İSTANBUL - Hastanenin bağlı bulunduğu  Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, “Tahmini olarak şu an bize gelen hastalar günde 1000-1500 civarında ama bunların hepsi kovid hastası değil tabii ki, pasaport işlemleri için PCR alma da yapılıyor burada. Ayaktan gelen hastalar şu an stabil, bir artış yok. Bugün itibarıyla hastanede 280 civarında hasta yatıyor” dedi. 

YAPIMI 45 GÜNDE TAMAMLANMIŞTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 6 Nisan tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamanın ardından temelleri atılan ve yapımı 45 günde tamamlanan Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi, 31 Mayıs’ta hizmete açıldı. 75 bin metrekarelik kapalı alanı bulunan ve yatay mimaride inşa edilen hastane, 432’si yoğun bakım olmak üzere 1008  yatak kapasiteli. Açıldığından bu yana günde yaklaşık 1500 hastanın başvurduğu hastanede şu anda, 18’i yoğun bakımda olmak üzere yaklaşık 280 hasta tedavi görüyor. Uluslararası hastaların tedavisinin de yapıldığı hastane, bulunduğu konum nedeniyle sağlık turizmi için büyük önem taşıyor. 

432’Sİ YOĞUN BAKIM OLMAK ÜZERE BİN 8 YATAK KAPASİTESİ

Pro.Dr  Murat Dilmener Acil  Durum Hastanesi'nin bağlı bulunduğu SBÜ Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş, şunları söyledi:

“Hastane toplam 75 bin metrekarelik kapalı bir alanı mevcut. Dikkat ettiyseniz yatay bir mimarisi var. Bu yatay mimaride uluslararası standartlara uygun olarak tam orta tarafta kor dediğimiz yani ana yapı dediğimiz  ameliyathane, radyoloji, laboratuvar, yoğun bakım gibi merkezler bulunuyor. Buna yakın çevrede ise çekirdeği tamamlayan diğer yoğun bakım üniteleri ve kliniklerimiz mevcut. Toplam 1008  yatak kapasiteli. 576 tanesi klinik, 432 tanesi ise yoğun bakım yatağı. Bu kadar çok yoğun bakım yatağı açılmasının sebebi pandemi ya da herhangi bir acil durumda multidisipliner olarak çok fazla hastaya hizmet vermek. Tabii bu kadar büyük yatak kapasitesi olunca bunun hem alt hem üst yapısını da yapmak lazım. Bu hizmeti tamamlayan tıbbi cihaz ve insan faktörünü göz önüne alarak hepsini hazırlamamız lazım. Toplam 3 tane BT(Bilgisayarlı tomografi), 2 tane MR planlanmış. Bir odaya da acil girişimsel radyolojik işlemler ve kardiyo anjiyo grafik işlemler için de bir anjiyografi odası planlandı ve yapılıyor. Bunun dışında diyaliz ünitemiz ve her türlü teşhis, tedaviyi sağlayacak cihaz parkuru mevcut. Bazı ufak tefek eksiklikler de oluyor, onları da tamamlıyoruz. Her gelen personelimizi hangi pozisyonda olursa olsun, belli eğitimlere tabi tutuyoruz. Bu eğitimler de sürekli oluyor. Hastanenin çalışma prensibi, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlandı. Bizim iki kampüsümüz oluştu. Birinci kampüs Bakırköy, ikincisi ise burası. Birinci kampüsü temiz alana geçirdik. Şu anda orada kovid hastaları yok. Kovid hastalarının klinik ve yoğun bakım tedavileri burada yapılıyor.”


 

94 YABANCI HASTA TEDAVİ GÖRDÜ

Hastanede yurtdışından gelen yabancı hastaların da tedavi edildiğini söyleyen Prof. Dr.  Adaş, “İki gün önce istatistikleri çıkarmıştık biz. 94 yabancı hasta bizim hastanemizde tedavi görmüş. Nerelerden gelmişler diye şöyle bir baktım, şaşırdığım ülkeler var. Mesela İngiltere, Almanya, Mısır, Afganistan gibi birçok ülkeden gelen hastalarımız mevcut. Onlara da tıbbi teşhis, tedavi, sağlık hizmetimizi biz ve arkadaşlarımız en üst düzeyde vermeye çalışıyoruz” dedi. 
 

GÜNDE BİN-BİN 500 HASTA BAŞVURUYOR

Prof. Dr.  Adaş, “Tahmini olarak şu an bize gelen hastalar günde 1000-1500 civarında ama bunların hepsi kovid hastası değil tabii ki. Pasaport işlemleri için PCR alma da yapılıyor burada. Ayaktan gelen hastalar şu an stabil, bir artış yok. Bugün itibarıyla hastanede 280 civarında hasta yatıyor” ifadelerini kullandı. 

NEGATİF BASINÇ ODALARI

Kısa süre içinde oldukça donanımlı bir hastane inşa edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Adaş, hastanede bulunan negatif basınç odalarından da bahsederek, şöyle konuştu: 

“Tabii negatif basınç dediğimiz odaların özelliği şu. Basınç öyle bir ayarlanacak ki, burada soluduğunuz hava öbür tarafa geçmeyecek. Burada negatif basınç sistemi tercih edildi. Enfekte olan hava ile olmayan hava birbirinden ayrılıyor. Bu hastane ona göre düşünülerek inşa edilmiş durumda. Ayrıca yoğun bakımların bazı özellikleri var, mesela diyaliz. Allah korusun bir deprem olduğunda, çok fazla diyaliz hastası gelecek. Tüm bunlar planlanmış. Hatta acilin girişinde belki dikkatinizi çekmiştir, KBRN dediğimiz kimyasal, biyolojik, nükleer saldırılara karşı da bir yer var. Orada da ilk gelecek hastaların temizliğinin yapılması ve akan suların ayrı giderek arıtıldığı bir sistem yapılmış. Tüm bunlara dikkat edilmiş. Ve çok kısa bir sürede yapılmış, emeği geçen herkese teşekkür etmek, tebrik etmek lazım.” 


 

SAĞLIK TURİZMİ İÇİN ÖNEMLİ BİR NOKTADA 


 

Hastanenin konumu dolayısıyla sağlık turizmi için önemli bir noktada olduğunu anlatan Prof. Dr. Adaş, “Biz de tabii üst yapıyı ona göre kurmaya çalışıyoruz. Yani insan faktörünü. Sağ olsun bizim enfeksiyon kliniği eğitim kliniği. O kliniği de buraya taşıyoruz. Enfeksiyon hastaları yoğun olduğu için bundan sonra burada hizmet verecek. İstanbul ve Türk sağlık sistemi bana göre bir marka oldu. İkincisi İstanbul bir kavşak, o kavşakta biz Yeşilköy’deyiz ve burada bir havalimanı var. Pistler var. Bu pistler uluslararası hava trafiğine de açık. Sağ olsunlar yetkililer de bu konuda çok yardımcı oluyor. Umudumuz, beklentimiz sağlık turizminin olması. Türkiye’nin örnek olması. Sağlık turizminden kazanç da önemli, bu kazancın Türkiye sınırları içinde kalması bizim en büyük temennimiz” diye konuştu. 

Editör: TE Bilisim