Bu akşam Fenerbahçe, deplasmanda Kasımpaşa'yı 2-0'lık skorla mağlup ederek 3 puanı hanesine yazdırdı.
Maç, Fenerbahçe'nin özellikle ilk yarıda attığı iki golle sonuçlandı ancak izleyenler için maçın tadı ve tuzu eksikti. Skor açısından rahat bir galibiyet olarak görünse de, takımın oyun içindeki iletişim eksikliği ilk yarının başında dikkat çekti. Fenerbahçe, bireysel yetenekler anlamında çok güçlü oyunculara sahip, ancak takım oyunu ve iletişim konusunda hala beklenen seviyeye ulaşmış değil.
Ferdi'nin eksikliği hissedildi
Fenerbahçe’nin özellikle Ferdi Kadıoğlu’nun gidişini ciddi anlamda hissettiği bu maçta, görev alan Jayden Oosterwolde, iyi niyetli bir performans sergilese de benim beklentimin kaldı. Çağlar Söyüncü, savunmada görevini başarıyla yerine getirdi ancak daha iyi olabileceği kesin. Bu performansı ilerleyen maçlarda artırması, Fenerbahçe için kritik öneme sahip.
Maçın en parlak oyuncusu Maximin oldu. Attığı harika golle takımına rahat bir nefes aldıran Maximin, sahada adeta parladı. Aynı şekilde, kaleci Livakovic de kalesinde güven verdi. Geçen sezona oranla çok daha iyi bir performans sergileyen Hırvat kaleci, bu maçta da gol yemeyerek takımını ayakta tuttu. Ancak zaman zaman uzun ve kısa paslarındaki hataları dikkat çekiyor, bu konu üzerinde çalışması gerekebilir.
Oyunu canlandıran İrfan Can ve Becao’nun yükselişi
İrfan Can Kahveci'nin oyuna girmesiyle Fenerbahçe’nin temposu yükseldi. Oyun adeta canlandı ve takım daha organize oynamaya başladı. Savunmada ise Becao, performansıyla maçın en iyilerinden biri oldu. Maçın başından itibaren gösterdiği mücadele ve katkı, Fenerbahçe’nin kalesini savunmada oldukça etkiliydi.
Tadic, 1 gol ve 1 asistle skora direkt katkıda bulunarak etkili bir performans sergiledi. Takımın hücum gücüne büyük katkı sağlayan Tadic, Fenerbahçe’nin hücum hattındaki en önemli silahlarından biri olarak öne çıktı.
Kazanma alışkanlığı ve serinin devamı
Bu galibiyetle birlikte Fenerbahçe, kulüp tarihinin en uzun yenilmezlik serisini 32 maça çıkardı. Kazanma alışkanlığı oldukça önemli ve Fenerbahçe bu istikrarını sürdürmeli. Ancak oyunun güzelliği ve takım uyumu konusunda hala yapılacak çok iş var.
Edin Dzeko'nun oyuna sonradan girmesiyle herkes ondan bir gol bekledi, ancak bu kez gol sesi çıkmadı. İlk 11’de başlayan Nesyri ise zamanla form tutacaktır. Henüz tam anlamıyla kendini bulamayan bu oyuncunun, önümüzdeki maçlarda daha iyi bir performans sergilemesi bekleniyor.
Amrabat, ilk kez sahaya çıkmanın heyecanıyla görev yaptı. Bu futbolcunun performansı ilerleyen haftalarda Fenerbahçe için büyük bir kazanç olabilir. Mert Hakan Yandaş da moralli bir şekilde oyuna dahil oldu. Önümüzdeki derbide şans bulacağını düşünmek, Fenerbahçeliler için heyecan verici.
Szymanski formda değil
Ancak Szymanski ciddi bir problem olarak göze çarpıyor. Bu performansla kendisine yedek kulübesinde yer bulması kaçınılmaz görünüyor. Özellikle İsmail, Amrabat ve Fred ile orta sahada rekabet etmesi gereken Szymanski, bu formda kendine bir yer bulmakta zorlanabilir.
Hakem tartışmaları
Maçın en tartışmalı noktası ise hakem Halil Umut Meler’in yönetimi oldu. Fenerbahçe lehine verilmeyen net bir penaltı kararı, taraftarları çileden çıkardı. İkinci penaltı pozisyonunda ise Meler, pozisyonu tam 2 dakika boyunca izledi ve yine karar vermekte zorlandı. Türk hakemleri üzerindeki güven kaybı, bu maçla birlikte bir kez daha gün yüzüne çıktı. Fenerbahçe’nin bu konuda sessiz kalmaması ve hesap sorması gerektiği açık.
Sonuç: İyi skor, eksik oyun
Fenerbahçe, Kasımpaşa karşısında 3 puanı almayı başardı, ancak takımın oyun anlamında daha fazlasını yapması gerektiği açık. Ferdi Kadıoğlu’nun yokluğu hissedilirken, Maximin ve Becao’nun performansı olumlu sinyaller verdi. Fenerbahçe, kazanma alışkanlığını sürdürmeli, ancak oyun kalitesini de artırmalı. Özellikle hakem hatalarının bu kadar belirgin olduğu bir maçta, sahada daha dominant bir performans sergilemek zorundalar!