Panik atak, malesef en çok ruhsal sağlığımızı bozar. Bir insanın, bu raddeye gelmesinin altında bir çok sebep vardır. Bunlar yaşadığı olay, bulunduğu ortam ve stresten kaynaklanabilir. Başından geçen kaza, kaçırılma, şiddet vs gibi durumlar insanlarda kalıcı hasar bırakabiliyor malesef. 

Toplumda %3-4 oranında görülen panik bozukluğu genellikle 20-35 yaş arasında başlarmış. İnsanların geleceğini, sandıkları yerlere gidememe, ölme yada zarar görme kaygısı nedeniyle hayatlarının doğal akışına uyum sağlayamamaktadır. Belirtilerinde ise; ateş basması, baş dönmesi, boğulma hissi, genel titreme, hızlı kalp atışı, kulaklarda çınlama, nefes darlığı, mide bulantısı, terleme, uyuşma görülmüştür. Panik atak aynı zamanda paranoid şizofreni hastalığına kapı açar. 

Bu hastalığı yaşayan insanlar, dışarıya belirti vermeden tüm sorunlarını içlerinde yaşarlar. Bu kişiler incelendiklerinde yanılgılara sahip, paranoya sahibi insanlardır. Ve çoğunlukla halüsinasyon gören bireyler oldukları tespit edilmiş. Size tavsiye; Korkularınızı asla not etmeyin. Düşünmeyin. Panik atak sırasında yaşanan olaylar, korkular aklınızdan geçmeye başladıkça sizi daha da kötü etkileyecektir. Panik atağın, aslında bir zihin durumu olduğunu idrak edin. Yalnız olmadığınızı kendinize her zaman hatırlatın. Gerekirse korkularınızı yenin, üzerine gidin. Atak sırasında gözlerinizi kapatmak yerine bir yere odaklanın. Yavaşça, nefes hızınızı düşürmeye çalışın. 

Bol bol spor egzersiz yapın. Uyku düzeninizi kontrol edin. Yarını düşünmeden hayatınızı yaşamaya, kontrol etmeye çalışın. Birisinden yardım isteyin, istediğiniz zaman onları rahatsız ediyormuş gibi hissetmeyin. Tek başınıza panik atağınızı yenemiyorsanız bir yardım alın. Psikiyatrist ile görüşme yapın. Bu görüşme sizi kötü değil daha iyi yapacaktır. Gerekli olursa doktorunuz tarafından ilaç takviyesi alın. 

Ama unutmayın iş sizin zihninizde bitiyor. Eğer ki siz, zihninizde sorunları çözümlerseniz olaylar pamuk ipliği gibi çözülecektir. Siz isterseniz yenebilirsiniz. Hiçbir şeyin sizi korkutmasına izin vermeyin. Hayattan keyif almaya bakın. Size, kendinizi iyi hissettiren yerlerde bulunun. Ama en önemlisi kendinize değer verin, sevin..