Son 15 yılda özel okulların bir çığ gibi arttığına hepimiz şahit olduk ve olmaktayız.

Maalesef ki bu özel okulların bir çoğu da şuan ekonomik krizin deprem olmadan önceki , öncü  salınımları ile karşı karşıyalar. Arkasında güçlü bir sermaye birikim olmayan okullar iççide ki öğretmeler, idareciler, öğrenciler, veliler ve diğer personellerle birlikte batmaktalar ya da batmanın eşiğindedir.

Maalesef ki bu batışlar önlemler alınmaz ise artarak devam edecek.

Bu yıl içinde kapanma veren ya da dönem içinde kapanan irili ufaklı yüzlerce okul bulunmakta…

Sadece öğrenci, veli, öğretmen, idareci mağdur olmuyor. 

İnşaatı yapan müteahhit, taşeron, bölgede okula gören konumlanan küçük esnaf….

Kırtasiyesi… Dönercisi… Lokantacısı… Kafecisi… uzar gider bu sıralama.

Ancak şöyle de bir gerçek var ki belirli bir kitle özel okulsuz yapamıyor.

Şartlar o kitleyi özel okula mecbur bırakıyor.

PEKİ , İDEAL BİR OKULADA OLMASI GEEKENLER NELER???

Velilere göre ideal bir okul;

 ***Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini dikkate alarak  bireysel farklılıkları gözeten,

 ***Öğrencilerin sanatsal ve sportif faaliyetlerini ortaya çıkararak sosyal gelişimlerini destekleyen,

***Bilgi ve donanımıyla akademik gelişime önem veren, 

***En az bir yabancı dili etkili bir şekilde öğreten,

***Çocukların güvenle emanet edileceği ve zengin materyal desteği sağlayarak fiziksel şartlarını düzenlediği bir okuldur. 

***Bununla birlikte öğrencilerin araştırma ve sorgulamalarına fırsat sunarak, eleştirel düşünme

becerilerini ve yaratıcılıklarını destekleyen; öğrenci merkezli eğitim anlayışından yola çıkarak yeniliklere açık ve teknolojik donanıma sahip, çocuğu geleceğe hazırlayan şartları oluşturan okul ideal okuldur. 

Bütün bunların yanında yönetimin kurumsal bakış açısına ve okulun köklü bir kültüre sahip, misyonu ve vizyonuyla net hedefleri  ve kuralları olan bir okul olması da sinerjinin okul ortamına yansıması anlamında son derece önemli görülmektedir.

 Ayrıca tecrübeli, bilgili, güler yüzlü, iletişimi güçlü ve rehberlik desteği etkin olan bir öğretmen

kadrosunun varlığının da ideal okulda mutlaka olması gereken özellikler olarak sıralandığı dikkat çekicidir.

Velinin üzerinde durduğu önemli noktalardan biri de kendi katılımlarının okuldaki işbirliğini arttırdığı yönündedir.

Bunun sağlanması için de okulun kendilerine zamanında geribildirim vermesini sağlayacak sistemlerinin olması, iletişim kanallarının açık ve ulaşılabilirliğinin yüksek olması işbirliğini güçlendiren etmenler olarak sayılabilir.

Veliler için ideal bir okulun hem fiziksel şartlarının ideal olmasının hem de kaliteli, nitelikli ve donanımlı bir öğrenme ortamı sağlamasının öğrencileri geleceğe hazırlamada ve başarıyı arttırmada önemli olduğu düşünülebilir.

 VELİLER OKULDA KALİTELİ BİR EĞİTİM VERİLMESİNİ

Okulun temiz olmasını,

 Veli ile sürekli iletişim halinde bulunulmasını, 

Görüşleri alınarak değer verilmesini, 

Güler yüzlü karşılanmak istediklerini, 

Öğrencilerin iyi takip edilerek etkili yönlendirmeler yapılmasını,

Yöneticilerin kendisini ve kadrosunu sürekli geliştirmesini,

 Aile eğitimleri verilmesini beklemektedirler.

“VELİLERİN OKUL TERCİHİ KRİTERLERİ” 

 Okul tercihinde bulunurken en önemli kriterlerden biri okul ortamıdır. 

Okulun sahip olduğu sosyal imkanların yeterliliği, 

Okulun fiziksel özelliklerinin, güvenliğinin önemi,

Tam gün eğitim yapılması, 

Okulun eve yakın olması, 

Servis hizmetinin kalitesi ve çocuğun kendini mutlu hissettiği bir ortam olması velilerin en önemli tercih sebeplerindendir. 

 YÖNETİM ANLAYIŞI OLMAZSA OLMAZI

Dikkat çeken veliler için okulun kurumsal bakış açısına sahip olması, 

Ücret politikası, 

Okul kültürü, 

Uluslararası eğitim işbirliklerine verdiği değer, 

Sosyal sorumluluk projelerine katkı sağlaması,

 İletişim kanallarını açık tutarak ulaşılabilirliğini ve bilgi akışını kolaylaştırması, özel ihtiyaçlara özel cevaplar vermesi ve kamuoyunda olumlu bir imaja, algıya sahip olması tercih sebeplerini güçlendiren etmenlerdir. 

Önemli faktör de eğitim-öğretim ortamının kalitesidir. Veliler öncelikle özel okullarda sıklıkla değişen eğitim kadrosunun istikrarlı olmasını ve nitelikli bir ekipten oluşması gerektiğini vurgulamışlardır. Bu niteliğin beraberinde akademik gelişimi de öne çıkaracağını düşünmektedirler.

Ayrıca yabancı dil eğitimine önem verilmesinin, hatta ikinci bir yabancı dil eğitimini iyi düzeyde öğrenmesinin küreselleşen dünyada hayati önem taşıdığını ifade etmektedirler.

Eğitimin kalitesinin sorgulamayı destekleyen bir öğrenme ortamıyla; sevgi dolu, anlayışlı, sabırlı, tecrübeli ve bilgili öğretmenlerle; bireysel farklılıklara önem veren bir bakış açısıyla sağlanacağını düşünmektedirler. 

İDARİ VE EĞİTİM KADROSU

Öğretmen kadrosunun kalitesi, yabancı dil eğitimindeki başarısı, ikinci bir yabancı dil eğitimi vermesi, okulun yönetimi, laboratuvar ve bilgisayar olanaklarının olması, sosyal ve sportif faaliyetlerin çeşitliliği ve imkânları, eve yakın olması, kardeşinin de bu okulda okuyor/okumuş olması, okulun genel görüntüsü, ücretinin diğer okullara göre daha düşük olması şeklindedir.

Velilerin olmazsa olmazlarının başında karşısında kendisini muhatap alacak, o anki sorunu etkili bir şekilde dinleyecek notlarını alıp veliye bu sorunu pedagojik anlamda çözeceği imajını veren öğretmen ve idareciler aramaktadırlar.

Bu sebepleri iki taraflı da uzatır gideriz. Lakin bu konuda başta da söz ettiğiniz gibi biran önce tedbirler alınmalıdır.

Sektör darboğazdan geçiyor TBMM ve MEB bu duruma gözünü kapayarak önlem alamaz.