Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun 27 Kasım 2024 tarihinde Kuzeybatı Suriye Taarruzunu başlatması ve Halep şehrinin bazı bölgelerinin ele geçirilmesiyle 30 Kasım’da Özgürlük Şafağı Operasyonu’nu başlattı. 30 Kasım’dan 8 Aralık tarihine kadar süren çatışmalar sonucunda Suriye Milli Ordusu Şam’a girdi ve Esed Rejimi son buldu. Böylece 1963 yılında iktidara gelen Baas Partisinin 61 yıllık kanlı tarihi Şam’ın ele geçirilmesiyle tarihe karıştı. Kendi vatandaşlarının başka ülkelere göç edip sığınmacı olmasına neden olan Beşar Esed, Moskova’ya “Suriyeli Sığınmacı” olarak kaçtı.

Amerika’nın ve Rusya’nın bölgeden çekilmesiyle Suriye’de sadece Suriye Milli Ordusu ile Terör Örgütleri kaldı. Böylece tarih sömürgecilere bir kez daha ders vermiş oldu. Sömürgecilerin Suriye topraklarından gitmesi için de Türkiye çok büyük mücadeleler verdi. Şimdi geriye hem Suriye topraklarının hem Türkiye topraklarının başına musallat olan Amerika’nın ve İsrail’in piyonu olan Terör Örgütü PKK/YPG’nin temizlenmesi kaldı.

Ayrıca sömürgecilerin Suriye’den ellerini çekmesiyle İsrail’de boş durmuyor ve Suriye topraklarını işgal etmeye çalışıyor. Elbet bu konuda da gerekli tedbirler alınacaktır. Fakat şu da bilinmelidir ki bugün Suriye meselesi 13 yıl sonra nihayete ermişse elbet yarın da İsrail’in, Filistin zulmü son bulacaktır.

Bu mücadele en büyük pay elbette Türkiye’ye aittir. Suriye iç savaşının başından beri Suriyeli mültecilere dünyada en çok sahip çıkan Türkiye olmuştur. Hem insani hem askeri hem de ekonomik olarak en büyük desteği Türkiye vermiş ve mazlumlara kucak açmıştır.

Bu yüzden Suriyeliler, Türkiye’nin yaptıklarını unutmamalı ve tarihte bazı Arap aşiretlerinin Osmanlı’ya yaptığı yanlışı yapmamalı ve aynı hataya düşmemelidir. Çünkü dün olduğu gibi bugünde Araplar, Türklerin gölgesinde adaleti, hoşgörüyü ve insanca yaşamaya kavuşmuştur.

Şimdi bundan sonraki süreçte Suriye’nin yeniden inşası, mazlumların yaralarının sarılması ve Türk askerinin de kanının aktığı bu topraklarda Türkiye’ye bağlı bir Türkmeneli Devleti’nin kurularak Mısak-ı Milli’ye bir adım daha yaklaşılması işi kalmıştır. Bu Türk Devleti’nin başta şehitlerimizin kanı, milletimizin ekonomik bedelinin hakkıdır.

Türk milliyetçiliğinin fikir babası olan Ziya Gökalp’in dediği gibi: “Düşmanın ülkesi viran olacak, Türkiye büyüyüp Turan olacak.”

Allah’ın izniyle…