Her zaman gündemi meşgul eden bir konudur işsizlik. Gerçekten işsizlik mi var, yo

Her zaman gündemi meşgul eden bir konudur işsizlik.



Gerçekten işsizlik mi var, yoksa iş mi beğenilmiyor.
Genel olarak konuya baktığımız zaman aslında ikisi de.
Ama şu da bir gerçek ki artık kalifiye eleman sıkıntısı da var.



Türkiye İstatistik Kurumu Temmuz ayı iş gücü istatistiklerini açıkladı.



Açıklamaya göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 65 bin kişi artarak 4 milyon 596 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 3,1 puanlık artış ile %13,9 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 3,6 puanlık artış ile %16,5 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 7,2 puanlık artış ile %27,1 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 3,2 puanlık artış ile %14,2 olarak gerçekleşti.



Her 3 üniversite mezunundan 1'i işsiz.Bu büyük bir sosyal problem ortaya çıkarıyor.İşsiz olan biri sadece gelir kaybı yaşamıyor, toplumla olan bağı da işsizlik süresi arttıkça giderek uzayacak şekilde kopuyor, dışlanma ya da yalnızlaşma ortaya çıkıyor. Kişiye özgü psikolojik sonuçların yanı sıra, Tütkiye'nin yıllardır tartıştığı aile de işsizlikten en çok etkilenen kurumların başında geliyor.



Suçun ve intiharın giderek yükselmesi de işsizliğin yükselmesiyle doğru orantılı olarak ortaya çıkan durumlar. Bu toplumsal sorun, uzun süre giderilemediğinde ise sonunda anomi ortaya çıkıyor. Kabaca normsuzluk ya da toplumdaki normların çatışması olarak adlandırabiliriz. Yani işsizlik, sadece ekonomik değil, ailenin çözülmesi ve sosyal, psikolojik probleminde temel etkenlerinden biridir.