Ülkeler arasında yapılan istatistiklerde kitap okuma oranlarında çok gerideyiz. Yıllık kitap okuma ortalamalarını kısaca hatırlarsak;

Ülkeler arasında yapılan istatistiklerde kitap okuma oranlarında çok gerideyiz. Yıllık kitap okuma ortalamalarını kısaca hatırlarsak;


Bir Japon 25 kitap


Bir İsviçreli 10 kitap


Bir Fransız 7 kitap


Türkiye’de ise 6 kişi 1 kitap okuyor.


bu okuma tembelliğin sebebi ne olabilir?


kitabın bize sunduğu farklı dünyaları neden merak etmiyoruz?


çok mu yoğunuz?


saçma sapan bahanelere vaktimiz varken neden kitap okuma deyince hemen geri çekiliyoruz?


Mazeret hastalığı dediğim bir olgu var insanlarda gördüğüm. Bu sadece kitap okumada değil, başka şeylerde de geçerli. “Kitap okuyamıyorum, akşam eve gelince yoruluyorum zaten, çocuklarla ilgileniyorum, biraz da televizyon izleyince uykum geliyor, kitap okumaya vakit kalmıyor”. Bunu söyleyenlere direkt cevabım “yatmadan önce bir 10 sayfa da mı okuyamazsın? Bu kadar da mı vaktin yok?” İnanın bu, insanın kendine uydurduğu bir mazeretten öte değil. İsteyen insan her şeye vakit ayırır. Kitap okumak istiyorsak mazeret hastalığından kurtulmamız gerekiyor.


arkalardan gelen bir sesi duyar gibiyim ''hocam neden kitap okumamız gerekiyor ve kitap okumanın bize neler katacak''


hemen söyleyeyim kardeşim


insanoplunu kültürlü bir varlık yapar


---Kültürlü bir insanla yaptığınız sohbeti hatırlayın, dakikaların nasıl geçtiğini anlamazsınız bile. Sohbet bitmesin diye de düşünürsünüz. Kültürlü olmak hiç kolay değil. Bu seviyeye gelmek için o insanın kaç fırın kitap okuduğu bellidir. Sadece televizyon izleyerek veya sosyal medyayı karıştırarak edindiğimiz bilgiler, bizi maalesef kültürlü bir insan yapmıyor.


---Kelime Haznemizin Artması


Okumayan bir insanın günlük kelime haznesi 200 civarı deniliyor. Yani bu insan 200 farklı kelimeyle gününü geçirebiliyor ve bundan rahatsız olmuyor. Bazılarına dikkat edin, cümle kurarken bile zorlanır, hep aynı kelimeleri tekrar eder vs. Kelime haznemizi geliştirmek için mutlaka kitap okumamız lazım. Aksi takdirde güdük bir Türkçe’yle hayatımızı idame ettirmeye devam ederiz.


---Başka İnsanların ve Hayatların Farkına Varmak


Kitap okumanın, özellikle romanın, en güzel yanlarından biri başka hayatların olduğunun farkına varmaktır. Bu dünya üzerinde insanlar neler yaşıyor, ne acılar çekiyor, ne aşklar yaşıyor gibi soruların cevabı yine kitap okumaktan geçiyor. Sanırım bu hayatları merak etmediğimiz için okumuyoruz da. Aslında meraksız bir millet değiliz. Komşumuzda ne olduğunu, magazin ünlülerinin neler yaşadığını merak ediyoruz fakat iş bunu kitap okuyarak öğrenmeye gelince tembelleşiyoruz.


---Aslında sözün kısası kitap okumayı sevmiyoruz. Kitabın bize neler kazandıracağının farkında değiliz. Kitap okumayı kahvaltı yapmak, işe gitmek, araba sürmek gibi günlük rutin olarak yaptığımız işler gibi görmediğimiz sürece ve kitap okumanın insana verdiği hazzı tatmadığımız sürece  ne söylesek, ne kadar yazsak boş. Bunu başarabilen ve bu tadı alan insan ömrü boyunca kitaplardan ayrılmaz zaten.


---Günde 10 Sayfa Okuyun


Yukarıda bahsettim, yinelemekte fayda görüyorum. Vakit ayıramıyorsanız en azından yatmadan önce elinize bir kitap alın ve günde 10 sayfa okuyun. Günde 10 sayfa demek, ayda 300 sayfa demek olur ki, bu da ortalama ayda bir kitap bitireceğiniz anlamına gelir. Yılda da 12 kitap eder. Bunu lütfen deneyin, gerçekten hoşunuza gidecek.


---Sizi Sıkan Kitapları Okumayın


Herkesin ilgi alanı farklıdır. Sırf kitap okuyacağım diye hiç ilginizi çekmeyecek bir konudaki kitabı elinize alıp okumaya çalışmayın. Bu aksi tesir yaparak kitaplardan uzaklaşmanıza vesile olabilir. Sevdiğiniz bir kitabı okumaya çalışırsanız bir çırpıda bitireceğinizi göreceksiniz.


---Daha Az Televizyon İzleyin


Yaklaşık bir yıldır -bazen haberler dışında- televizyon izlemedim. İnanın o kadar vakit size kalıyor ki, ister kitap okuyun, ister benim gibi blog yazılarınızı yazın, başka bir hobiyle uğraşın. O saçma sapan dizilerin insana kattığı pek bir şey yok, inanın. Önemli bir konunun tartışıldığı, bilgi edinebilecek programlara bir şey demiyorum fakat Türkiye’de ortalama televizyon izlenme oranı günlük 6 saat. Bu 6 saatte neler yapılmaz ki?


 son sözüm taha kıvanca ait


"Okuyun ve kitabı hayatınızın merkezi yapın."