İSTANBUL - Tetik parmak hastalığına karşı risk grubunu uyaran Dr. Öğr. Üyesi Kadir Uzel, “Özellikle sabah uyanma sırasında parmakta sertlik, avuç içinde parmak tabanında ağrı ve şişlik, parmak hareketleri sırasında ağrı ve atlama hissi en sık görülen belirtilerdendir. Diyabet, romatoid artrit ve gut hastalığı bulunanlarda, parmaklarını uzun süre zorlayıcı şekilde kullanan müzisyenlik gibi meslek gruplarında ve kadınlarda daha sık görülür” dedi.


 

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Kadir Uzel, tetik parmak hastalığına ilişkin “Tendonlar kasların kemiklere yapıştığı sonlanma noktalarıdır ve kaygan kılıfları içinde seyrederek kasların oluşturduğu kuvvetleri kemiklere ileterek hareket sağlar. Tetik parmak hastalığı fleksör yani parmakların bükücü tendonunda inflamasyon ve şişlik gelişmesi nedeniyle tendonun kılıfı içinde belli bir noktada sıkışması sonrasında meydana gelir. Bunun sonucunda parmağı büktükten sonra açarken ağrı, takılma-tetiklenme şikâyetleri meydana gelir. Diyabet, romatoid artrit ve gut hastalığı bulunanlarda, parmaklarını uzun süre zorlayıcı şekilde kullanan müzisyenlik gibi meslek gruplarında ve kadınlarda daha sık görülür. Tetik parmak hastalığının görülme sıklığı genellikle 45 yaşından sonra artar. Hastalıkta orta parmak ve yüzük parmağının daha sık etkilenmesiyle birlikte tüm parmaklarda görülebilir. Özellikle sabah uyanma sırasında parmakta sertlik, avuç içinde parmak tabanında ağrı ve şişlik, parmak hareketleri sırasında ağrı ve atlama hissi en sık görülen belirtilerdir. İlerlemiş vakalarda parmak bükülü pozisyonda kilitlenmiş olarak kalabilir” diye konuştu.


 

ZORLAYICI HAREKETLERDEN UZAK DURULMALI


 

Dr. Öğr. Üyesi Kadir Uzel, tetik parmak hastalarının çoğunun ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilebildiğine işaret ederek, şu şekilde devam etti:


 

“Parmakları zorlayıcı hareketlerden uzak durulması, anti-inflamatuar ilaçların verilmesi, parmak atelleri kullanılması, parmak egzersizleri ve tendon sıkışma bölgesine lokal steroid enjeksiyonlar yapılması en sık uygulanan konservatif tedavi yöntemleridir. Konservatif tedaviden fayda görmeyen hastalara tendonun sıkışma bölgesinde, tendon kılıfının gevşetilmesi ve şikâyetlerin ortadan kaldırılması için cerrahi tedavi uygulanır. Cerrahi tedavi genellikle lokal anestezi altında açık veya perkütan gevşetme şeklinde uygulanabilir. Açık cerrahide avuç içinde küçük bir kesi oluşturulur ve tendon sıkışma bölgesindeki tendon kılıfı uzunlamasına kesilerek gevşetilir. Sonrasında kesi bölgesi dikilerek ameliyat sonlandırılır. Perkütan gevşetmede iğne veya özel bir alet yardımı ile ciltten küçük bir delikten girilerek sıkışma bölgesindeki tendon kılıfı gevşetilir. Ameliyattan sonra hastanın parmağındaki şikâyetler düzelir ve hızlı bir şekilde gündelik yaşamına dönebilir.”

Editör: TE Bilisim