İSTANBUL - Boyun bölgesindeki şişliklerin kulak burun boğaz hastalıkları içinde sık karşılaşılan bulgulardan olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kazkayası, “Bu şişlikler hem yetişkinlerde hem de çocuklarda baş-boyun bölgesindeki basit bir enfeksiyon sonucu olabileceği gibi nadiren daha ciddi rahatsızlıkların bir belirtisi de olabilir. Genel olarak bu şişlikler enfektif (mikrobik), konjenital (doğumsal) ya da tümöral nedenlerden kaynaklanabilir” dedi.


 

VM Medical Park Pendik Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kazkayası, boyun bölgesinde görülen şişlikler hakkında uyarılarda bulundu.


 

2-3 HAFTA SONRA KAYBOLABİLİR


 

Boyun bölgesinde boyutları 3-5 milimetre civarında olan yaklaşık 300 lenf nodu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kazkayası, “Normalde bunları elle hissetmek mümkün değildir. Enfeksiyon hastalıkları etkenleri doğrudan boyun bölgesindeki bu dokularda yerleşip lenf bezlerinde şişlik oluşturabilirler ya da burun, sinüsler, geniz, dişler ve diş eti, ağız içi mukozası, bademcikler, tükrük bezleri, ses telleri veya tiroit bezi gibi dokularda oluşan enfeksiyonlar boyundaki lenf bezlerini enfekte edebilirler. Enfeksiyon sırasında lenf nodları büyür ve genel olarak 1 cm’nin üzerindeki lenf nodları patolojik olarak kabul edilir. Bu tarz şişlikler genelde reaksiyoneldir, yani enfeksiyona cevap olarak savunma esnasında büyürler. Bunlar genellikle ağrılı olup, boyutları birkaç gün içinde kendiliğinden veya uygulanan tedaviye bağlı olarak küçülmeye başlar. Tamamen kaybolması 2-3 hafta sürebilir ve nadir de olsa ömür boyu o boyutta kalabilirler. Başta tüberküloz olmak üzere bazı enfeksiyon hastalıkları doğrudan sadece lenf bezlerini tutabilir ve uygun tedaviye rağmen aylarca şişlik devam edebilir” diye konuştu.


 

SIKLIKLA ÇOCUKLUK ÇAĞINDA ORTAYA ÇIKABİLİR


 

Konjenital (doğumsal) nedenli boyun şişliklerinin sıklıkla çocukluk çağında gözükmekle birlikte, genç yetişkin döneminde de ortaya çıkabileceğini söyleyen Prof. Dr. Kazkayası, “Bunların bazıları doğumdan itibaren mevcuttur. Anne karnında embriyonik gelişim esnasında anormal formasyon sonucu ortaya çıkarlar. Bir kısmı üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben belirginleşir. En sık olarak brankial kist, tiroglosal kist, hemanjiom, arteriovenöz malformasyonlar, dermoid ve epidermoid kist ile karşılaşılır. Bunlar iyi huyludur, ancak büyüdüklerinde bası yaparak çevre dokulara basınç uygulayabilir ya da enfekte olabilirler” ifadelerini kullandı.


 

KÖTÜ HUYLU KİTLELER DE GÖRÜLEBİLİR


 

Boyunda genellikle tedavisi mümkün iyi huylu tümör kitleleri olmakla birlikte kötü huylu kitlelerin de azımsanmıyacak kadar çok görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Kazkayası, şu bilgileri paylaştı:


 

“Boyundaki bütün dokulardan (lenf nodu, tükürük bezleri, tiroid bezi, kas, damarsal yapılar, sinirler vb gibi) iyi veya kötü huylu tümörler gelişebilir. Boyunda uzun süredir mevcut olan iyi huylu bir tümörün zaman içinde kötü huylu bir tümöre dönüşebilme riskini ihmal etmemek gerekir. Genellikle kötü huylu kitleler hızlı, iyi huylular ise yavaş büyüme eğilimindedir. Yetişkinlerde geniz, ağız, ağız tabanı, dil, tükrük bezleri, tiroid bezi, burun-sinüsler, boğaz ve gırtlak bölgelerinde sıklıkla alkol ve sigara kullanımına bağlı gelişen kanserler görülür. Çocuklarda ise sıklıkla lenfoma, lösemi ve rabdomyosarkoma gibi çoğunlukla gerçek nedeni bilinmeyen kanserler görülebilir ki bunların orta ve ileri yaşlarda da görülebilme olasılığı da vardır.”


 

KİLO KAYBI VE UZUN SÜRELİ SES KISIKLIĞINA DİKKAT


 

Kısa zamanda oluşan sebepsiz kilo kaybı, gece terlemesi, halsizlik, kan tükürme, iki haftayı geçen ses kısıklığı, nefes alıp verme ya da yutma güçlüğü yakınmaları olduğunda vakit kaybetmeden bir hekime muayene olunması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Kazkayası, “Boyun bölgesindeki şişlik 2-3 haftadan daha uzun süre mevcutsa ve boyutu giderek büyüyor, ağrısı artıyor, sayısı çoğalıyorsa veya birbirine yapışık halde çok sayıda lenf bezi varsa mutlaka bir kulak burun boğaz doktoruna danışılmalıdır” dedi.

Editör: TE Bilisim