Merhaba Merih, şuan seni Balkan Ninnisi dizisinde “Jovanka” karakteri olarak izliyoruz. İlk başrolünde Makedonyalı bir genç kızı canlandırmak seni zorluyor mu? “Jovanka” rolüne nasıl hazırlandın?

Her güzellikte mutlaka bir zorluk var. Elbette zorlanıyorum, zorlanıyoruz. Ama yaptığım işi çok seviyorum. Ve Makedon ağzıyla ilgili zorlandığım zamanlarda ekip arkadaşlarımın destekleri bana çok yardımcı oluyor. Makedon ağzına, karaktere seçilmeden önce çalışmak için epey vakit ayırıp, dinledim ve konuştum. Biraz zorlandım, ama özellikle Makedonya’ya geldikten sonra da daha alıştım. Buradaki insanları dinledim, izledim. İnsanları gözlemledim.


Jovanka” karakterini Merih’in gözünden nasıl anlatırsın?


Jovanka, benim için çok özel bir karakter çünkü onda kendimden parçalar bulup, hayallerine ortak olduğum birçok an var. Jovanka hayata realist bakan, gerçeklerle yüzleşebilen, bununla birlikte hayatı seven ve duygusal bağları olan, ayakları yere basan çok güçlü bir karakter. Kendi idealleri var. Oyuncu olmak gibi bir hayali olan ve bunu gerçekleştirmek için çaba sarf ederken annesinin baskısı altında arada kalmış, bir yanda hayalleri bir yanda ailesi dururken seçimlerini kendi olgunluğuyla ve fikirleriyle karşılayabilmeye çalışan dik duruşlu bir kadın.


İki faklı millete mensup gencin aşk hikayesini anlatan sıcak bir aile hikayesini izliyoruz. Bu hikayenin içinde senin kendinden bulduğun nokta neresi oldu?


Hikayemiz, bir yandan iki imkansız aşk hikayesini anlatırken, bir yandan tüm karakterlerin aslında çok özel birer hikayesi olduğunu, onların iç dünyasında bir çok derin olay yaşadığını Balkan kültürüyle birlikte anlatıyor. Tam sıcacık bir aile evini yansıtan konağımız var. Her yeri renkli detaylarla dolu. 2 farklı kültürdeki bu iki aile aynı evin çatısı altında bir araya geldiğinde ise rengarenk görüntüler ve anlar çıkıyor. Jovanka beni çok etkiledi. Çünkü karakter olarak da benzeştiğimiz duygular var. Ama karakterimin en çok dik duruşunu ve aklı başında olup sağlam adımlar atmasını seviyorum.


Sence farklı mezhepler, farklı dinler, farklı renkler aşkın önüne geçebilir mi?


Umudun her zaman var olduğunu biliyorum. İnsanın Anlam Arayışı kitabında şöyle bir söz geçer: “Beni kalbine mühürle, sevgi, ölüm kadar güçlüdür.” Bence farklı iki kültür, millet veya dil, bunların hiçbirisi güçlü bir aşkın önünde duramaz. İnsanların kalplerini değiştirebilmek cesaret ister ve Jovanka da bu cesarete sahip bir karakter.


Kamerayla 6 yaşında bir reklam filmiyle tanışmışsın. Bu senin oyunculuk kariyerinle ilgili bir milat mı oldu? Çok küçük yaşlardan itibaren kameranın karşına geçmiş olman bugünkü Merih’e neler kattı?


Ekranı, kamerayı ve kamera açılarını çok küçük yaşta tanıdım diyebilirim. Ve benim için de milat oldu. Seti ve içinde bulunduğum set temposunu da erken tanıdım. İçinde bulunduğum yoğunluğu erkenden gördüm. Bunu sevdiğimi fark ettim. Birçok kez küçükken ailemle birlikte setlerde sabahladığımı hatırlıyorum. İlk oynadığım film Son Osmanlı Yandım Ali Sinema filmiydi. O zaman da bir köyde çekim yapmıştık ve o kalabalığı görünce çok şaşırmış ama yine de orda bulunmaktan keyif almıştım.


Günümüze baktığımda birçok gencin bir zamanlar Best Model yarışmasından geldiğini görüyorum. Best Model yarışmasına katılmak, oyunculuk için attığın adımlardan biri miydi? Bu yarışmanın hayatındaki artıları ve eksileri neler oldu?


Modelliğin oyunculuk için güzel bir basamak olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir oyuncunun kameranın karşısında iyi durabilmesi çok önemli. Modellik bana güzel anılar kattı. Kamera açılarını, yüzümü ve bedenimin açılarını iyi bilmemi öğretti.

Farklı bir şehirde çalışmak hayatında nasıl bir pencere açtı?


Yeni insanlar tanıyorum. Yeni karakterler. Bilmediğim bir dilde yaşıyorum. O dili öğrenerek canlandırıp yaşatmaya çalışıyorum. İnsanın konfor alanından çıkıp yeni bir hayata başlaması çok önemli ve cesaret isteyen bir şey. İstanbul’da ailemi, arkadaşlarımı, oradaki hayatımı bıraktım. Ama bu konfor alanından çıkmak insana yeni birçok şey kazandırıyor. Bunu döndüğümde hissedeceğimi biliyorum. Güzel yaşamaya çalışıyorum. Güzel anlar ve anılar biriktirmeye çalışıyorum. Gülümseyerek hatırlayacağım..


Makedonya’ya alışabildin mi? İnsanları, doğası, mekanları sana neler katıyor?


Makedonya’yı, Balkan kültürünü ve yemeklerini hep merak etmişimdir. Burada yaşıyor olmak, buranın insanlarıyla ve kültürüyle tanışıp yemeklerini tatmak çok güzel. Balkan yeşiline, doğasına bayılıyorum. Bana huzur veriyor. Balkanlar deyince benim aklımda renkli desenler, yemyeşil doğa ve kımıl kımıl müzikler canlanıyor. Hem müzikleri hem dansları insana neşe katıyor.


Balkan Ninnisi dizisi ile kariyerinde güzel bir ivme yakaladın. Senin için bir dönüm noktası diyebilir miyiz?


Balkan Ninnisi benim için çok özel bir proje, çünkü yurtdışında ilk defa bir dizi için bu kadar uzun konaklama ve yaşama şansı buldum. Buradaki insanlarla tanışma, kültürünü ve yemeklerini öğrenmek için uzunca bir zaman geçirdik. Kariyerim açısından da çok güzel bir basamak oldu diyebilirim.


Set olmadığı günlerde boş vakitlerini nasıl dolduruyorsun? Seni mutlu etmek kolay mıdır?


Şu sıralar çok yoğun bir tempoyla ve kalabalık bir ekiple çalışıyoruz o yüzden boş vaktimiz pek oluyor diyemem. Ama tatil günlerimi genelde dinlenmeye ve biraz yalnız kalarak yürüyüşe ayırıyorum. Tabi hala Makedonya’yı keşfe de devam ediyorum.


Milyonlar tarafından izlenmek, instagram mesaj kutunun ağzına kadar dolu olması, yolda birileri tarafından durdurulup fotoğraf çekilmek hayatında nasıl bir değişime yol açtı?


Pek bir değişime yol açmadı. Eskiden de mutluydum, hala da öyle, ama minik hayranlarım tarafından durdurulup fotoğraf çekilmek beni çok mutlu ediyor.


Şuan bulunduğun yerden mutlu musun?


Evet. Makedonya’da mutluyum. Çalışma arkadaşlarımdan mutluyum. Yeni şeyler öğreniyor ve keşfetmeye devam ediyorum. Nerdeyse her gün yeni bir insanla ve özel bir karakterle tanışıyoruz. Onları gözlemlemek oyunculuk açısından da önemli. Herkesin birbirinden farklı hikayesi var. Tanıştıkça ve tanıdıkça insan doğasına özgü güzel ayrıntılar ortaya çıkıyor. Ayrıntıları görmek de oyunculuk bağlamında doğal detayları yakalamamı sağlıyor. Bulunduğum yerden, zamandan ve icra ettiğim mesleğimden fazlasıyla memnunum.