Haber: Damla Oya Erman
Ancak, yeni bir araştırma, bu zorluğa başka bir engel daha ekliyor: iletişim kesintileri.
Kendi yıldız sistemimize en yakın olan Proxima Centauri bile 4 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Bu nedenle, önümüzdeki yüzyıllarda muazzam bir bilim kurgu teknolojik devrimi olmadıkça, yıldızlar arası seyahati "yavaş" bir şekilde yapmak zorunda kalacağız.
Bu durum, bizi ışık hızını aşmayacak ancak ona yaklaşacak bir itki yöntemine ihtiyaç duyacağımız anlamına geliyor. Ancak bu iddialı hedefe ulaşsak bile, bu geleceğin ulaşım şekli iletişimle ilgili bir dizi zorluk ortaya çıkaracak, bilim insanları bir makalede detaylandırıyor.
Işık kendisi sadece belirli bir hızda hareket edebilir. Bu durum, Dünya'ya yakın iletişimi ciddi şekilde etkilemezken, mühendisler şu anda Güneş Sistemi'nin dışına gönderilen uzay araçlarıyla iletişim kurarken bu zorlukla başa çıkmak zorundalar. Uzak gezegenlere gönderilen mesajlar dakikalar alırken, saatler alabilir. Daha da uzak iletişim - mesela bir uzay aracının birkaç ışık yılı uzaklıktaki bir yıldız sistemine gönderilmesi senaryosu gibi - herhangi bir mesajın ulaşması yıllar sürebilir.
Ancak bu da tek başına bir sorun değil. Zamanın evren boyunca senkronize olmadığını gösteren teorik fizik, uzay aracındaki yolcuların zaman genişlemesi deneyimleyeceğini ortaya koyuyor. Bu etki zaten ölçülebilir; örneğin, GPS uydularından gelen sinyallerin senkronize edilmesi için bu etki hesaba katılmalıdır.
Ancak hayal ettiğimiz senaryoda, yolcular ışık hızına mümkün olduğunca yaklaşacak şekilde hareket ediyorlar. Bu, evrenin derinliklerine doğru yayılmak için kesinlikle esastır. Zamandilasyonu nedeniyle, yolcular yıllar ve onyıllar süren seyahatleri deneyimlemeyeceklerdir; onlar için, hareket ettikleri hızda sadece haftalar veya aylar geçebilir.
Bu zamandilasyonu, ciddi sorunlar yaratır ve önemli matematik hesaplamalarını gerektirir. Rahatsız edici olabilir, ancak seyahatin en zor yanı bu değildir. Bunun yerine, ışık hızına yakın hızda seyahat eden uzay araçları, ciddi iletişim kesintileri yaşayacaklardır.
Araştırmacılar, makalelerinde iki hipotetik yıldızlar arası seyahat senaryosunu incelediler. İlk senaryoda, yolcular uzay aracını sürekli 1 g ivmesiyle hızlandırmaya devam ederdi - ki bu, doğal olarak Dünya'nın yerçekimi tarafından sağlanan ivme ile aynıdır. Bu, uzay aracını ışık hızına doğru gönderir.
