Bahar Toprak ile hem influencerlık hem de özel yaşamı üzerine keyfili bir sohbet yaptık…
Biraz kendinizden bahseder misiniz? Bahar Toprak kimdir ve neler yapar?
13 Eylül 1990 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldim. Sanat ve tasarım bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde Actor Studio okudum.
Müjdat Gezen Sanat Merkezi aslında hayatımın büyük bir dönüm noktası oldu diyebilirim. Sumru Onat Cast 33’le bir dönem farklı projelerde yer aldım daha sonra sahne sanatları ile birlikte kamera önü oyunculuk eğitimimi de tamamladım. Menajerim Özgür Elmasla birlikte çalışıyoruz. Bu aralar modelliğe yoğunlaştım. Çok özel çekimler geliyor az kaldı ve bir yandan da reklam çekimimiz tamamlandı. Her şeyin çok güzel gittiği bir dönem benim için ve enerjim çok yüksek...
Influencerlığına nasıl ve ne zaman başladınız?
Aslında hiç aklımda influencer olmak yoktu, influencer olmaya pandemi döneminde karar verdim başladım ve benim için harika bir girişim oldu. Önce sadece amacım eğlenmekten ibaretti makyaj videoları çekmeye başladım sonra baktım ki hakikaten takipçi sayım artmaya başladı o zaman iş ciddiye bindi benim için ve çok keyif aldım. Güzel tepkiler alıyorum işimi yaparken eğleniyorum ve bu benim çok değerli.
SAMİMİ VE DOĞALIM
Son dönemlerde sıklıkla tercih edilen ve beğenilen bir yüz oldunuz... Sizce markalar tarafından neden tercih ediliyorsunuz?
İnsanlar tarafından beğenilmek benim için çok özel ve onur verici bir durum. Bazen bu durum benim özür dilememe sebebiyet verse de tebessümle gülümsememe neden oluyor. Samimi ve doğal oluşum markaları cezbediyor olabilir. İnsanları sıkmadan egodan uzak, disiplinli ve güven duygusunu hissettirerek çalışan biri olmam da artı puan kazandırıyor diye düşünüyorum. Marka görüşmelerimiz de markayla fikir alışverişi yaparak devam ediyoruz projelere. Dolayısıyla bu durum hem başarıyı getiriyor hem de marka sahiplerine güven kazandırıyor. İnsanlarla diyaloglarınızın iletişiminizin çok iyi olması gerekiyor, bunun için ciddi efor sarf etmeniz insanların saygısını kazandırıyor.
BENİ RAHATLATAN TEK ŞEY YAZILARIM
Bahar Toprak'ın bir tam günü nasıl geçer bizimle paylaşır mısınız?
Çok Yoğun tempoda koşturuyorum. Genelde programlarımı asistanım, sevgili menajerim Özgür Elmas’la birlikte hazırlıyor. Çekim varsa stüdyoya geçiyorum, yoksa proje görüşmelerimiz oluyor. Sosyal sorumluluk projelerimiz oluyor, davetlerimiz oluyor güzel telaşlar tabii ama aynı zamanda da emek istiyor. Onun haricinde; hemen bir boşluk yakaladığımda kendime zaman ayırmaya çalışıyorum. :) Ya dostlarımla birlikte vakit geçiriyorum ya da kendimle baş başa kalmayı tercih ediyorum. Bazen nefes almaya ihtiyaç duyduğumda ney dinlemeye gidiyorum. Beni rahatlatan ve sakinleştiren tek şey bazen yazılarımla devam ediyorum güne... En kısa zaman da tüm yazılarımı kitap haline de getireceğim buradan sizinle de paylaşmış olayım.
FİZİĞİMİ TAN SAĞTÜRK AKADEMİSİNE BORÇLUYUM
Cilt güzelliğinizi ve kusursuz fiziğinizi neye borçlusunuz neler yapıyorsunuz korumak için?
En büyük şansım genlerim sanırım cildime bakmayı çok erken yaşta öğrendim. Pahalı hiç bir ürün almam genelde annemden öğrendiğim tamamen ev yapımı maskeler ve bitkisel otlar kullanarak evimde kendi kremlerimi kendim yapıyorum. Günlük hayatımda hiç makyaj yapan biri değilim ancak bir davette veya bir eventte yaptırıyorum. Makyaj malzemelerimi tamamen bitkisel tercih ediyorum ve saat kaç olursa olsun makyajımı temizlemen asla uyumuyorum.
Fiziğimi Tan Sağtürk akademisine borçluyum çok küçük yaşta bale eğitimi aldım yine annemin büyük bir rolü var tabii :) Uzun bir süre fitness ve yüzücülük geçmişim var şuanda sağlık nedenlerimden dolayı sadece yürüyüş yapabiliyorum. Bol su içip az ve sık yemek kusursuz fiziği ve güzelliği getirir benden minik bir tavsiye...
Özel hayatınızdan biraz bahsetsek! Var mı bir ilişkiniz?
Şuan hayatımda biri yok. Ben kolay kolay herkesi hayatıma dahil eden biri değilim çok seçici biri olduğum için belki de. Ben hayatımda manevi değerlerine önem veren aile kültürünü bilen insanlarla birlikte olmayı tercih eden biriyim ama maalesef bu kolektifte üzülerek böyle bir adam kalmadığını düşünüyorum. Zihniyetler farklılaştı...
Can bey’le ayrılalı çok uzun bir süre oldu benim hayatıma dokunan ender insanlardandır kendisi. Bir yıl çok özel bir birliktelik yaşadık Kendisi aynı zamanda benim yaşam koçluğumu da yapmıştır. Ondan öğrendiğim çok şey oldu. İşinde çok başarılı, aile yaşantısında çok özel bir adamdır. Kendisiyle dostluğumuz her zaman devam edecektir... Yeni hayatında mutluluklar diliyorum...
Bahar Toprak ilişkide nasıl bir kadın? Kendinizi nasıl görüyorsunuz aşkın içinde?
Çok özel bir soru oldu bu. :) İlişkilerimde her zaman mesafeli ve saygılı olmayı tercih ettim. Hayatımızda iki tür ilişki kurma biçimi var aslında birtanesi , korteks’ten kortekse orada sadece IQ‘lar konuşur, satranç gibi düşünebilirsiniz... Ben hiç böyle bir ilişki içine girmedim dünyanın hiç bir diline çeviremeyeceğimiz müthiş bir kelimemiz var o da ''Gönül''. Gönülden gönüle bir ilişki kurduğunuzda o zaten en büyük iknacı oluyor. Sahiplik duygusunu ortadan kaldırınca bence her şey rahatlıyor ve kendimi ikna etmenin tek yolu gönlüme hoş gelip gelmemesi bence başka yöntem yok gerisi de teferruat oluyor. Aşk! Güneşin içinden geçmek gibi… Parlaklığı göz kamaştırsa da yanarak şifalanan şifalandıkça dava haline gelendir aşk. Cefa şahitse şahidiniz yoksa davayı kaybedersiniz bir aşka kendinizi verirseniz aşka verdiğiniz emek kadar kendinizi bulursunuz...
BİRLİKTE ÇALIŞTIĞINIZ İNSANLARI YARI YOLDA BIRAKMAYIN
Kısa sürede çok hızlı bir tanınırlığa ve bilinirliğe ulaştınız... Nasıl başardınız, sizi diğerlerinden ayıran şeyler neydi?
Müsade ederseniz ben Niçenin güzel bir sözüyle başlamak istiyorum. Der ki; 'bütün harikalar ürpertici kılıklara bürünmeli ancak bu şekilde insanların kalplerinde bir yer edinebilirler'.
Yani en önemlisi kendi değerinizi fark ettiğiniz de başlıyor başarı öykünüz… Benim hiç bir zaman amacım sosyal medyada tanınmak, basında tanınmak olmadı. Sanırım istemsizce insanların hayatlarına dokundum ve sevilmeye başladım beni diğerlerinden ayıran hiç bir özelliğim yok! Ben hiçlik’ten geliyorum ego yapıp ben buyum tarzında konuşmayacağım. Eğer bir emek harcıyorsanız gerçekten hayatınızda istikrarlı bir şekilde başarılı olmak için çaba sarf ediyorsanız bir müddet sonra emeğinizin karşılığını alıyorsunuz zaten. Yeter ki; işinizi, sevdiklerinizi, birlikte çalıştığınız insanları yarı yolda bırakmayın sonuna kadar devam edin.
ÇIKAR İLİŞKİLİ DOSTLUKLARA HİÇ İHTİYACIM OLMADI
Çok kıskanılıyor musunuz? Arkadaş çevrenizde ya da ilişkilerinizde kıskançlık problemi yaşadınız mı yani güzellik başınıza bela oldu mu?
Benim çok kalabalık bir arkadaş çevrem ve çok az arkadaşım var. Kıskançlık yapan insanları hayatımın hiç bir köşesinde barındırmıyorum sahte dostluklara değil gerçek dostlarla hayatıma devam eden biriyim. Kenetlenerek mutluluğunuzla ve başarılarınızla mutlu olan tebrik eden insanlarla yola devam etmek daha sağlıklı geliyor bana. Çıkar ilişkileri doğrultusunda tamamen proje amaçlı güdülen dostluklara hiç bir zaman ihtiyacım olmadı benim. Güzellik benim için göreceli bir kavram ben yıllar sonra güzelliğimin farkına varanlardanım, yıllar sonra kendi benliğimle barışık hale geldim kendimi olduğum gibi sevmeye başladım ‘güzellik,, benim için sadece bir vitrinden ibaret
eğer bir insan gerçekten gözleri ve kalbi ile gülebiliyorsa her zaman kıskanılmaya mahkumdur. Tolstoy’un dediği gibi; 'yaptıklarınızla değil yaşattıklarınızla hatırlanırsınız'.
DÜNYAYA KENDİ MARKAMI TANITMAK İSTİYORUM
Yıllar sonra kendinizi hayal ettiğiniz yer tam olarak neresi?
İtalya ve Paris’te kendi tasarımlarımın modelliğini yaparak tüm dünyaya kendi markamı tanıtmak istiyorum. Tüm dünyada Bahar TOPRAK ismini marka haline getireceğim. Bir insanın yapmış olduklarına değil arzuladıklarına bakmak gerekiyor. Arzu ettiğiniz, hayal ettiğiniz ne ise sihir yolu ile gerçeğe dönüşmez. Ter, kararlılık, sıkı bir çalışma gerektirir. En sonunda önemli olan ise hayatınızın içerisindeki yıllar değil, yıllarınız içerisinde yaptıklarınızdır. Yaşamış olduğunuz zorluklar problemler sorunlar hiç kimsenin umurunda olmaz hiç kimse bunları görmez tek görecekleri şey günün sonun da; ne yaptığınız ne kazandığınız neyi başardığınız olacaktır. Güven tek kullanımlıktır saygı gibi saygıyı da hayatınız da bir kere kazanırsınız
ikinci bir versiyonu, alternatifi yoktur. Herkesin başarıyı ölçme biçimi farklıdır. Herkesin mutluluğu arama biçimi farklıdır, birilerinin hayatına dokunabiliyorsanız başarılısınız demektir yoksa milyonlarca güzel kadın, milyonlarca yakışıklı adam var sokaklarda amacınız her zaman doğruyu aramak olmasın veya başarıyı aramak olmasın... Biraz mütevazı yaşamak lazım hayatta konfor alanınızdan çıkıp… Dinlemeyi ve anlamayı bileni karşılıklı etkileşim kurmaya çalışanı ve aynı frekansta ilerlemesini bilenlerle yola devam etmeniz lazım bazen. Asla pes etmeyin! Kocaman Sevgiyle...
