Astana
Kazaklar, eskiden uçsuz bucaksız bozkırda sürdürdükleri göçebe hayatına ait birçok gelenek, örf ve adeti yaşatmaya devam ediyor.
Genelde yıllarca bekledikten sonra dünyaya gelen veya ailenin soyunu devam ettirecek tek erkek çocuğa, onu nazardan korumak için uygulanan "aydar" veya "aydar saç" geleneği de bunlar arasında bulunuyor.
Bu gelenekte, bebeğin kırkı çıktıktan sonra, başının arka kısmında bir tutam saç bırakılıyor. Belli bir yaşa kadar hiç kesilmeden uzatılan saç, örülüyor. Bu saç, genelde çocuk sünnet yaşına geldikten sonra özel bir merasimle kesiliyor.
Kazaklar, bu çocuklara "aydar bala (aydarlı çocuk)" diye sesleniyor.
İki çocuk annesi Möldir Böribek, oğlu doğduktan sonra saçını uzatmaya başladıklarını söyleyerek, "Oğlum Müslim, eşimin ailesinde ilk torun. Kaynatamın, ailemizin soyunu devam ettirmesi temennisiyle oğluma 'aydar saç' kesildi. Şu anda 5 yaşında ve bugüne kadar hiç kestirmedik. Hep saç örgüsüyle gezdi." dedi.
Oğlunun bu yıl sünnet olacağını belirten Böribek, "O zaman aydar saçını kestireceğiz. Bunun için aile büyükleriyle toplanıp tören düzenleyeceğiz." diye konuştu.
İlk başlarda kendisinin de bu duruma alışamadığını dile getiren Böribek, "Hep saçlarını taramak ve örmek zorundasın. Erkek çocuklarında bu biraz zorluyor ama o da ben de alıştık." ifadelerini kullandı.
Böribek, daha küçükken oğlunun bu durumdan utandığını anlatarak, "Genelde sadece kızların saçları uzun olduğu için dışarıdan eve geldiğinde 'Keselim.' diyordu. Fakat sonra çocuk yuvasına gitmeye başlayınca orada da kendisi gibi aydar saçı olan birkaç çocuk gördü. Artık kendisinin daha havalı bir saç modeline sahip olduğunu söylüyor." dedi.