Galatasaray şampiyonluğa doğru koşar adım ilerliyor, biz de bu yazımızda adım adım ilerleyelim 2 gün adına… Cumartesi günü gözler RAMS Park’taydı; Galatasaray, kümede kalma mücadelesi veren Sivasspor’u evinde konuk etti. Genelde kazanan 11’i bozmamayı tercih eden Okan Buruk, bu karşılaşma öncesi hafif ağrıları olan Sara’yı yedek bırakıp yerine Morata’yı oyuna sürerken, son haftaların formda ismi Sallai’yi de Frankowski’nin yerine sağ beke çekti ve cezası biten Barış’ı eski yerine monte etti. Barış Alper’in bu maçta ekstra bir mental ve açlıkla hazırlanacağı belliydi; hem Manaj ile önceki maçta yaşadığı pozisyon, hem de 1’er maçlık ceza serüveni. Barış Alper futbola ve oynamaya aç bir çocuk, bu maçta da bunu gösterdi ve golünü attı. Son dönemin golcüsü Torreira bu maçı da boş geçmedi, onun en büyük özelliği pozisyonları çok iyi takip edip tamamlaması, tam bir fırsatçı. Eren Elmalı bu maçta skor yazamadı ancak ilk 2 golde net imzası vardı. İlk golde onun ortasında Osimhen’in kaleciden dönen vuruşunu Torreira tamamladı, ikinci golde ise onun direkten dönen vuruşunu Osimhen tamamladı. Sakatlanması bu maçtaki en büyük şanssızlığıydı ancak pek de önemli bir durum olduğunu düşünmüyorum, Lemina’yla beraber Eren devre arası döneminde gelerek takıma müthiş güç kattı. Gel gelelim Victor’a… Victor Osimhen rekorları kırma yolunda emin adımladı geçtim koşa koşa ilerliyor. Bu maçta 3 kez fileleri havalandırdı, bir tanesi ofsayttan sayılmadı, kaçırdıkları da cabası. Kendi kişisel rekorunu kırdı, eğer 1 gol daha atsaydı Jardel’in rekorunu egale edecekti. Jardel’in rekorunu geçebilmek için 2 gole ihtiyacı var, kalan 4 maçta ben bu rekoru her türlü geçeceğini düşünüyorum ama bakalım 6 gol atıp da Gomis’in rekorunu geçebilecek mi… Sivasspor’un tek golünü Manaj attı, Muslera kapattığı köşeden bacak arasından yedi golü. Eski Muslera olsa yer miydi? Zannetmiyorum. Kendisi opsiyonunu kullanmak adına hala kararını vermedi ancak efsane olarak kalmak istiyorsa bence veda vakti geldi. Sallai’nin de çok iyi servisleri vardı maçta, oynadıkça daha da üstüne koyuyor Sallai. Cimbom ilk yarıda 4 gol atarak tek yarıda fişi çekti bu maçta. 5 golle galibiyetle son 5 maça geçen sarı-kırmızılı ekip, bu kez 4 gollü galibiyetle son 4 maçına geçti. Ama asıl fiş bu maçın ertesi günü oynanan Kadıköy’de çekilecekti; Maç eksiğiyle Galatasaray’ın 8 puan gerisine düşen Fenerbahçe, evinde Beşiktaş’a yenilerek şampiyonluk hayallerini bir nevi suya düşürdü. Zaten çok zor bir ihtimaldi, şimdi neredeyse imkansıza döndü. “Rehavete gerek yok” derler genelde bilirsiniz, ancak artık Fenerbahçe’nin işi mucizelere kaldı. Rakibinden puan kaybı beklerken Fenerbahçe, Aslan daha da gaza bastı, Fenerbahçe de Kayseri ve Beşiktaş kayıplarıyla kendi kuyusunu kazdı. Büyük bir heyecan var artık Galatasaray camiasında, geri sayım başladı. Son 4 maçında 2 galibiyet yetiyor Cimbom’a, hem de 5. yıldız geliyor. Psikolojik üstünlükte çağ atlatacak bir olay 5. yıldız, bu seneki şampiyonluğun önemi çok başka hele bir de Şampiyonlar Ligi’ne direkt gidebilecekken. Takımın şimdi Fenerbahçe’nin puan kaybıyla kendini salmaması ve Trabzonspor maçında puan kaybetmemesi gerekiyor, bu işi ne kadar erkenden bitirirseniz o kadar iyi…