda katılıyorum ancak yine gelen tepkilerin çoğu takımcılık bazlıydı. Zaten dediğim gibi maç daha oynanmadan uğultular başladı; “Şu niye oynamıyor, bu niye yedek kaldı, Montella hoca değil, bu kadroyu başkası kurmuş” vs vs vs…
Asıl tartışılan da Arda ile Kenan’ın yerine Kerem Aktürkoğlu ile Yunus Akgün’ün oynamasıydı. Burada takımcılık baskıları daha da çoğaldı, bir anda 3 Galatasaraylıyı görünce hücum hattında bazı insanlar, milli duygular yok oldu bir anda. Kimisi de geri hatta Samet ile Altay’ı görünce yaşadı. Yunus kararını eleştirebilirim ama bu olayın turnuva olduğunu, hocaların karşıdaki takımın planına göre maç maç gidebileceğini unutuyor insanlar. Hücumda asıl eleştirilecek nokta Barış’ın hala ısrarla forvet oynaması. Kanatta harikalar yaratabilecek adamı ısrarla forvet oynatıp iki tarafı birden törpülüyorsun. E bu arada da şimdi bir takımcılık olmaz mı; hemen devreye Semihciler giriyor ‘oyuncumuzu küstürüyorsunuz’ diyor. O kadar yazı yazdık, maç hariç her şeyi konuştuk gördüğünüz üzere.
Maça gelirsek 3 hata ve 3 gol. Portekiz gibi bir takıma bu tip hataları yapamazsınız. İlk gol kademe hatası, ikinci gol zaten facia… Maçın en iyilerinden olan Samet Akaydın tek hatayla olumlu olan ve olacak tüm hareketlerini sildi hattı, eee bu işler böyle bilirsiniz. Bu pozisyonda da yine suçu olmayan Altay’a takımcılık yapılıp bir linç uygulandı, onu da es geçmeyelim. Son golde Zeki de kritik bir hata yaparak ofsaytı bozuyor.
Maç geneline bakarsak Zeki gayet iyiydi ama o da Samet gibi tek hatanın kurbanı oldu. Bu maçtan çıkarılacak çok ders var takım olarak ancak önce halk olarak ders çıkarmalıyız. Futbol olarak nereye kadar gideriz derseniz son 16 yine iyi ancak halk olarak bu kadar bölünmüşlükle ve bu kafayla hiçbir şeyi hak etmiyoruz. Allah millilere turnuvada başarı, halkımın o nefretle yaşayan belli kısmına da akıl sağlığı versin inşallah…