Cumhurbaşkanı Erdoğan "Avrupa Parlamentosu'nda Afrin'deki harekatı durdurmamız istenecekmiş, isteniyormuş vesaire. Genişlemeden sorumlu bayan var bir tane o da böyle arzuda bulunmuş. Boşuna heveslenmeyin, işimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Liseliler Destan Yazıyor Şiir ve Kompozisyon Yarışması Ödül Töreni'ne katılıdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Liseliler Destan Yazıyor Şiir ve Kompozisyon Yarışması Ödül Töreni'nde konuşuyor

Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, ödül alan öğrencileri isimlerini tek tek sayarak, projede okul elemelerinden başlayarak tüm aşamalarda emeği geçen herkese ve yarışma jürisine teşekkürlerini sundu.

Benzer şekilde "Dede Korkut hikayeleri", "Danişmendnameler", "Saltuknameler", "Battalnameler", "Ahmediyeler" ve "Muhammediyeler"in Türkçenin gelişmesine önemli katkılar sağladığına işaret eden Erdoğan, son yüzyılda da Türkiye'de Mehmet Akif Ersoy, Ömer Seyfettin, Yahya Kemal Beyatlı, Necip Fazıl Kısakürek, Arif Nihat Asya, Azerbaycan'da Bahtiyar Vahapzade, İran'da da Şehriyar ve daha pek çok dil ustasının Türkçenin gücünü gösteren eserler ortaya koyduklarını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dilimizin siyasi tartışmaların tarafı haline getirilmiş olmasını yakın tarihte yaşadığımız en ciddi sıkıntılardan biri olarak görüyorum. Dil devrimi adı altında Türkçemiz tatsız, tuzsuz, ruhsuz, renksiz kelimelerin tasallutuna sokularak milletimizin kadim medeniyetiyle arasındaki bağ zayıflatılmaya hatta kopartılmaya çalışılmıştır. Yani bizim aslında damarlarımız kesilmiştir. Tarihten olan bağımız o damarlar kesilmiştir. Zaten bir milletin siz dil noktasında bu damarını kestiğiniz anda dedesiyle arasındaki bağı koparmış olursunuz.

Bugün genç bir kardeşimizin Fuzuli, Baki, Şeyh Galib bir yana Mehmet Akif'i, Ömer Seyfettin'i ve Ahmet Haşim'i dahi anlayamıyor olması bu dönemde suikastın sonucudur. Dilimizin zenginliğini kendi elimizle yok etmeye çalıştığımız bu cinnet dönemini artık inşallah geride bıraktığımıza inanıyorum. Artık önü kesilmiş olmakla birlikte bu dönemin tahribatı hala devam ediyor. Bunun için kadim Türkçenin önemli bir zenginliği olarak gördüğümüz Osmanlı Türkçesinin okullarda öğretilmesini önemli bir adım olarak görüyorum."

"Yeni bir bozulma süreci yaşıyoruz"
Türkçenin yeni bir tehlikenin tehdidi altında olduğuna işaret eden Erdoğan, "Maalesef Türkçemizde internet ortamı başta olmak üzere pek çok mecrada genç nesilleri tesiri altına alan yeni bir bozulma süreci yaşıyoruz. Bu konuda aileden okula, basın yayın kuruluşlarından iş dünyasına kadar herkese düşen önemli görevler var. Tabelalarda, yazışmalarda ve konuşmalarda şahit olduğumuz yabancı kelime kullanma hastalığı artık tahammül sınırlarını aşan bir boyuta ulaşmıştır." diye konuştu.

"Tabii diyeceksiniz ki Sayın Cumhurbaşkanım siz ne işe yarıyorsunuz?" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları belirtti:

"Öyle bir berbat alışkanlık ki ne dersen de... Nasıl ki sigara alışkanlığıyla bir mücadele başlattık önünü alamıyoruz, en yakın arkadaşlarımız dahi konuşuyoruz, konuşuyoruz 'Söz' diyor, bir ay sonra bir araya geldiğimizde bakıyorsun yine affederseniz leş gibi sigara kokuyor. Bu da böyle bir alışkanlıktır maalesef. Gençler, aranızda inşallah sigara içen falan yoktur. Bak gelen sinyal olumsuz. Gençler ben sizi çok seviyorum, sizleri çok sevdiğim için de hele hele okulların önünde elinde sigara gördüğüm zaman kahroluyorum. Çünkü bu genç yaşta bizim gençlerimiz içtikleri bu sigaralarla ciğerlerini, kalbini adeta tehdit ediyor, buna fırsat vermeyelim, fırsat vermeyin ve Allah'ın bizlere emaneti olan bu vücudu hep birlikte koruyalım. Yarın 'Yazık oldu' deriz ama iş işten geçer. Kızlar siz zaten içmiyorsunuz biliyorum.

Kişisel olarak açılışını yaptığım yerler başta olmak üzere Türkçe dışında tabelalar gördüğüm mekanların sorumlularına bu isimlerin değiştirilmesini bugün bu vesileyle televizyonlarda ekranları başında bizi izleyenlere sesleniyor ve tavsiye ediyorum. 'İnternet kafe', 'kafe', bizim kıraathanemize ne oldu? Vardı ya bizim kıraathanemiz. Kıraathane kumar oynama yeri değildir, kıraathane okuma evidir, okuma yeridir. Oralarda hem kitaplarımızı okuyalım hem çayımızı, kahvemizi içelim ve dinamik olarak da okulumuza gidelim. Ama şimdi evler bile adeta 'cafe house' oldu, böyle şey olur mu? Ancak bu konuda arzu ettiğim hassasiyeti henüz göremediğimi de belirtmek durumundayım. İnşallah elbirliğiyle bu meselenin de üstesinden geleceğiz, ben size inanıyorum, bunu başaracağız."

"Zeytin Dalı Harekatı'nda 3525 terörist etkisiz hale getirildi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcından bu yana 3525 teröristin etkisiz hale getirildiğini söyledi.

Erdoğan, TSK'nın Afrin'deki Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin, Türkiye'ye Avrupa Parlamentosunun söyleyebileceği hiçbir söz yoktur ve bu sözlerin hepsi de bizim bir kulağımızdan girer, öbüründen çıkar." dedi.

"İşimiz bitmedikçe Afrin'den çıkmayacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık her şey an meselesi, bu iş bitiyor, bitecek, az kaldı. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarına verilen destek, milletimizin gerektiğinde yedi düvele meydan okumaktan asla geri durmayacağının da işaretidir.

Avrupa Parlamentosu'nda Afrin ile alakalı olarak bizim oradaki harekatı durdurmamız istenecekmiş, isteniyormuş vesaire. Genişlemeden sorumlu bayan var bir tane o da böyle arzuda bulunmuş. Boşuna heveslenmeyin, işimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız."
Editör: TE Bilisim