Beşiktaş, Fenerbahçe’nin 17 maçlık yenilmezlik serisine dün akşam Kadıköy’de son verdi. Siyah beyazlılar ligin ilk yarısında da Fenerbahçe’nin yenilmezlik serisine son vermişti.
Peki Beşiktaş Kadıköy’deki derbiyi nasıl kazandı? Anlatalım…
Baştan söyleyeyim maçın adamı: Ole Gunnar Solskjaer!
Her iki teknik direktörün maç öncesi aldığı kararlar ve sahaya sürdüğü 11 maçın kaderini belirledi diyebiliriz.
Beşiktaş maça Galatasaray derbisini referans alarak 4-6-0’la başladı. Fakat bu kez sakatlıklar nedeniyle Solskjaer’in 11’inde tandemde Masuaku, sol kanatta geride Emrecan, ilerde Mustafa tercihi vardı. Bu tercih öyle keskin bir tercih ki, esame listesi geldiğinde herkesi şaşırttı.
Böyle bir Beşiktaş’a karşı Fenerbahçe’nin sağ kanadında kim olsun diye sorsanız, Beşiktaşlılar Szymanski’yi Fenerbahçeliler İrfan Can Kahveci’yi isterdi. Jose Mourinho, Szymanski tercihiyle Solskjaer’in işini öyle kolaylaştırdı ki, Beşiktaş kazanmakta zorlanmadı. Orta sahası güçlü olanın kazanacağı bir maç olacak demiştim. Nitekim öyle de oldu.
İrfan Can Kahveci oyun tarzı şekliyle Talisca’nın tercih edildiği bir kadroda daha etkili olabilecek bir isim bana göre. Talisca’dan skor almak istiyorsanız onu merkezden ve kanattan besleyeceksiniz. Talisca geriye top almaya gelmez, top sürmez, hazır top ister. Bunu Symanski-Oğuz Aydın ikilisiyle yapamazsınız.
Bir tarafta ligin en kaliteli kadrosunu elinde bulunduran Mourinho, diğer tarafta elindeki oyuncuların özelliklerini çok iyi bilen ve ona göre oynatan Solskjaer var. Mourinho elindeki bu kadroya rağmen oyun planını sadece Talisca’nın şutları üzerine kurmuş. Fenerbahçe’de bu kadar klas ayaklar varken merkezden oynamak yerine sürekli Talisca’ya orta açan bir takım izledik. Dediğim gibi madem böyle oynayacaksanız İrfan ve Tadic’le Talisca’ya alan açacaksınız.
Maçın hakemi Yasin Kol, Talisca’nın etkili olması için Mourinho’dan daha çok çalıştı. Hiç olmadık yerde iki frikik şansı verdi Talisca’ya. Fakat Mert Günok yaptığı kritik kurtarışlarla geçit vermedi. Mert’i son haftalarda çok eleştirmiştim. “Beşiktaş’ın kalecisi yeri gelecek maç alacak” diye. İşte tam böyle maçtı. Mert bu kez kırılma anlarında Beşiktaş’ı oyunda tutan isim oldu.
Solskjaer ve ekibi Beşiktaş’ı ve rakibi çok iyi analiz ediyor. Özellikle Erling Moe’nun gençleri nerede oynatacağı konusunda Solskjaer’e çok yardımcı olduğunu düşünüyorum. Mustafa’nın sol açıkta oynama fikri kâğıt üzerinde nasıl olur dedirtse de? sahada tam isabet oldu. 18 yaşındaki Mustafa, Osayi ile girdiği tüm ikili pozisyonları kazandı.
Her maçın kahramanı vardır bu maçın ayan beyan kahramanları Solskjaer, Mert ve Gedson’dur. Fakat bir de gizli kahramanlar vardır. Oyun zekasıyla esas kahramanları ortaya çıkaranlar onlardır. Tandemdeki müthiş uyumuyla Paulista- Masuaku ikilisi ve merkezdeki oyunuyla Rafa Silva galibiyetin en önemli mimarlarından.
Başta söylediğim gibi bu sezon ligde Fenerbahçe’ye iki maçta da yenilmeyen ve gol yemeyen tek takım Beşiktaş. Fenerbahçe’den tam 6 puan alan Beşiktaş bazı gereksiz göndermelerin (salıncak paylaşımı) ne kadar saçma olduğunu da sahada göstermiş oldu. Sarı lacivertlilerin şampiyonluk yarışında Galatasaray’ın 8 puan gerisinde olduğunu düşününce derbi galibiyetinin önemi daha net ortaya çıkıyor.
Ne diyelim, bazen Talisca bile yetmez.