Kentin merkezindeki Regent Caddesi'nde Filistin'le dayanışma göstermek ve Gazze'de ateşkes çağrısıyla başlayan yürüyüş Başbakanlık Ofisi 10 Numara'nın bulunduğu Downing Sokağı girişinde sona erdi.

Yaklaşık 250 binden fazla insanın katıldığı yürüyüşte protestocular "Özgür Filistin", "Nehirden denize Filistin özgür olacak" ve "Rishi Sunak saklanamazsın, seni soykırımla yargılayacağız" sloganları attı.

Yürüyüş güzergahında, yolun daraldığı bir noktada Filistin destekçileri ile İsrail destekçileri karşı karşıya geldi. Polisin ve yürüyüş organize edenlerin aldığı önlem sayesinde büyük bir olay yaşanmazken, İsrail destekçisi bir kişi, Filistin destekçileriyle sözlü tartışmaya girdi.

İsrail destekçisi eylemci, polis tarafından yürüyüş güzergahından çıkarılırken, Filistin destekçileri büyük bir pankartı iki grup arasında açarak taraflar arasındaki teması kesti.

"Bu hayali gerçekleştirmek bizim görevimizdir"

Downing Sokağı girişinde kurulan platformda ilk konuşmayı 14 yaşındaki Filistinli Abdurrahman yaptı.

Tüm Filistinli çocuklar adına konuştuğunu belirten Abdurrahman, "Tüm çocuklar gibi eğitimimize devam etmek, ailemizle yaşamak istiyoruz. Ancak İsrail buna izin vermiyor ve tüm dünya buna sessiz kalıyor." dedi.

Abdurrahman, çocukların daha iyi bir Filistin için hayal kurmaya devam edeceğini vurgulayarak, "Kötüye teslim olmayacağız ve özgür Filistin hayali kurmaya devam edeceğiz. Bugünün yetişkinleri bunu gerçekleştiremezse, bu hayali gerçekleştirmek bizim görevimizdir. Bugünün çocukları geleceğin liderleridir." diye konuştu.

PCS sendikası üyesi memurlar, İsrail'e silah satışına onay vermeyecek

Filistinli foto muhabiri Motaz Azaiza da 200 günü aşan Gazze saldırılarında umudunu kaybettiği anlar olsa da Londra'daki yürüyüşün kendisine yeniden umut verdiğini söyledi.

Gazze'nin güzelliklerini göstermek için foto muhabirliğe başladığını anlatan Azaiza, İsrail'in Gazze'deki saldırılarıyla Gazzelileri bölgeden çıkarmayı amaçladığını ifade etti.

Azaiza, "Çektiklerimden gördüğünüz gibi masum bebekleri öldürüyorlar. Evinde yaşamak isteyen herkesi öldürüyorlar." diye konuştu.

Kamu ve Ticari Hizmetler Sendikası (PCS) Genel Sekreteri Fran Heathcote, devlet memuru olan üyelerinin silah satışıyla ilgili belgeleri işleme koymayacağının ve bu taleplerin gelmesi halinde iş bırakma eylemi yapacaklarının altını çizdi.

İrlanda'da ABD Büyükelçisi'nin rezidansının önünde Filistin'e destek gösterisi İrlanda'da ABD Büyükelçisi'nin rezidansının önünde Filistin'e destek gösterisi

Heathcote, "Üyelerimizin, İsrail'in Gazze'deki korkunç saldırılarını onaylamasına izin vermeyeceğiz. Filistin için, Orta Doğu için ve tüm insanlık için İsrail'e silah göndermeyi durdurmalı, acil ateşkesi sağlamalı ve ölümlere son vermeliyiz." ifadelerini kullandı.

- "Bu kadar zaman geçip hiçbir şeyin değişmemesine inanamıyorum"

Soyadını paylaşmak istemeyen Adrian isimli protestocu AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'de yaşananların soykırım kabul edilmesi için yeterli delil olmasa Uluslararası Adalet Divanında sürecin bu kadar uzamayacağına dikkati çekti.

Adrian, İngiliz hükümetinin tarafsızlık istediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Tarafsız davranarak mazlumun haklarına saygı göstermeli. Ancak görünen o ki parlamentomuza bile sızılmış. Muhafazakar Partinin yüzde 80'i İsrail'in dostu olarak İsrail'e karşı yanlı bir tutum sergilenmesini destekliyor. İşçi Partisinin yüzde 37'si İsrail'in dostu. Rusya'nın dostu ya da Çin'in dostu diye benzeri bir grup olsaydı bu çok büyük bir tepki uyandırırdı. Rusya, Ukrayna'ya baskı yapıyor ve ülkemiz Ukraynalılara karşı harika bir misafirperverlik gösteriyor. Ukraynalılara evlerimizi açıyoruz, Ukrayna'ya silah gönderiyoruz ancak İsrail benzeri bir baskıyı Filistinlilere yaptığı zaman mazlumun yanında yer almıyoruz."

İsrail'in kuruluşunda önemli etkisi olan Balfour Deklarasyonuna değinen Adrian, burada geçen yerel halka saygı duyulması ilkesinin ihlal edildiğine işaret etti.

Adrian, batı dünyasının Filistinlilerin yaşadıklarına tepki göstermediğini de aktararak, "Aynı şey İrlanda'da olsaydı, İngiliz ordusu 35 bin İrlandalıyı öldürseydi dünya böyle sessiz kalmazdı. Sadece Orta Doğulu oldukları için bunlar oluyor. Irksal bağımız yok ancak sorumluluklarımız var." ifadelerini kullandı.

Claire Lodge isimli eylemci ise 7 Ekim'den bu yana tüm yürüyüşlere katıldığını dile getirerek, "Başta, 1-2 hafta sonra dünyanın yaşananlara bir dur diyeceğini düşünüyorduk. Bu kadar zaman geçip hiçbir şeyin değişmemesine inanamıyorum." dedi.

Lodge, İngiltere hükümetine inancı kalmadığını da ifade etti. Seçimlerle iktidar değiştirmenin de Gazze'deki duruma etki etmeyeceğini kaydeden Lodge, finansal boykot ve işleri durduracak eylemlerin etkili olacağını söyledi.

Yaşadığı bölgede iktidardaki Muhafazakar Partinin desteklendiğini anlatan Lodge, "Orada bile Filistin meselesine çok büyük destek var ancak hiçbir değişiklik olmuyor." diye konuştu.

Kaynak: AA