TBMM AA- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen hafta 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı'nın sona ererek yaz tatilinin başladığını ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın yapıldığını anımsattı.

Türkiye'nin genç nüfus açısından büyük bir hazineye sahip olduğuna işaret eden Bahçeli, bugünün fidanlarının, yarınların köklü çınarları olacağını ifade etti.

Hayatın okulla ev arasında gidip gelen rutin bir güzergah olmadığına dikkati çeken Bahçeli, "Nereden gelip nereye gittiğimizin farkına varan, medeniyetler ve milletler mücadelesindeki konum ve koordinatlarımızı sorumlulukla kavrayan bir gençlik, yıkılmaz kale, inmeyen sancak, düşmeyen inanç, vazgeçmeyen atılganlık, geri adımı olmayan taarruz bilincidir." diye konuştu.

Devlet Bahçeli, Türk gençliğinin güzel ahlakın, güven veren aklın, güçlü amaç ve arzuların pırıl pırıl parlayan kutup başı olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Unutulmasın ki sınavlar gelip geçer, okullar biter gider, kaldı ki hayat gelip geçiyor, varla yok arasında bitmeyen salınım süreklilik içinde devam ediyor. Geçmişte hüzünle alınan karneler, kaygıyla girilmiş sınavlar bir zaman sonra yalnızca tebessümle hatırlanıyor. Günü geldiğinde anılar geçidi tıpkı bir merasim bölüğü gibi gözümüzün önünde canlanıyor, mazinin sevinç ve üzüntüsü aynı hissiyatla kucaklanıyor. Mesele karnenin muhtevası, notların düşük ya da yüksekliği değil, onu alan iradenin saf gönlü, samimi terbiyesi, insani ve vicdani tecelli seviyesidir."

"Düşmana da korkusuzca meydan okuyan bir gençlik Türkiye'nin baş tacıdır"

MHP lideri Bahçeli, Türkiye'de yaklaşık 27 milyon öğrenci bulunduğunu, bu sayının pek çok ülkenin nüfusundan katbekat fazla olduğunu belirterek, "İşte zenginlik de buradadır. Bize düşen öğrencilerimizi ve gelecek nesillerimizi o sınavdan çıkarıp bu sınava sokarak hayatı çoktan seçmeli test mekaniğine, kısır döngü halini almış tekdüze öğretim mantığına havale etmemektir. Var oluşun sırrını çözme çabası göstermeden; hayatın her safhasında cevabı aranılan 'ne, nasıl, nerede, niçin ve ne zaman' sorularına anlamlı karşılıklar bulmadan; 'kafa, kalp, kurs, kütüphane, kafe, kitap ve kültür' arasında sağlıklı ve sağlam bir denge kurmadan atılacak her adım boşluğa düşecek, yapılacak her hamle boşuna olacaktır." değerlendirmelerinde bulundu.

Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşmanın koçbaşının ülkenin gençleri olduğunu bildiğini ve buna inandığını kaydeden Bahçeli, "Büyüğünü sayan, küçüğünü seven; damarlarında tarih ve kültürümüzün mirasını taşıyan; dosta dost, düşmana da korkusuzca meydan okuyan bir gençlik Türkiye'nin baş tacıdır. İradesini, imanının ve ülkülerinin emrine amade etmiş bir gençliğin önünde hiçbir engel duramayacaktır." şeklinde konuştu.

Milli Savunma Bakanı Güler, Ukraynalı mevkidaşı Umerov ile bir araya geldi Milli Savunma Bakanı Güler, Ukraynalı mevkidaşı Umerov ile bir araya geldi

Bahçeli, sapkın akımlarla, yozlaşmaya nezaret eden ters akıntılarla başa çıkabilmenin ana cephesinin Türk gençliği olduğunu ifade ederek, "Biz gençliği sınavlarla veya karnelerle bulmadık, bu yolla da kaybetmeyiz, kaybedemeyiz, kaybetmeyeceğiz. Ümit ediyorum ki, geniş ve gerçekçi bir mutabakat ortamı kurularak üniversite sınavlarını kaldıracağımız günler de çok uzak değildir." dedi.

Karne heyecanı yaşayan öğrencileri ve ailelerini tebrik eden Bahçeli, öğrencilere, tatil boyunca dinlenmenin, gezmenin, eğlenmenin, hoşsohbetin yanı sıra, kitaplarla da irfan ve ilim köprüleri tesis etmeleri temennisinde bulundu.

Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na giren gençlerin hedeflerine ulaşmalarına; istedikleri sonuçları alamazlarsa bunun dünyanın sonu olmadığına, çalışma ve sabırla her yokuşun düzlüğe çıkacağına yönelik inancını dile getiren Bahçeli, "MHP olarak muhterem öğretmenlerimizle birlikte iftiharımız olan Türk gençliğinin her zaman, her şart altında yanındayız, talep ve sorunlarının çözülmesi hususunda da her mücadeleyi yapmaktan Allah'ın izniyle kaçmayacağız, kaçınmayacağız." ifadelerini kullandı.

"Türk milleti mahalli idarelerin üzerine düşen zillet gölgesinden kurtulmalı"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin, il başkanlarının katılımıyla 17 Haziran 2023'te ve MYK-MDK üyelerinin katılımıyla 19 Haziran 2023'te toplantı gerçekleştirdiklerini anlattı.

Bu kapsamda iki seçimde de belirledikleri stratejik hedeflere ulaşmanın memnuniyetinin teyit edildiğini, gelecek siyasi olayların proaktif titizlikle gözden geçirildiğini dile getiren Bahçeli, "Parti olarak rehavete kapılamayız, atalete rağbet edemeyiz, siyasi çalışmaları rölantiye alamayız. Hız kesmeden sahadaki faaliyetlerimize devam edeceğiz. Bizim yerimiz milletimizin müşfik, mümeyyiz ve ferah veren gönlüdür. Zaman çalışma zamanıdır, zemin tüm vatan sathıdır." diye konuştu.

Devlet Bahçeli, ilhamlarını geçmişlerinden almakla birlikte bugüne olduğu kadar geleceğe karşı da görevleri olduğunu bildiklerini ve bu suretle feragatle mücadele ettiklerini belirterek, "Durak tanımayan çalışma azmi, uşaklığı reddeden medeni asalet, hiçbir insanı aşağı görmeyen manevi feraset, vatana ve millete yeri gelirse feda olacak maddi emanet arayanlara tavsiyem MHP'ye bakmaları, serdengeçti yürekleri görmeleridir." ifadesini kullandı.

Her an seçim olacakmış gibi bütün demokratik ihtimallere hazır bulunmak zorunda olduklarını kaydeden Bahçeli, şunları kaydetti:

"Mahalli İdareler Seçimleri 31 Mart 2024'te yapılacaktır. Böylelikle peş peşe eklemlenen seçim gündemi milli iradenin tercihiyle noktalanmış olacaktır. MHP bu seçimlere hazırlık sürecini başlatmıştır. Mahalli İdareler Seçimlerinde takip edeceğimiz birinci stratejik hedefimiz mevcut belediye başkanlıklarımızı muhafaza ederek bunun üzerine yenilerini ve hatta daha çoğunu eklemektir. İkinci stratejik hedefimiz, Cumhur İttifakı'nın doğasına ve ruhuna muvafık hareket edip; muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyelerin yürek yaralayan makus ve meyus hallerine son vermektir. 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023'te elde edilen demokratik başarıyı mahalli idarelerle perçinlemek, Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne ivmek vermek boynumuzun borcudur. İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere, diğer tüm büyükşehir belediyelerinin, il belediyelerinin, ilçe ve belde belediyelerinin Türkiye'nin yükselen itibarına ve marka değerine müzahir şekilde yönetilmesi tarihi önemdedir."

Bahçeli, belediyeciliğin bir sevda işi; belediye başkanının ise yönetimi altındaki şehrinin emini olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:

"İstanbul beş yılını kaybetmiş, tarihin gerisine düşmüş; kaos, kriz ve karmaşa dünyanın en büyük Türk kentinin önünü kesmiştir. Hakeza aynı durum Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Mersin, Tekirdağ, Eskişehir, Muğla, Aydın, Hatay büyükşehir belediyeleri için de geçerlidir. CHP'li büyükşehir belediye başkanlarının ayak oyunlarından, parti içi cepheleşmelerden, fısıldayan kulislerden, kongre hesaplarından, hiziplerin rekabetinden, çıkarların yarışından başka bildikleri tek bir şey yoktur ve her şey de ortadadır. Türk milleti mahalli idarelerin üzerine düşen zillet gölgesinden kurtulmalıdır. Hizmet değil hezimet vadedenlerin şehremini olmaları, bu unvana sahip olmaları hepimiz adına bir vebaldir. Bu vebalden arınacağız, Allah'ın izniyle CHP'nin ve diğer zillet partilerinin yönetimi altındaki belediyelerin hürriyet ve haysiyetlerine kavuşmalarına hep birlikte şahit olacağız."

"Bunlar asla güven vermeyen siyaset simsarlarıdır"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, muhalefet partilerinin beyhude çırpınışlarının, ekonomideki temelsiz iddialarının, faydasız ve sonuçsuz olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Şanslı azınlığın kaymak siyasi tabakası olan partilerin insanımızın ne yediğinden, ne içtiğinden, nasıl geçindiğinden gerçek manada haberleri yoktur. Tefecilerden para, yabancı danışmanlardan akıl almayı marifet görenlerin savruldukları hazin ve hüsran verici siyasi travmaları onlar için yeterince ızdırap vericidir. Cumhur İttifakı Türkiye'ye bütünüyle, var olan bütün güzellik ve mirasıyla sahip çıkmak için geceli gündüzlü mücadele ederken, zillet partilerinin hal-i pürmelali perişanlıktır. Artık görülmüştür ki, muhalefet partilerinden hiçbir yol olmaz, olmayacaktır. Sırf milletvekili olmak amacıyla CHP'ye postunu seren, sonra da ilk zelzelede pencereden atlayıp sığındığı evini terk ederek taşa tutanlar siyasi ahlakın yüz karalarıdır. Bunlar dün de, bugün de, yarın da asla güven vermeyen siyaset simsarlarıdır. Üstelik milletvekili olduğu partisinin Cumhurbaşkanı adayına oy vermediğini pişkince açıklayanların çıkarlarına nasıl kul köle olduğu, su akarken testisini doldurup kesilince araziye nasıl uydukları çarpıcı tecrübelerle sabittir. Bu ahlaki yarılma bizim sorunumuz değilse bile, yeni bir Babacan vakasını Türk siyaset ve demokrasi hayatının hiç de hak etmediğini söylememiz milli ve manevi sorumluluğumuzun gereğidir."

Bahçeli, batan gemiyi ilk terk edenlerin, korkaklar ve korsanlar olduğunu belirterek, "Batık gemiyi limana sağlam götürmekten bahseden Kılıçdaroğlu'nun, baba-oğul arasındaki saltanat kavgasından nasıl çıkacağı da ayrı bir merak konusudur. Hançer üstüne hançer yiyen CHP'li yöneticilerin pişmanlık içinde özür dilemesi yararsız ve miadı dolmuş bir sitem ve sızlanmadır. Mensuplarının birbirine güvenmediği, birbirine inanmadığı, arkadan dolaşmanın, fitne yaymanın geçer akçe sayıldığı bir siyasi bünyenin içten içe çürüyüp kadavraya dönüşmesi kaçınılmaz bir siyaset ve hayat gerçeğidir." diye konuştu.

"(Abbas) PKK'ya, FETÖ'ye sesini hiç çıkardı mı?"

MHP lideri Bahçeli, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ın Çin Halk Cumhuriyeti'ni ziyareti sırasında Uygur Türklerine yönelik sözlerini eleştirerek, "Mahmut Abbas vicdanı sızlamadan bunları söylemiştir. Biz onlara destek verdikçe, bu zihniyet Türk milletine köstek olmuştur. Mahmut Abbas'ın, terörizmin ne olduğuyla ilgili yeterli deneyim ve donanımdan mahrum olduğu da ne yazık ki ortaya çıkmıştır." dedi.

Mazlum Filistinlilerin her zaman yanında olduklarına işaret eden Bahçeli, "Sayın Abbas, MHP Grup Toplantısı'ndan bizatihi sana sesleniyorum: Uygur Türklerine 'terörist' demek haksızlıktır, bühtandır, günahtır, cinayettir, rezalettir, melanettir, Türk milletine iflah olmaz bir saygısızlıktır. Bizim Filistin davasını desteklediğimiz kadar değilse bile, en azından yarısı kadar Türkiye'nin ve Türk milletinin tarihi haklarını, terörle mücadelesini, geniş coğrafyalara yayılmış esir Türklerin durumunu bugüne kadar ağzınıza dahi almadınız, alamadınız, hakkı telaffuz etmeye hiç yanaşmadınız. Geçmişte Filistin kamplarında eğitilip ülkemize sızan ve sızdırılan teröristlere kol kanat germekten de hiç utanmadınız. Filistin Devlet Başkanı numune de olsa PKK'ya, FETÖ'ye sesini hiç çıkardı mı? Hiç tepki gösterdi mi? Ülkemizle dayanışma mesajı paylaştı mı? Hiçbirisini yapmadı, yapamadı, yapmayı aklından geçirmedi. Çünkü konu Türkiye ve Türk milletiydi. Uygur Türklüğünü terörle eşitlemek potansiyel Türk düşmanlığının açık seçik beyanıdır."

Bahçeli, Çin ile Türkiye'nin ikili diyalog kanalları açarak, temasları yoğunlaştırarak tespit edilen insan hakkı ihlallerini telafi ve tamir etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Ancak terör Doğu Türkistan'da değil, Kandil'dedir, Suriye'nin kuzey doğusundadır, gerçeği saptırmak vicdansızlıktır, izansızlıktır, insafsızlıktır. Herkesi uyarıyorum, Türk'e kefen biçmenin sonu korkunçtur. Sayın Abbas, terörizmin kanlı yüzünü görmek istiyorsa, mesela 17 Haziran 2023'te Uganda'da bir okula saldırı düzenleyen ve çok sayıda masum çocuğu katleden teröristlere şereflice bakmayı ve ders almayı bilmelidir. Mahmut Abbas yanlış yerde, yanlış üslupla, doğru davasını anlatacağını zannediyorsa aldandığını ve yanıldığını mutlaka görecektir. Kudüs sadece onların değil, bütün Müslümanların kutsal mabedi ve ilk kıblemizdir, müdafaa etmek de namus meselemizdir." diye konuştu.

Devlet Bahçeli, Yunanistan'ın Mora Yarımadası açıklarında göçmenleri taşıyan bir teknenin batması sonucunda 78 kişinin hayatını kaybettiğini, 500'e yakın kişinin kaybolduğunu hatırlatarak, "Bu insani dram ve felakete seyirci kalan, hatta yalanlara başvuran Yunanistan hükümeti sorumludur ve mutlaka hesap vermelidir." dedi.

Bahçeli, İsviçre'nin Zürih kentinde geçen hafta terör örgütü PKK üyelerince Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve al bayrağın hedef alındığı hain gösteriyi ve buna sessiz kalanları lanetledi.

Devlet Bahçeli ayrıca yaklaşan Kurban Bayramı'nı kutladı.

"Yeni bir anayasa hazırlanmalı"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, toplantının ardından bir gazetecinin, Anayasa Mahkemesi'nin HDP'nin Hazine yardımına bloke konulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının başvurusunu reddetmesine ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:

"Anayasa Mahkemesinin tasarrufları üzerinde çok geniş değerlendirmelerde bulundum. Anlaşılıyor ki, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyeleri söylediklerimizi hiç kaale almıyor, HDP'nin istekleri doğrultusunda hareket etmeyi, Türkiye'ye tercih ediyor. Bu konumdan kurtulması için mutlak surette yeni bir anayasa hazırlanmalı ve Anayasa Mahkemesine şekil verilmeli, milli düşünceye sahip ve vatanını seven bir anlayışta Anayasa Mahkemesinin faaliyetlerini sürdürmesi gerekir."

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, Anayasa Mahkemesi kadar önemli bir kurum olduğuna işaret eden Bahçeli, "Cumhuriyet Başsavcısının uyarılarını dikkate almayan bir Anayasa Mahkemesi, haddizatında yargı müessesesini dikkate almıyor demektir. Cumhuriyetin kurucusu Yargıtay Cumhuriyet Savcısı'nı dikkate almıyor demektir. Onları şiddetle kınıyorum. Şu Kandil kuyruğundan ayrılmaları lazım." sözlerini sarf etti.

Editör: Elif HAYVALI